CTP'deki iç savaş ve son

Yayın Tarihi: 15/09/14 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
CTP'deki Cumhurbaşkanlığı adaylık belirleme süreci hayli gergin ve bir bilinmezlik içinde gerçekleşiyor. Talat'ın onuru gururu yerle bir edildikten sonra, yine de Talat'a nezaketen bir sordular CTP'li yetkililer "aday olmak istiyor musunuz" diye Talat da kendine yakışanı yaptı ve hayır dedi haliyle.

CTP'deki bölünmüşlük ne yazık ki CTP'nin zarar görmesinden öte CTP'nin yakın gelecek de ağır yaralar almasına neden olacak. O kadar sert bir kavga var ki partinin tavanında bu süreci nasıl toparlayacaklar açıkçası merak ediyorum.

Yazının geneline geçmeden CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk içinde birkaç kelime yazma ihtiyacı hissediyorum. Kutlay beyle hiç kişisel sorunumuz olmadı bilakis birbirimizi de sever sayarız. Kutlay Erk gibi yakın gelecekte siyasette önemli yerlere gelme ihtimali bulunan bir politikacı olarak Kıbrıs Postası gibi son derece güçlü bir basın kuruluşunu karşısına almasına gerek yoktu. Olası her seçimde güçlü bir yayın organını karşısında bulacak Kutlay bey, tabii bu kendi kararı mı parti kararı mı bilemem, konuşmadık da bu konuyu, en son buluşup kahve içecektik, ikimizde üstüne düşemedik bu kahve işinin ancak daha sakin daha olgun davranması lazım CTP yönetiminin. Gazetenin teşbih yaptığı ilanda zaten espri yapıldığı ve CTP içindeki adaylık karmaşasına gönderme yapıldığı açıkça belli.

Bunda herhangi bir hakaret ya da küçük düşürme yok. Gerek Kıbrıs'ta gerekse dünya basının da ne karikatürler yayınlanıyor siyasilerle ilgili. Hade CTP'deki bazı siyasiler modern dünya siyasetine uyumlu olmayabilir ama Kutlay bey dünya görmüş bir adam olarak, siyasette gelecek planları olan biri olarak Kıbrıs Postası gibi güçlü bir rüzgarı karşısına değil arkasına alması daha akılcıdır.

O kahveyi de içeriz umarım yakında.

CTP'NİN ADAYI İLLAKİ KAYBEDECEK

Eğer CTP'de uzlaşı içinde tek aday çıkabilseydi ki tek aday çıkacak dahi olsa bu aslında uzlaşı ile olmayacak, işte o zaman CTP'nin adayının şansı olabilirdi ancak gelin görün ki CTP'de keskin iki taraf var şu an. Özdil Nami, Anti Özkancıların desteklediği bir aday, Sibel hanım da Ankara'nın göz kırptığı ve Özkan beyin şürekasının desteklediği bir aday durumunda.

Hangisi CTP parti meclisinden çıkarsa çıksın kazanma şansı zayıf, çünkü her iki taraf da birbirlerinin adayını kesecek, yerel seçimlerde CTP bu anlamda çok kötü bir sınav verdi. Adeta yoldaş yoldaşı vurdu desek yeridir, şüphe yok ki gelecek yıl ki seçimlerde de bu yaşanacak.

CTP'deki belli grupların Eroğlu'nu destekleyebileceği kimin aklına gelirdi ki ama oldu işte yerel seçimlerde.

Açıkçası ben Talat'ı da suçlu buluyorum, bu işe erken soyunmasa ve kavga çıkarmasaydı, parti tavanıyla arasının açık olduğunu basına taşımasaydı, bu süreç mutlaka kendisine dönecekti, kaçınılmazdı Talat'ın adaylığı.

Ancak gerginlik yaşanınca da Talat haliyle adaylıktan vazgeçmek zorunda kaldı. Kim olsa vazgeçerdi.

Velev ki birileri bugün gitsin Talat'ı ikna etsin de Talat aday olsun, tabii çok zor şeyleri konuşuyoruz. Sibel hanıma garanti veren yerler, Sibel hanımı o kadar bir heyecanlandır ki her halukarda aday olacak Sibel hanım.

Sonuç olarak CTP'yi gerçekten zor günler bekliyor, bu bölünmüşlük artacak. Eskiden CTP seçmeni kendi adayını cezalandıracağında sandığa gitmezdi, şimdi gidip rakibe oy veriyor.

Ve dostlar bu seçimlerde rakipten çok CTP kendi kendine rakip olmuş durumda.

**************

USTA'YI ZİYARET ETTİK

Meslektaşım Alihan Pehlivan ile YDÜ Kurucu Rektörü Suat Günsel'e kahve içmeye gittik. Oldukça uzun ve tatlı bir sohbet oldu. YDÜ'nün tüm saçma engellemeler rağmen profesyonel bir akıl ve özgüvenle nasıl da rahat bir şekilde yoluna devam ettiğini konuştuk. Dostum Alihan yakın zamanda bazı siyasilerle ilgili belgelere dayalı yapacağı yayınları anlattı ve artık halkın bazı gerçekleri görmeleri gerektiği üzerinde durdu.

Suat Hoca her zaman olduğu gibi yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı, heyecanı ve proaktif yapısından hiçbirşey kaybetmiyor bu adam. Negatif şeylerle uğraşmak yerine pozitifleri çoğaltıp negatifleri yalnız bırakmayı seven bir hayat anlayışı var gördüğüm.

********

HEM PAHALI HEM EĞRİ SEFER

Olacak gibi değil, Ercan-İstanbul arasında gerçekleşen uçak yolcuklarına ödeyeceğimiz parayla İstanbul'da yaşasak birçok Avrupa ülkesine daha ucuza uçabiliriz. KKTC'ye sefer yapan havayolu şirketlerinin Kıbrıs halkını kazıklama isteği nereden geliyor anlamak güç doğrusu. İnanın ki yarın sabah Larnaka'dan, İstanbul'a seferler başlasın, Türkiye'ye uçuşlar anında düşer Kıbrısın Kuzeyinden. Gerçekten olacak gibi değil. havalimanında çalışan arkadaşlarımdan duyuyorum, ön tekerleğin üzerine inen yolcu uçaklarına dahi şahit olanlar var, bir de düzgün pilot sağlam uçak gönderseler bari Ercan havalimanına. Hem pahalı hem eğri sefer ayıp oluyor.

************

GÜNÜNS ÖZÜ

Kimileri vardır aşkın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de, aşağılıktır.

Necip Fazıl Kısakürek

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları