Hacımulla'nın elini öpün siz

Yayın Tarihi: 27/08/14 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Bir elektrik sayacı hikayesidir gidiyor. Uzun zamandır takip ettiğim ancak bu konuda yazı yazmayı pek düşünmediğim bir konu olduğu için pek fazla müdahil olmak istemediğim bir konudur. Ancak işin ucu artık Mors Limited Direktörü Ali Erdal Hacımulla'ya dayanınca açıkçası ben dayanamadım. Uzun yıllardır tanırım Hacımulla'yı; pek çok kez düzenin palyaçoları tarafından zarara uğratılsa da kendi ülkesine sahip çıkıp yatırımlarını esirgemeyen ve ülke insanının derdinin bir yanından tutan ender kalmış Kıbrıslı Türk işadamlarındandır.

Yazının başlığını o nedenle Hacımulla'nın elini öpün diye attım. Gerçekten de öyledir; eli öpülesi bir adamdır.

KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı ismet Akim; İsmet beyde işini son derece düzgün ve doğru yapan ve söylemekten sakınca görmüyorum nesli tükenen bürokratlardan biridir. Hem Hacımulla'ya hem de Akim'e atılmak istenen çamurun karşısındayım. Menfaatine dokundu diye bir işadamı gazete gazete gezip , basını yanıltmaya çalıştı son bir haftadır.

Bir şeyin altını çizmek isterim, basında bu ihaleyi o kaybetti bu kazandı gibi tabirler kullanılıyor. Evet aslında ihaleyi kimse kazanmamıştır ya da kaybetmiştir.

İhale üç aşamadan oluşmaktadır, birinci aşama evrak anlamında yeterlilik aşamasıdır; ikinci aşama fiyatları da içeren finansal boyuttur, üçüncü aşama ise ilk aşamayı geçen firmaların fiyatına bakmaksızın teklif ettikleri sayaçların teknik yeterliliğinin ve teknik olarak şartnameye uygunluğunun tespit edileceği aslında en önemli aşamadır.

Üçüncü aşama henüz tamamlanmadığı için bu ihaleyi aslında kimin kazandığı henüz belli değildir. Rakiplerden birinin yukarıda bahsettiğim gazetelere servis ettiği yayınlar aslında tam bir adres şaşırtmacasıdır. Şu oldu bu oldu tüm bunlar aslında hikayedir, asıl olan ihalenin üçüncü aşamasındaki teknik yeterlilik olayıdır.

Aslında tüm dikkatler buraya çekilmeli, Hacımulla'nında KIB-TEK yönetim kuruluna gönderdiği ve üyelerine de dağıtım yaptığı, gizli olmayan aleni mektup tam da kurumun dikkatini bu noktaya çekiyordu.

Hacımulla adabıyla da yoluna devam ediyor sadece KIB-TEK yönetim kurulunu alınacak sayaçların teknik takibi konusunda uyardı; Hacımulla, birileri bu devletin menfaatlerini ve bu halkın parasını kötüye kullanmasın diye uyardı. Başkan İsmet Akim de bu uyarıları dikkate aldı.

Mesele bundan ibaret. Hem Akim'i hem de Hacımulla'yı basın üzerinden dövmeye çalışan bazı işadamlarının eski dosyalarını bu sayfalarda açarsak taş taş üstünde kalmaz , birileri de bunu kulağına küpe yapsın.

***************

TAÇOY VE ALTI VEKİLİN KAÇMASI AN MESELESİ

Geçtiğimiz gün kaleme aldım; şöyle bir paragraflık bir yazıydı ama çok ses getirdi. Allahın bir kulu da çıkıp yok böyle bir şey demedi. DP-UG Genel Sekreteri Hasan Taçoy'un parti içindeki rahatsızlığı son noktaya gelmiş durumda diye duyumlar aldım. Bu rahatsızlık sadece Taçoy'da yok, isimlerini vermemin doğru olmadığını düşündüğüm altı başka DP'li vekilde de var. farkındaysanız Taçoy uzunca bir süredir bu konuyla ilgili rahatsızlıklarını sürekli dile getiriyor ve aslında Özkan Yorgancıoğlu'na değil Serdar Denktaş'a haber yolluyor. Özkan bey basın üzerinden Taçoy'a cevap veriyor ama Serdar bey sessiz kalmayı tercih ediyor.

Dün kulağıma bir dedikodu geldi. Serdar Denktaş, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Talat'ı destekleyebilir diye. Bu dedikodu dün inanılmaz bir hızla yayıldı. Sonraları Denktaş'ın Eroğlu ile gireceği pazarlığın bir parçası dendi aslında; dönüşümlü başbakanlığın dahi teklif edildiği bir pazarlıktan daha başka ne pazarlık yapılabilir doğrusu merak ediyorum.

Serdar Denktaş'tan her şeyi beklerim, herkesi destekleyebilecek potansiyelde bir siyasidir ama Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun hesapları daha akılcı ve daha ustaca bir noktada.

Taçoy'un gecesini gündüzünü Derviş beyle geçirdiği ve uzun bir çalışmadan sonra Taçoy ile birlikte altı vekilin UBP'ye geçmeye hazır olduğunu, Kaşif ile Denktaş'ın yalnız kalabileceği kulislerde net bir dille konuşuluyor. Tabii bu noktada bir başka dedikodu daha var.

Hiç beklemediğiniz bir anda Kaşif baş aktör olarak sahneye çıkıp, UBP'ye ekibini toplayıp gelip başkanlığı zorlayabilir. Yani Denktaş ile Kaşif değil de sadece Denktaş yalnız bırakılabilir. Unutmayın ki DP-UG'nin UG'si UBP'ye gitmesi halinde DP'de 2-3 vekilden başka bir şey kalmaz. Bu da olası bir UBP-TDP koalisyonunu dahi gündeme getirebilir.

Bu kadar senaryoyu bir yana bırakacak olsak dahi ki önemli senaryolar bunlar, Derviş beyin Serdar beye atacağı ilk çelme olmaz bu anlattıklarım. Henüz aday olup olmayacağı dahi tartışılan Derviş Eroğlu'nun hiç beklemediğiniz bir anda UBP-TDP koalisyonunu sahneye sürebileceğini unutmayın ve yine unutmayın ki Derviş bey, geçtiğimiz yıllarda UBP-TDP'nin kurulması için İrsen beye çok baskı yapmıştır.

Yarınlar çok şeylere gebe, bu süreç hiç sakin gitmeyeceğe benziyor.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim. Yaşamak: seni sevmek gibi ciddi bir iştir.

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.