Sanayi ve ticaret odaları daha uyanık olmalı

Yayın Tarihi: 22/04/14 07:41
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
** Altı ay önce asgari ücretin karşılığı 487 stg iken şimdi 435 stg. 577 avro iken şimdilerde ise 528 avro. Normal şartlar altında bu paraların toplamı aslında sıfır bir araba ya da ev taksitine denk geliyor.

**Zaten vatandaşını düşünen hükümetler olsaydı bugüne kadar mali yapımızı Türkiye'ye bağımlı şekillendirmez ve Ankara'nın ekonomik programını uygulamak zorunda kalmazdık.

** Hem Çıralı'nın hem de Toros'un anlaması gereken bir gerçek var; günden güne fakirleşen bu halkın elinden tutacak olan sizlersiniz.

Aylardır hükümet değişikliği, parti kurultayları ve yerel seçim hazırlıkları ile hem siyasiler hem de biz gazeteciler kamuoyunu unuttuk. Hayat pahalılığı alıp başını gitti. Hiç kimse açıp ağzını da bir kelime etti mi? hayır. Neden beyler, çünkü prim yapmıyor. Niye prim yapmasın peki? Çünkü biz gazeteciler öyle bir havaya kapıldık ki tüm memleket seçimlerle yatıp seçimlerle kalkıyor.

Yok böyle bir şey. Evet belki belli bir zümrenin tek derdi imanı seçimler ama bunun dışında pek fazla kimsenin umurunda değil. siyasiler kendi havasında, hele hele bazıları kesenin yolunu kolay yoldan doldurabilmenin de peşine düşmüş, uğraşıyor.

Gelin bu pahalılığı biraz yazıp çizelim. Yine eleştirdi desinler ama Ekonomi bakanını biraz tenkit edelim; yalnız onları değil Sanayi ve Ticaret Odalarını da uyaralım.

Ama öncelikle paramızın ne kadar eridiğine bir bakalım

Son birkaç gündür markete alış veriş için ben gidiyorum; kendi kendime bu ay kredi kartını fazla kullanmayacağım dedim ama nerde usta paşa paşa kullanıyorum bende sizler gibi; niye, niyesi belli.

TÜRK LİRASI NE KADAR ERİDİ?

Ocak ayında alınan daha doğrusu yenilenen asgari ücret 1560 TL. ciddi anlamda bu paraya, bu paranın altında ve bu paranın biraz üstünde çalışan geniş zümreler var. bizim ülkemizde yapılan yıkılan her şey Türkiye'den geliyor. Hele hele tüm yapı malzemesi ve işçisi Türkiye'den gelen inşaat sektörü hala neden sterlin üzerinden ev satıyor ya da kiralar neden bunun üzerinden şekilleniyor anlamak güç.

Hade araçlar ve bazı gıda maddelerinin belli bir kısmı Avrupa üzerinden geldiği için avro üzerinden şekilleniyor ama ağırlık Türk Lirası.

Kısa bir süre öncesine kadar 3.21 olan STG şimdiler de 3.58'lerde geziyor; avro 2.7 iken şimdi ise 3 TL civarında.

Yani altı ay önce asgari ücretin karşılığı 487 stg iken şimdi 435 stg. 577 avro iken şimdilerde ise 528 avro. Normal şartlar altında bu paraların toplamı aslında sıfır bir araba ya da ev taksitine denk geliyor.

Tamam anladık bizim kendi para birimimiz falan yok. Peki market alış verişlerinizde ne kadar az şeye çok para ödediğinizin farkında mısınız?

Ya da farkında olmayan var mı diye sormak lazım.

EKONOMİ BAKANI HAYATTAN Bİ HABER

Pahalılaşan ekonominin ve aynı zamanda kötüye giden ekonominin iyileştirilmesi anlamında Hükümet nezdinde Ekonomi Bakanı Denktaş'ın ne tür tedbirleri var, önlemleri var diye sorasım bile gelmiyor. Kendi işiyle ilgilenen tek adam maliye Bakanı Mungan. Serdar bey hükümete geldi geleli politik anlamda partisini büyütmek ve karşısında olan herkesi uzaklaştırmanın dışında hiçbir uğraşı yok.

Başbakan Yorgancıoğlu'nun aldığı komik tedbirleri de canlı yayınlarda çokça değerlendirdik. Yani hükümetin işi argo olacak ama nanay.

Vatandaşı düşünen falan yok. Peki buraya kadar tamam. Zaten vatandaşını düşünen hükümetler olsaydı bugüne kadar mali yapımızı Türkiye'ye bağımlı şekillendirmez ve Ankara'nın ekonomik programını uygulamak zorunda kalmazdık.

Bu ülkenin seçilmiş siyasetçi kapasitesi bu kadar. Peki ya sivil toplum örgütleri?

Asıl sorun burada başlıyor. Ne Sanayi Odası ne de Ticaret Odası kesinlikle gerektiği gibi ses vermiyor. Adeta kuzu gibi sessizler.

SANAYİ ODASI'NDA DURUM NE?

Sanayİ Odası Başkanı Ali Çıralı yakın geçmişte ekonominin kötü gidişatı ile tedbirler alınması için daha sert açıklamalar yapardı. Kıbrıs Postası'nın arşivinden şöyle bir tarattım. En son ne yapmışlar diye.

En son ki aktiviteleri 15 Nisan'da TDP'yi ziyaret etmek olmuş. Ve bu tarihlere yakın hep bir yerleri ziyaret etmişler ya da birileri onları ziyaret etmiş. En dişe dokunur yaptıkları toplantı ise 14 Şubatta yaptıkları ekonomi gündemini masaya yatırdıkları bir panel. Bunun dışında ülke de kötü giden ekonomiye karşılık hükümete karşı gösterdikleri tepki zayıf.

Şubat ayından sonra tepki ve ses verme, tenkit etme, suçlama önemli. Sanayi Odası Şubat ayından sonra sert açıklamalar, eylem, uyarı ve medyayı aktif kullanma konusunda daha proaktif olamamışlar.

Benim nazarımda Sanayi odasının hep daha farklı bir yeri olmuştur. Ticaret odası hep sermayenin ve zenginlerin kitlesi olurken Sanayi odası hep fakir esnafın babası olmuştur. Bu durum Şubat ayından sonra düşüş göstermiş.

TİCARET ODASI'NDA DURUM NE?

Günay Çerkez'in ardından Ticaret Odası Başkanı olan Fikri Toros oldu. 22 Mart tarihinden sonra Toros'un tek kayda değer açıklaması 27 Martta ülke gerçeklerini açık bir dille ifade eden ve dikkat çeken değerlendirmeleri olmuş. 27 marttan sonra da bir takım ziyaret ve kabulleri var Fikri başkanın ama Hükümete gereken baskı ve tenkit yok.

Sanayi Odası'na oranla daha sakin bir havası var Ticaret Odası'nın. İlerleyen süreçte Fikri bey ticaret hayatına ilişkin tecrübesini konuşturacak mı bekleyip göreceğiz.

Demem o ki her iki ekonomik sivil toplum örgütü bir şeyler anlatıyor ve söylüyorlar ama bunun seviyesi son derece yumuşak ve sakin. Yani her iki örgüt de Hükümet üzerinde zorlayıcı etkiye sahip değil. Yaptıkları değerlendirmelerin dozu düşük ve medyayı ekonomik problemler noktasında gerektiği şekilde kullanmıyorlar.

Diyeceksiniz ki ülkenin gündemi seçim. Bu ülkenin değil belli bir zümrenin gündemi hep seçim; çünkü her yıl seçimlerin olduğu bir ülkeyiz.

Gerek maliye gerekse ekonomi bakanının Kıbrıs deyimiyle "potinleri çıkarıp peşine düşen" ekonomik anlamda sömürülen halkı canlandıracak noktada değiller.

Ali Erel iyi saatte olsun tavır ve politikasıyla kamuoyunda yüksek algı ve hareketlilik yaratırdı. Bu şu anki Sivil Toplum örgütlerinde olması gereken noktada değil.

Elbette ki her iki başkanla da yakın zamanda bir söyleşi yapacağım.

Hem Çıralı'nın hem de Toros'un anlaması gereken bir gerçek var; günden güne fakirleşen bu halkın elinden tutacak olan sizlersiniz.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Bugüne kadar miIyonIarca insan pes etti. ÖfkeIenmiyorIar, ağIamıyorIar, hiçbir şey yapmıyorIar. YaInızca zamanın geçmesini bekIiyorIar. Tepki gösterme beceriIerini yitirmiş onIar! Sense üzgünsün. Bu da senin ruhunun hâIâ canIı oIduğunu kanıtIar!

Paulo Coelho

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.