Adeta Kıbrıs'ın hamisi gibi

Yayın Tarihi: 17/09/14 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
* Başbakan Davutoğlu son derece ılımlı, iyi niyetli ve yalnız Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara da hamilik yapabilecek, Kıbrıs'ın hamisi olabilecek anlayışta ve güçte bir başbakan, Rum lider Anastasiedes isterse bunu bir düşünsün…

**Başbakan Davutoğlu yapmış olduğu bu ziyaret esnasında neden basın toplantısını Cumhurbaşkanı Eroğlu ile birlikte yapmak istedi ve Başbakan Yorgancıoğlu ile yapmadı. Bunu bir mesaj olarak mı algılamak lazım? Bunu bir cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu'na bir destek olarak mı algılamak lazım?

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nu ağırladık. Yıllar önce İstanbul'a yaptığım seyahatlerin birinde kalın ciltli bir kitabını arkadaşımın tavsiyesi üzerine almıştım. Daha yeni dışişleri bakanı olmuştu. AK partiye yakınlığıyla bildiğim bu dostum bana "bu kitabı iyi oku ve anla, Davutoğlu bu kitap da Türkiye'nin geleceğini yazdı" demişti.

Kitabın adı "Stratejik derinlik: Türkiye'nin uluslararası konumu'. 2001 yılında yayınlanmış bir kitap. Alın okuyun kitabı anlatmayım şimdi size burada.

Zaman zaman eleştirilmiş olsa da Sn Davutoğlu, Dışişleri bakanlığı süresince son derece başarılı bir grafik çizdi, her şeyden önce başarılı bir akademisyen olması ve gelenekçi siyaset anlayışından temel alıp, modern dünya ile buluşması onu çok iyi noktalara getirdi.

Dışişleri bakanları genel de zaten dolu insanlar olur bu da yetmez uluslar arası bağlantıları son derece sağlam insanlar olur. Türkiye Devleti'nin vermiş olduğu güç ve ağırlığın ötesinde kişisel saygınlığı ile de Uluslar arası arena da güvenilir bir kimlik yarattı Ahmet bey.

Tayyip bey ve AK Parti son derece doğru bir isim seçti Başbakan olarak, bunu bir kez daha dün Davutoğlu'nu dinlerken anladım.

SON DERECE POZİTİF

Tayyip beyin mizacı gereği biraz abi, biraz baba havası vardır. Kızarda sever de, bu mizaç meselesi. İster beğenelim ister beğenmeyelim Türkiye'yi Devlet statüsüne Tayyip bey çıkarmıştır yeniden, deyim yerindeyse adam etmiştir.

Ahmet Davutoğlu daha farklı bir kişiliğe sahip, daha teorik ve Harvard çıkışlı bir siyasetçi havasında. Harvard çıkışlı değil bu arada teşbih yaptım.

Dünkü konuşmasını dinledim, bir gazeteci olarak beni gerçekten etkiledi. Yapıcı bir konuşma üslubunun ötesinde artık problemlerle uğraşmak istemeyen gerektiği taktir de Rumlara da yardım etmeye hazır, adeta Kıbrıs'ın hamisi olmaya hazır ve bu iradeyi sergileyen bir başbakan gördüm karşımda.

MOTİVASYON TAVSİYESİ

Davutoğlu'nun konuşmasındaki en önemli konulardan biri de şuydu, bunu iyi anlamak lazım "KKTC ekonomik olarak Türkiye'nin desteğine ihtiyaçlı olabilir ancak bunun sebebi ambargo altında olmasından kaynaklanıyor. Ancak ambargo altında olmak kendi ekonominizi ayakta duracak haline getirmenize engel değil. Türkiye Kıbrıs harekatı vesilesiyle uyanarak güçlü bir silah sanayiye sahip oldu, Türkiye de 1970'li yıllarda ambargo altında kaldı. Bu ambargolar sizi yıldırmasın" dedi ve uzun uzun tesviyelerde bulundu Kıbrıslı Türklere ve önemli bir şey daha ekledi konuşmasına " farklı siyasi görüşler, buraya her geldiğimde bunları görüyorum ve inanın ki rahatsız olmuyorum. Farklı siyasi görüşlerin olması çok normal, bir masa etrafında oturulur ve ortak nokta bulunur" buna benzer cümleler kullandı Başbakan Davutoğlu;

Bu ne demek biliyor musunuz "ben kim ne düşünürse düşünsün sizinleyim, dostunuzum" demek.

Türkiye gibi bir devletin Başbakanının bunu söylemesi ve bu konuşmayı yaparken son derece samimi bir üslupla yapması oldukça manidardır.

Yapmış olduğu uzun konuşmayı bir bir incelemenin anlamı yok, bu kısımları alınabilecek en iyi mesajlardan biriydi.

Rumların çözüm istememesi halinde KKTC'nin tanınmasından da bahsetmedi, ambargoları kaldıralım dedi. İkisi farklı şeylerdir. Kıbrıslı Türklerle yaşamak istemiyorsa Rumlar, bunu ilan etsin, Dünya da artık Türklerin rahat nefes almasına izin versin demek istedi.

BASIN TOPLANTISI SARAYDA!!

Açıkçası benim çok ilgimi çekti, Başbakan Davutoğlu yapmış olduğu bu ziyaret esnasında neden basın toplantısını Cumhurbaşkanı Eroğlu ile birlikte yapmak istedi ve Başbakan Yorgancıoğlu ile yapmadı.

Bunu bir mesaj olarak mı algılamak lazım. Bunu bir cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu'na bir destek olarak mı algılamak lazım.

Diyelim ki öyle değil, peki neden Başbakanlıkta, Başbakan Yorgancıoğlu ile yapmadı bu basın toplantısını ve muadili olmayan ama KKTC Devletinin başı olan Eroğlu ile yapmayı tercih etti.

Bunu biraz araştırdım, Davutoğlu'nun tercihiydi bu.

Tabii Davutoğlu gibi dış politikada ustalaşmış ve diplomasiyi çok iyi bilen biri asla tavır ve düşüncelerinde açık vermez anacak Davutoğlu'nun kendi muadili olan yani eşi muhatabı olan Başbakan Yorgancıoğlu ile birlikte bu toplantıyı yapmaması beni son derece düşündürüyor.

Tayyip bey Başbakan olduğu dönemde hatırladığım kadarıyla basın toplantılarını dönemin Başbakanı İrsen Küçük ile yapmıştı.

Hiç Eroğlu ile Türkiye Başbakanının basın toplantısı yaptığını hatırlamıyorum.

Bunu da bekleyip görmek lazım.

Sonuç olarak, Başbakan Davutoğlu son derece ılımlı, iyi niyetli ve yalnız Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara da hamilik yapabilecek, Kıbrıs'ın hamisi olabilecek anlayışta ve güçte bir başbakan bence.

Bence Rum lider Anastasiedes isterse bunu bir düşünsün…

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti.

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları