Hükümeti kim yönetiyor?

Yayın Tarihi: 12/05/14 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
İrsen Küçük Hükümeti döneminde Hükümet ile Ankara derin ilişkilere sahipti. Dönemin Başbakanı irsen Küçük ile Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay iyi ilişkiler çerçevesinde her gün bazen defalarca kez telefonlaşır ve ekonomik programı uygularlardı. İrsen bey ne zaman Ankara'ya uğrasa eğer ki Hükümetin maddi bir sıkıntısı varsaydı bu konuda her zaman gerekli desteği alır Kıbrıs'a öyle dönerdi.

Dahası Başbakan Erdoğan ile son derece samimi ilişkileri olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. Hükümetin devrilmesinin ardından Ankara her ne kadar da CTP'ye UBP ile hükümet kurması ve Eroğlu ile DP-UG'nin ülkeye hakim olmaması için ciddi baskılar yaptığını biliyoruz. Bunlar yeni gerçekler değil. sonrasında Ankara ile gerek Özkan Yorgancıoğlu'nun gerek Eroğlu'nun gerekse Denktaş'ın aralarının düzelmesi için sayısız diplomatın aracı girdiğini ve bu ilişkilerde az da olsa yumuşamalar olduğunu da defalarca kez yazdık.

Tekrardan yazıyorum ki unutanlar hatırlasın. Gelin görün ki Ankara ile Lefkoşa arasında gergin başlayan ilişkiler bin bereket versin diyelim Kıbrıslıca bir iyi temenni olsun Beşir beyin olgun ve anlayışlı tavırları vesilesiyle rayına oturdu.
Özkan beyin Beşir beyle iyi bir zeminde hükümetsel ilişkileri olduğunu biliyorum. Her ne kadar Özkan bey zaman zaman Başbakan olduğunu unutup bu saygıyı abartsa da. Neyse bu durum Özkan beyi bağlar; demek ki neymiş kafa tutmakla değil aklın yolunu izlemekle bu işler oluyormuş

Ancak hükümetin çalışmasında bölünmeler ve buna bağlı olarak ciddi bir verimsizlik yaşanıyor. Adeta bir derebeylik düzeni yerleşti. Gelin bu bölünmüşlüğü biraz netleştirelim.

MUNGANVE GÜRPINAR HÜKÜMETTEN BAĞIMSIZ

Gergin başlayan Ankara – CTP hükümeti ilişkileri daha kabine kurulur kurulmaz kontrollü başladı. Maliye Bakanı Zeren Mungan ile Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar, Başbakan Yorgancıoğlu'nun kendi atamaları değil. haa olayın bir başka boyutuna bakarsanız kötü mü oldu CTP'nin atamaları olmamaları hayır kötü olmadı. En azından iki önemli bakanlık düzgün ve işini bilen kişilerden oluştu. Maliye'nin ötesinde Çalışma bakanlığının çok önemli bir bakanlık olduğunu ne yazık ki kimse idrak edebilmiş değil hala.

Bu nedenle bu iki bakan doğrudan Başbakandan talimat almıyor. Hatırlayınız ki Ekonomik programın uygulanması ile ilgili hem Özkan Yorgancıoğlu'nun hem de Serdar Denktaş'ın ciddi tepkileri vardı. Bakan Mungan vakti zamanında Meclis kürsüsünden "ekonomik programın revizyona ihtiyacı yok uygulanmaya devam edecek" demiş ve kimse de biz burada dururken sen kimsinde böyle açıklama yapıyorsun diyememiştir Hükümetin tepesinden. Birçok kez Mungan istifa noktasına dahi gelmiştir Bakanlar kurulu toplantısında kavga çıkaran Denktaş ve bakanları yüzünden. Bakınız : http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/115251/PageName/KIBRIS_HABERLERI
TDP genel sekreteri Mehmet Harmancı'nın Mungan'ın bu açıklamasının ardından Başbakan Yorgancıoğlu'nun ne yapacağını sorgulayan da bir açıklaması vardı http://www.kibrisgazetesi.com/?p=1644

Yani anlayacağınız Mali yapıyı yöneten hükümet değil. bunun artıları olduğu gibi eksileri de var. artıları var hükümet Ankara dışında bir mali tecrübeyle ancak ekonomiyi batırır. Soyer Hükümeti döneminde bunu yaşadı ülke. Bu nedenle Ankara mali yapıyı oldukça sıkı tutuyor; o sıkı günleri unutmayın.
Öteyandan eksileri de var. Örneğin LTB başkanı Kadri Fellaoğlu geçtiğimiz aylarda kendi partisinin Başkanına canlı yayın veryansın etmiş ve kendi partisinin kendisini ortada bıraktığını açıklamıştı. Konu ödemelerle ilgiliydi.

CTP MYK'SI İKİNCİ SÖZ SAHİBİ KURUMÖte Yandan CTP MYK'sı müdür müsteşar ve istihdamları yönetiyor. Bu konuda da yetki ne yazık ki Başbakan Yorgancıoğlu'nda değil. yani Özkan bey şunlar atılmayacak dese dahi MYK bir karar aldı mı uygulamak durumunda kalıyor veya MYK'nın uygun gördüğü isimler istihdam ediliyor. Mutlaka başbakan olarak Özkan beyin de söz hakkı var ama son sözü MYK söylüyor. Hatta DP-UG'nin hükümetteki işleyişini dahi şekillendiren CTP MYK'sı.

Zaten bundan dolayı DP-UG'liler defalarca kez canlı yayınlarda bunu açık bir dille ifade etmiş ve şikayetçi olmuşlardır, hükümeti bozma noktasına dahi gelmişlerdir.

Herkesin bu ülkeyle ilgili hesapları var ama herkesin. Ankara'nın mali politikasını kınamıyorum; aslında kınamak lazım, bu kadar söz sahibi olmaları herkesi rahatsız ediyor, bu sokakta yüksek sesle konuşuluyor ama unutmamamız gerekiyor ki Ankara daha önce bu ülkeye oluk oluk para akıttı ve Küçük öncesi tüm hükümetler Ankara'nın bu iyi niyetini ciddi anlamda su istimal ettiler ve gelen paraları çarçur ettiler. Yatırıma dönüştürmediler, kelime anlamıyla ülkeyi batırdılar. Bu nedenle Ankara; Küçük hükümeti ve Yorgancıoğlu hükümeti ile mali ve ekonomik yapıyı sıkı tutmuş, maddi yardımların yatırımlara dönüşmesini, ülkenin dibe vurmamasını sağlamışlardır.

Başbakan yardımcısı Serdar Denktaş'ın da Ankara ile arasının hoşnut olmaması bakanlık ettiği fonları istediği gibi kullanamamasından kaynaklanmıyor mu?

Denktaş'ın bu kötü ilişkilerinden dolayı hala tur operatörleri ödenememiştir; bunu iyi anlamak lazım. Yani Türkiye bu ülke de eskiden olduğu gibi ekonomik yapıyı kendi haline bırakmama konusunda son derece haklı.

Ancak tüm bu yazıklarımız ortaya pek de iyi bir fotoğraf çıkarmıyor; konuştuğunuzda, dinlediğinizde ve gözlemlediğiniz de gereken istikrarın olmadığını görüyorsunuz.

Bu durum hükümetin Ankara ile gerekli uyum içerisinde olmamasından kaynaklanıyor, bu durum CTP-DP hükümetinin Ankara ile aslında samimi olmamasından kaynaklanıyor.
Durumu sadece idare ediyoruz.

************
PAZARTESİ MESAJLARI

Sn Serdar Denktaş; İstanbul'da katıldığınız konferansta yaptığınız konuşmayı kimse anlamadı. Şu konuşma metinlerini artık daha bilgili birine yazdırın. Kurultaydan önce olduğu gibi mesela.

Sn Derviş Eroğlu; İskele'de Halil Orun'u değil de Alanlı'yı desteklediğiniz iddia ediliyor. Lefke de de durum aynıymış. Eğer bunlar doğruysa UBP sizi çok kötü yargılayacak. Unutmayın ki UBP'nin hala tam desteğine mazhar değilsiniz. Bölünce birleştirmek zor oluyor değil mi?

Sn Nazım Çavuşoğlu; Alanlı'yı tehdit ettiğinize ben de inanmıyorum sadece kibarca uyarmışsınızdır.

Sn Hasan Birinci; Esentepe Belediye Başkan adaylığınız hayırlı olsun öncelikle. Aday olmayacağınızı açıklamıştınız, ne oldu da aday oldunuz. Hepimiz merak ediyoruz.

Sn Hayri Orcan; Tatlısu da CTP-UBP size karşı işbirliği yapıyormuş aman dikkat edin. Seçim riske girdi gibime geliyor.

Sn Fevzi Tanpınar; hala bir şeye bakıp beni arayacaksınız. Ciddi anlamda unutulduk.

Sn Sadık Gardiyanoğlu; olası bir erken milletvekilliği seçimlerine karşın ekip oluşturuyormuşsunuz, hatta yeni ofis dahi açacağınızı duyduk. Siyasette dost dediklerinizden daha öğrenecekleriniz var desenize.

Sn Ahmet Savaşan; aynı mesajı her attığınızda iki kez atmanız gerekmiyor, bir defa da da sizi anlayabiliyoruz.

Sn Tahsin Ertuğruloğlu; Girne'den pek geldiğiniz yokmuş, Kutlu Evren'le sürekli geziyormuşsunuz. Dışişleri Bakanlığı görevi de yattı.

**************
GÜNÜN SÖZÜ

Yanında aptal bir kadın olan bir sürü zeki adam görürsünüz ama yanında aptal bir adam olan zeki kadın kolay kolay göremezsiniz.
Erica Jong

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.