Başbakan'a güvenin

Her ne kadar eskisi kadar görüşemesek de Başbakan Yorgancıoğlu ile toplum tarafından hassasiyetle takip edilen birçok konuda son derece güvenilir bir siyasetçi olduğunu teslim edebiliriz. Özellikle şu akıllı sayaç meselesi. Gözlemlediğim kadarıyla Başbakan Yorgancıoğlu konuyla ilgili üst düzey hassasiyet gösteriyor. Bu tür konular suistimale, rüşvete oldukça müsaittir. Geçmiş hükümet döneminde de hassas bir konuydu, şimdi de öyle.

Lafı çok dolandırmadan söyleyecek olursam, Özkan beyin olduğu bir hükümette öyle kimse kolay kolay rüşvet yiyemez ve dağıtamaz, tabii ben bunu CTP kanadı için söylüyorum özellikle. Zaten Özkan bey ali Cengiz oyunlarına meraklı olsaydı, kuralsız işlere meraklı olsaydı çok başka durumlarda olurdu. Engel çıkaranların dışında elinden geldiği kadar geminin rotasını düz tutmaya çalışıyor. Herkes UBP'yi eleştirir ama şunu açık yüreklilikle söylemek isterim ki CTP'nin genel başkanı olup da hükümet etmek hiç de kolay bir iş değildir.

Özkan beyin yönetsel anlamda zafiyetleri ve bazı alanlarda yetersizlikle var ne yazık ki, parti MYK'sının sürekli müdahaleleri gibi ancak eğer mesele dürüstlükse bir gazeteci olarak Başbakanın atacağı her imzaya kefil olurum ama bu başbakanın!

YEREL SEÇİMLERDEKİ ÇIKIŞ

Özkan beyin siyasetteki yeni dönemi olaylı genel başkan oluşundan başlar. CTP'nin geleneksel yapısı Özkan bey dışında kimsenin genel başkan olmasına müsaade etmedi. Önemli sayıda bir grup Özkan beye karşı olsa da CTP'yi 21 vekille Hükümete taşıyan bir parti başkanına gereken saygıyı gösterdi. CTP'nin çok tasvip edemeyeceğimiz politikaları vardır belki ama şu kolu komşuya rezil olmama kültürleri ve birbirlerine sahip çıkma gelenekleri bu partiyi ayakta tutuyor.

Özkan beye karşı hala tepkili ve O'nu istemeyen hatrı sayılır bir grup var parti içinde ama gelin görün ki bu adamın da başarısı günden güne artıyor.

21 vekilin ardından şimdi de yerel seçimlerde ciddi bir başarıya imza atmaya çalışıyor. Hükümet başkanının başarısız olması halinde ancak çok iyi belediye başkanları başarılı olabilir bunun dışında seçmen o havayı görmezse iktidar partisinin belediye başkan adaylarına oy vermez. Bizim seçmenimiz genelde güçlüye oynar, bunun çoğu zaman böyle olduğunu görmüşüzdür.

Bu nedenle CTP'li adayların en az yarısının bu seçimlerden oldukça iyi sonuçlarla çıkacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Ama şunu söyleyelim ki eksik kalmasın, UBP'li adaylar da öyle sandığınız gibi kötü gitmeyecek.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Her ne kadar aceleye geldiğine inansam da ya da Hükümetin bu nokta da biraz şova kaçtığını düşünsem de bu ülke de birçok özgürlüklerin CTP hükümetleri döneminde yapıldığını teslim etmek gerekir. Bunun en bariz örneği referandum sürecidir, korkak bir halk konuşan bir halk oldu. Talat'ın ama özellikle Ferdi beyin bu konudaki mücadeleleri göz ardı edilemez, Mustafa Akıncı gibi bir duayenin emekleri göz ardı edilemez.

Eğer Başbakan söz konusu bu anayasa değişikliğinde polisi sivile bağlayabilirse o zaman bir reform yapmış olacak yoksa Ersin Tatar'ın da ifade ettiği gibi birçok değişiklik mecliste yapılacak yasalarla da yapılabilirdi.

Bu ülkeye konuşma özgürlüğü kazandıran CTP, sivilleşmenin de artık önünü açmalıdır. Bu iyiden iyiye lafta kaldı zira.

HAYATI UCUZLATIN

UBP Lefkoşa İlçe Başkanı Faiz Sucuoğlu'nun da ifade ettiği gibi KKTC Türkiye'den daha ucuz değil. pek yerinde bir açıklama olmamış. İstanbul, Ankara İzmir bizden pahalı ama Van bizden ucuz bu doğru. Faiz bey bu açıklamayı Devlet Planlama örgütüne dayandırarak yapmışsa o veriler kesinlikle doğru değildir, bunu peşinen söyleyim.

Hükümetin ivedilikle ana gıda maddelerinde ucuzlamaya gitmesi ve yerli üreticiyi koruma altına alması gerekiyor. Newyork'ta da bulundum, Londra da Berlinde de bizden daha ucuzlar, kimse kusura bakmasın.

Başbakanın yapması gerekenler çok basit.

Sonuca gidecek olursak polisin sivile bağlanması, yerel seçimlerdeki ivmenin devamı, hayatın ucuzlatılması ve yerli halka verilen önemin artması, yerli istihdam ve kaçak iş gücüne artık dur denilmesi halinde Özkan Yorgancıoğlu başkanlığındaki CTP uzun yıllar hükümet edebilir bu ülkeye.

**************

DANA "LEFKOŞA İHMALE GELMEZ, İZİN VERMEYECEĞİZ"

UBP Lefkoşa Belediye Başkan Adayı Kemal Deniz Dana dün Kıbrıs Postası gazetesini ziyaret etti. Ziyarete biraz geç gidebildim; Dana beni arayarak "kahven nasıl söyleyim" diye de incitmekten geri durmadı beni.

Açıkçası Dana'nın yeteri kadar basını kullanmamasından ötürü kendisine biraz kızgındım, uzun yıllar Lefkoşalılara hizmet etmiş biri olarak bu seçimlerde ciddi şansı olan bir aday ve bu şansı daha iyi kullanması gerektiğine inanıyorum.

Kemal başkanla buluşup hem güzel bir kahve içtik hem de uzun bir sohbet yaptık. Ben adayların ne söylediğinden ziyade yüzlerindeki ifadeye bakarım. Siyasilerin dilleri yalan söyler ama yüzlerindeki ifade yalan söylemez.

Kemal başkan kaymakamlık döneminde de geniş bir kitleye ve bilinirliliğe sahip olmasının verdiği avantajı sonuna kadar kullanıyor. Ciddi anlamda çok seveni ve destekleyeni olduğunuzun uzun örnekler vererek anlattı bana.

"inan ki aklım almıyor, öyle küçük paralara Lefkoşa'nın yolları asfaltlanabilir ve tamir edilebilirdi. Koca bir sene hiçbir şey yapılmamış seçim üstü şimdi yama asfaltı dökülüyor. Lefkoşa'nın etrafındaki tüm belediyelerin hepsi CTP'nin, her biri birkaç kamyon asfalt gönderseydi sorunlu bölgeler için çoktan bu sorun çözülürdü. Koca bir yıl Lefkoşa halkı çukurlara düşerek yaşadı. Bir türlü çevre temizliği sağlanamadı, çiçeklendirilsin demiyorum ama Lefkoşa temizlenemedi, kullanım sularında kontrol sağlanamadı ve dereler ıslah edilemedi. Suların ve çevrenin koktuğunu hepimiz hissediyoruz. Bunlar büyük paralar isteyen şeyler değildi. Kadri bey aday olurken onlarca proje anlatmıştı, projelerin hiçbiri hayat bulmadı, maaşların ödenmesi de layıkıyla yapılamadı; halbuki çok küçük kaynaklar temin edilerek yapılacak onlarca eksik iş vardı".

Uzun uzun yapılmayan ve kendisinin başkan olması halinde yapacağı projeleri anlattı, vatandaşların kendisine gösterdiği yakınlığı ve ilgiyi anlattı. Tüm bunları anlatırken yüzünde, yaşadıklarının sevinci belirdi durdu.

Kazanacağına gerçekten inanmış birini gördüm karşımda.

************

GÜNÜN SÖZÜ

Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede. Bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: "Napalım, kısmet değilmiş…

Sabahattin Ali