"Özersay-Küçük" aday olursa!

Yayın Tarihi: 18/08/14 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Aday bolluğunun yaşanacağı bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık başladı. Yazacak en önemli gündemimiz artık cumhurbaşkanlığı seçimleri ve partilerin kendi içlerinde düştüğü hezeyan. Şunu söylemem gerekir ki ülkesini seven bir Kıbrıslı Türk olarak bu beş yılın çok hızlı geçmesini ve artık siyasilerin değişmesini temenni ediyorum, hatta bazı partilerin kapanıp yenilerinin açılmasını da. Söylemeye çalıştığım ne kadar biz bize evcilik oynayan insanlar olduğumuz durumudur.

Gelecek yılki seçimleri kaleme almadan değinmeme gereken ve hiç yakışık almayan ülkemiz bazı siyasilerinin hiç güçlerine gitmesin ama Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a çektikleri yağdır. İlk önce buna bir sitem edeyim. Ne demek Erdoğan'ın ilk ziyaretini KKTC'ye yapacak olması büyük bir jesttir?

Evet Erdoğan kıymetli ve dün-bugün ve yarına önemli imzalar atmış ve atacak olan bir devlet adamıdır, bir başka ülkenin liderine iltifat edin ama bu iltifat yağ çekmeye dönüşmesin. Kendi kendinizi ve toplumunuzu bir başka ülke önünde küçültmeyin.

Bu konuda mesaj verenlerin hepsinin gelecek yıl ki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduklarını ya da olmak istediklerini gördüğümde, yanlış kelimelerle konuştuğunuzu söyleyebilirim.

KKTC ve Türkiye birbiri için önemli iki ülkedir. Türkiye'nin KKTC için önemi ne ise KKTC'nin Türkiye içinde önemi iki kat fazladır. Erdoğan'ın bu ülke için yani Kuzey Kıbrıs için yaptığı yardımları ve desteği elbette ki kimse göz ardı edemez ama sizler bunu cumhurbaşkanı seçilebilmek ve Erdoğan'a şirin gözükmek adına yanlış kelimelerle ifade etmeyin. Yakışık almıyor.

Gelelim konumuza; önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi bol adaylı bir seçim yaşayacağımız belli oldu. Adayların önemli isimlerden oluşması birinci tur için son derece çekişmeli geçeceği ve adeta medya savaşı yaşanacağını da şimdiden söyleyebiliriz.

EROĞLU-ERDOĞAN İLİŞKİSİ

Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arasında büyük uçurumlar olduğunu ve her iki liderinde birbirinden zerre kadar haz etmediğini hepimiz biliyoruz. Asıl önemli olan soru ise bu durumun hala geçerli olup olmadığı. Yakın geçmişe uzanalım ve bir hatırlayalım ne oldu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu KKTC'de büyükelçilik yapmış bir diplomatın da yardımlarıyla Tayyip beyle bozuk olan ilişkilerini geçtiğimiz yıl bir nebze olsun düzeltti. Siyasi arena da bunun için kullanılan kelimeleri ben bir cumhurbaşkanına yönelik kullanmaya yakışmadığı için telaffuz etmeyeceğim ancak şu kadarını söyleyecek olursam "Derviş bey, Tayyip beyi artık daha çok seviyor"; bu en doğru kelime olur sanırım.

Gazetelerin dünkü manşeti de zaten bize bunu anlatıyor. Derviş beyin yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmesi için CTP'nin karışık olması yeterli değil. küs UBP'liler, tam DP desteği ve en nihayet Ankara tarafından karşısına çıkarılmayacak kaliteli bir SAĞ isim açılımına ihtiyacı var.

Yani Ankara, Derviş beyin seçim kaybetmesini istiyorsa karşısına çıkaracağı birkaç sağ kökenli adayla Dervişe bu seçimi kaybettirir. Hem de hiç çaba sarf etmeden.

Peki bunun böyle olup olmayacağını ve Ankara'nın ne istediğini nasıl anlayabiliriz?

Bunu anlamak son derece kolay.

ÖZERSAY-KÜÇÜK VE ANKARA

Söz konusu iki isim Ankara son derece yakın iki isimdir. Esli başbakan İrsen Küçük'ün, Tayyip beyle son derece iyi ilişkilere sahip olduğunu bilmeyen yok ve her ne kadar hala İrsen bey aday olmaya henüz karar vermediyse de bunu düşündüğünü basına açıkladı. Kendisiyle yaptığım özel bir sohbette de henüz karar aşlamasındayım demiştir.

Öte yandan Kudret Özersay ki kişiliğine son derece saygı duyduğum akıllı bir adamdır, her ne kadar kendisi benimle bir kahve içmeye ve söyleşi yapmaya çekiniyor olsa da bu ülkeye hizmeti dokunan ve siyaseten kaybedilmemesi gereken kişilerden biridir bana göre. Özersay'ın da ciddi ciddi adaylık düşündüğünü ancak hem görevi hem de Ankara'dan beklediği işaretten ötürü henüz adaylığı zikretmediğini biliyoruz.

İrsen Küçük ile Kudret Özersay'ın aday olmaları halinde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun ikinci tura kalmasının son derece zorlaşacağını açık yüreklilikle söylemem gerekir.

Her iki isimde AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın isimlerdir eğer değillerse "değiliz" desinler bende öğrenmiş olayım, her ikisinin de hala sıcak temasları vardır AK partiyle ve oradan gelecek işarete göre adaylıklarını açıklayacaklardır.

Evvala buna hazırlıklı olun. Eğer ki ikisi de adaylık açıklarsa her ikisinin de kendine göre partilerde ve kamussal alanda hatrı sayılır bir oy gücü vardır ve bu oy gücü sağ ve ortada olan oylardan gidecektir.

Netice olarak bu iki ismin adaylıkları gelecek aydan sonra belli olacak ve aday olmaları halinde seçimin seyri değişecek. İşte bu iki ismin aday olması bize Ankara'nın Derviş beyi değil de sol kökenli birini desteklediğini anlatmaya yetecektir.

Bu isim Sibel Siber mi olacak yoksa Mustafa Akıncı mı?!

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç kimseye güvenmiyorum diye birşey yoktur, zamanında o'na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum" diye birşey vardır

AZİZ NESİN

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.