İstikrar Cumhurbaşkanı yaptı "ama"

Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Bu son derece önemli bir başarıydı, açıkçası benim gönlüm hep başbakan kalmasından yanaydı çünkü başarılı bir devlet adamıydı. Tabii cumhurbaşkanı olmasının ardından ne karda pasif bir görev yürütür ne kadar müdahil olur yürütmeye bunu bilemeyiz ancak şunu da görmemek saflık olur Erdoğan'dan sonra seçilecek olan Başbakan her kim olacaksa Erdoğan'ın sözünden çıkmayacak ve O'nunla istişare ederek ülkeyi yönetecek biri olacaktır.

Ben buna en yakın isim olarak Binali Yıldırım ile Babacan'ı görüyorum, bu konuyu yarın ki yazımda ele alacağım. Bugüne dönecek olursak tekrardan bu seçimin iyice irdelenmesi gereken bir konu olduğunu söylemem gerekir. Erdoğan adına artılardan eksilere göre değerlendirmek gerekiyor.

İSTİKRAR CUMHURBAŞKANI YAPTI

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başbakan olarak siyasete atılmasından bugüne oldukça istikrarlı bir büyümesi var. 2002 yılından başlayan % 34'lük bir çıkışla 2011'de % 49,9 yani % 50'lik bir oy almayı başarmış ve bu yıl ki yerel seçimlerde de beklenenin aksine % 44'lük bir oyla AK Parti kendisinden beklenen başarıyı göstermiştir. Erdoğan'ı yok etme pahasına yollara düşenlere Türkiye kamuoyu izin vermemiştir.

Bu bir istikrardır, başarıdır. Bunu tek kelimeyle özetleyebiliriz. Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı % 52'lik oy da AK Parti'nin veya Erdoğan'ın gücünün % 50 ve biraz üstü olduğu, bu güçten hiçbirşey kaybetmediğini göstertmektedir bize.

Ancak Erdoğan'ın aldığı sonuçlar öyle çok da sevindirici bir sonuç değildir bunu da eklemek gerekir.

İHSANOĞLU VE ARKASINDAKİ GÜÇ TEDİRGİN EDİCİ

Erdoğan % 52 yerine % 55 ve üstü bir oy almış olsaydı şayet gücü çok daha perçinleşmiş olacaktı. Ancak Ekmeleddin İhsanoğlu gibi çok da popüler ve iddialı olmayan bir adayın % 38 + oy almış olması Erdoğan karşıtı cephenin çok ciddi bir başarısıdır. Bu bize neyi anlatıyor. Türkiye'de istikrarı yok etmek isteyen zihniyet iyi çalışıyor ve hala güçlü. Ben haticeye değil neticeye bakarım deyip geçebileceğiniz bir durum değil bu.

Hele hele Erdoğan'ın yürütmenin başında resmi olarak olmayacağı bir dönem başlıyor Türkiye de, Erdoğan'ın yerine getireceği siyasinin bu süreci pek de etik olmasa da Erdoğan ile birlikte yürütmesi ve hatalar yapmaması son derece önemlidir. Aksi takdirde Türkiye ve AK Parti geri adım atmaya başlar.

DEMİRTAŞ GERÇEĞİ VAR ARTIK

Selahattin Demirtaş gerçeği diye bir isim var artık Türkiye de. Kürtlerin sesi olmuş durumda ve bu adam doğu anadolunun hatrı sayılı bir kesiminin artık sözcüsü durumuna geldi. Bir sonraki seçimde Demirtaş'ın partisi pek ala MHP'nin yerini alabilecek konuma gelebilir. Ve dahası Demirtaş ilerleyen süreçte Türkiye siyasi tarihinde uzun süre söz söyleyecek isimlerden biri olabilir. Bunu kimse göz ardı etmesin. Tabii ben bunun tehlike olup olmayacağını Türkiye de yaşamayan biri olarak söyleyecek noktada değilim. % 9 civarında bir oy almak küçümsenecek bir olay değil.

TÜRKİYE'NİN ERDOĞAN'A İHTİYACI VAR

İster diktatör deyin, ister anti demokratik deyin ne isterseniz deyin Erdoğan Türkiye'nin son 10 yılına damgasını vuran ve Türkiye Atatürk, Özal'dan sonra yıldızlaştıran üçüncü devlet adamıdır. Bu bir gerçek. Sevseniz de sevmeseniz de Erdoğan'ı Türkiye'ye kaliteli bir kimlik yaratan müttefikleri ve komşularıyla sorunlarını başarılı bir şekilde yöneten bir isim Tayyip bey.

İşte ben bu nedenle Erdoğan'ın Yürütmenin başında olmayacak oluşundan dolayı tedirginim. Türkiye hep kaygan ve hareketli bir ülke oldu. 2000'li yılların öncesindeki Türkiye fakir bir ülkeydi ama artık varlıklı ve zengin.

Gerek Demirel gerekse Özal'ın yerine bıraktığı Çiller ve Yılmaz hükümetleri baba-oğlu mantalitesiyle yürüttükleri için ülke yönetimini bu Türkiye'yi hep geriye götürdü. Şimdi de bunun olma tehlikesi var.

Şüphesiz ki Erdoğan'ın hakim olduğu bir hükümet yoluna devam edecek. Velev ki Başbakan ilerleyen yıllarda Abdullah Gül olsun. Bu ne kadar mümkün olur bilemeyiz ama Rusya'nın bir Putin örneği hali hazırda var.

Bekleyip göreceğiz. Seçimlerin en çok konuşulan konusu ise AK Parti teşkilatlarının Erdoğan için yeteri kadar çalışmaması ve MHP'den Erdoğan'a ciddi bir oy kayması olduğu söylemleridir.

Sonuç olarak Türkiye'yi kolay günler beklemiyor. Türkiye'de güçlü bir devlet adamı olarak Tayyip Erdoğan var, bu Türkiye'nin önemli bir artısı, Türkiye Erdoğan gibi birine sahip olduğu için çok şanslı ama Türkiye, onu bölmek isteyen güçlü bir başka grubu da içinde barındırıyor.

Bu diken üstünde yaşamak gibi bir şey.

*******************

GÜNÜN SÖZÜ

Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz demenin bir anlamı yoktur. Gerekli olanı yaparken başarılı olmak zorundasınız.

CHURCHİLL