Lefkoşa'ya mimar eli değmeli

Yayın Tarihi: 17/06/14 07:53
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Adı Safiye Özaltıner. Geçtiğimiz hafta bir söyleşi dönüşü TDP Lefkoşa Belediye Başkan adayı dostum Mehmet Harmancı'nın basın toplantısına davetliydim, oraya katıldım. Elime bir kitapçık tut ettiler, Harmancı projelerini anlatırken ben kitapçığı inceledim, birden gözüm Safiye Özaltıner profiline takıldı. Açıkçası merak ettim, meğerlim iki adım ötemde oturuyormuş, TDP'nin Basın Danışmanı dostum Kemal Burgaç'a rica ettim ve programa davet ettim Safiye Hanımı. Açıkçasını söylemek gerekirse soyisim benzerliğimiz olan bir hanımefendiye destek vermek istedim; iyi ki konuk almışım diye düşündüm sonrası.

Safiye hanım başarılı bir mimar aynı zamanda DAÜ'de doktora yapıyor ve yanılmıyorsam ders de veriyor. Uluslar arası pek çok projede imzası var ayrıca Larnaka havalimanının inşasında çalışmış Mimar olarak, ana dili hariç ileri derecede üç dil daha biliyor. İtalyanca, Rumca ve İngilizce. Bir Altıner'den de böyle üstün vasıflar beklenir zaten.

TDP Lefkoşa Belediye Meclis üyesi adayı. Dün yeniden bir araya geldik ve uzun bir söyleşi yaptık. Heyecanı ve motivasyonu son derece yüksek. Lafta değil altını uzun uzun doldurduğu hayalleri ve projeleri var Safiye hanımın.

Lefkoşa'nın yeni bir yüze ihtiyacı olduğunu ve savaş sonrası izleri hala taşıdığını anlatıyor. Şehrin dizayn edilmesinden tutunda yolların yeniden yapılandırılmasına, prestij binalarından tutun da Lefkoşa'nın tarihi binalarının koruma altına alınıp düzenlenmesine kadar pek çok projesi var.

LEFKOŞA'YA MİMAR ELİ DEĞMELİ

"Lefkoşa bir başkent ve önemli bir tarihin mirasını kullanıyoruz aslında biz. Yıllardır alışıla gelmiş su baskınları, bozuk yollar, biçimsiz ve çirkin binalar var. yüzyıllar önce inşa edilen ve eski Lefkoşa olarak isimlendirdiğimiz Surlariçi bölgesi her ne kadar korunmadığı için tarihi yapısını kaybetmeye başlamış olsa dahi, hala Venedikliler tarafından uygulanan şehir teknolojisinin koruması altında. Farkındaysanız Surlariçinde su baskınları dahi olmuyor. Yerleşim bölgelerinin yanlış zeminlere yapılması, dere yataklarında oluşan yapılaşma, yolların ve alt yapının sağlıksız ve en önemlisi doğru metodlarla yapılmaması, küçük bir yağmur sonrası felakete dönüşebiliyor. Ciddi anlamda bir mimar elinin değmesi gerekiyor Lefkoşa'ya".

"TDP LEFKOŞA'YI YÖNETMEYE HAZIR"

"Belediye meclis üyeliğine adaylık konusuna ilk başları sıcak bakmasam da hem sevgili Harmancı'nın hem de partili dostlarımın teşvikiyle aday olmayı kabul ettim. Bakınız şehirleri mimarlar kurar ve ben bir mimarım. Lefkoşa'nın nüfusu 60 bini aştı ve her geçen gün artıyor. Hızla büyüyen bir kenti kendi başına bırakamazsınız. Kimse kusura bakmasın ama Sn Akıncı'dan sonra Lefkoşa'ya gereken önem yeteri kadar verilememiş. İşler açıkçası kendi haline bırakılmış. Bildiğiniz gibi Lefkoşa ikiye bölünmüş bir şehir, bir geçip bakın bakalım Rum tarafındaki başkentin diğer yarısına. Lokmacıdan geçer geçmez havanın dahi değiştiğini hissediyorsunuz, ya da başka ülkelerin başkentlerine bir bakın. Bizim başkentimiz biraz gariban kalmamış mı?

Bu benim içimi burkuyor ve beni son derece rahatsız ediyor. İnanır mısınız geceli gündüzlü ekibimizle birlikte Lefkoşa için yapacağımız projeleri tasarlıyoruz, konuşuyoruz ve kafa yoruyoruz. Yaşadığımız bu şehrin daha fazla gelişi güzel büyümesine izin vermememiz gerekiyor. Kim çıkıp Lefkoşa'nın bu halini beğeniyorum diyebilir ki. Ama bu şehri güzel ve modern yapabilmek bizim elimizde, dokusunu bozmadan bunu yapabiliriz. Size hazırladığımız projeleri anlatsam TDP'nin Lefkoşa'yı yönetmeye ne kadar ciddi talip olduğunu anlarsınız".

Evet Safiye Özaltıner ile yaptığımız söyleşinin ayrıntılarıydı bunlar. Günün sonunda O bir mimar ve Lefkoşa'nın daha çağdaş, yaşanabilir, ilham kaynağı olabilecek bir şehir haline dönüşmesini istiyor. Üstelik bunu nasıl yapacağını biliyor ve yapmaya da hazır. O konuştukça açıkçası bana motivasyon geldi.

Karşımda 27 yaşında genç, aydın ve kararlı bir Kıbrıslı Türk Kadın vardı adeta.

*********************

MESAJI OLAN ALSIN

Sn Kadri Fellahoğlu, dün Kemal Deniz Dana'ya pek de hoş olmayan sözler kullanmışsınız Lefkoşa'nın kirliliği ile ilgili, duyduklarım doğruysa pek hoş olmamış.

Sn Ahmet Benli, dün Kıbrıs Türk Kültürü'nün hakim olduğu kahvaltılı bir basın toplantısı yaptınız, icraatlarınızı anlatırken hayli heyecanlıydınız, hayırlısı olsun şimdiden. Gelen gazetecilerin hepsi de size açık destek belirtmişler, nerde tarafsız basın?

Sn Mustafa Şener, seçim nasıl gidiyor, sizden haber alamıyoruz, en son sizi tanıtım gecesinde görmüştüm. Özledik doğrusu.

Sn Nidai Güngördü, sizin hiç soluğunuz çıkmıyor, sanırım seçimi bu sefer kazanmaya konsantre oldunuz.

Sn Sümer Aygın, size de bir mesaj yazayım adet yerini bulsun, anketler hala açık ara sizi önde gösteriyor,şimdiden hayırlısı olsun.

Sn Mehmet Hulusioğlu, kulağıma her üç partinin de anket sonuçları fısıldandı. % 57-% 61-% 63. Acaba hangisi tutacak sizin için…

Sn İsmail Arter, tüm Mağusa'yı gezmeyi tamamlamış, ikinci tura çıkmışsınız. Şu basını ihmal etmeyin, biraz tv kanallarında yüz eskitmelisiniz.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Her adam; hayatında bir kadını mutlaka ömür boyu sever. Ve her kadın; bir erkeğe mutlaka ömür boyu acı çektirir.

Paulo Coelho

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları