Sahte aslan

Yayın Tarihi: 08/10/14 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
*Anastasiedes'in 30 maddelik tedbir ve ön şart önlemi aldığına bakmayın siz, bir parmak işaretiyle yarın sabah süt dökmüş kedi olur; işte Ankara'nın ezeli müttefiki olan Washington bu sahte aslanı kediye çevirecek mi?

**Talat ile kadim dostu Hristofyas dahi bu meseleyi çözemediler, Papadopulos ile Hristofyas bunu istemedi ve bu isteksizlik, CTP'ye siyasi hayatının en büyük yenilgilerini yaşattı, Talat'ın cumhurbaşkanlığı serüvenini bitirdi ve dahası. Ardından çözüm düşmanı bir Cumhurbaşkanı oturdu oraya. Derviş Eroğlu; ciddi anlamda çözüm istemeyen bir liderdi; Ankara allem etti galem etti, Eroğlu bir numaralı çözümcü oldu. Kudret Özersay gibi müzakere sürecine son derece hakim bir adamı da Ankara o masada tuttu. Peki sonuç?

DÖNEMİN İNGİLİZ DIŞİŞLERİ BAKANI STRAW: RUMLARIN AB ÜYELİĞİ HATAYDI

Bu işin böyle olacağı belliydi. Birkaç hafta önce Yunanistan Başbakanı Samaras ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gergin tartışmalar yaşanmıştı. Son bir haftadır Amerikan Başkan Yardımcısı Biden'ın Erdoğan ile ilgili ağır sözleri sonra özür dilemek zorunda kalması ve yine birkaç gün önce yine Sn Erdoğan'ın mısır yönetimi ile ilgili ağır eleştirilerinin ardından Mısır'ın Kıbrıs Türk Devleti olarak Kuzey Kıbrıs'ın İKÖ'den temsili yetine son verilmesi girişimi Rumların böyle bir hamle yapacağını aklımıza getirmemiş olsa bile bazı agresif gelişmelerin olacağının sinyaliydi.

Şimdi bu konuyu neresinden tutsak diye düşünürsek ki derin ve uzun soluklu bir mesele Kıbrıs konusu, Türkiye'nin Garantörlük anlaşmalarından doğan haklarını kullandığı 1974 yılına gideriz. Faşist yunan cuntası ve Anastasiades'in de üyesi olduğu Eokacılar'ın masum Kıbrıslı Türk ve Rumları öldürmekle meşgulken ki yapılan müdahaleye gider bu işin ucu.

Niye bunu yazıyorum; birileri Anastasiades'e hala askeri bir ateşkesin olduğunu ve aslında teorik olarak savaş halinin devam ettiğini hatırlatmalı. İŞİD daha altı ay önce yoktu bile, şimdi önü alınamıyor, yani bu ülkenin Avrupa Birliği üyesi olması bir anda gerginleşmeyeceği anlamına gelmez.

Bakınız; 74'ten sonra Talat ve Annan Planı dönemine gelelim. Talat ve CTP, bu halkın Annan Planı'na evet demesi için hem iyi bir propaganda yaptı hem de bol keseden yalanlarda söyledi, öyle oldu böyle oldu Kıbrıslı Türkler evet dediler plana, iyi de yaptılar, Rumlar ise hayır.

Talat ile kadim dostu Hristofyas dahi bu meseleyi çözemediler, Papadopulos ile Hristofyas bunu istemedi ve bu isteksizlik, CTP'ye siyasi hayatının en büyük yenilgilerini yaşattı, Talat'ın cumhurbaşkanlığı serüvenini bitirdi ve dahası. Bu neden bazı CTP'li vekiller hala Rum yanlısı açıklamalar yapınca şaşırıyorum açıkçası.

Ardından çözüm düşmanı bir Cumhurbaşkanı oturdu oraya. Derviş Eroğlu; ciddi anlamda çözüm istemeyen bir liderdir; Ankara allem etti galem etti, Eroğlu bir numaralı çözümcü oldu.

Yani o engel de kaldırıldı müzakere masasından; Kudret Özersay gibi müzakere sürecine son derece hakim bir adamı da Ankara o masada tuttu.

Peki sonuç?

Koca bir hiç.

Aylar önce Rum Dışişleri Bakanı Kasulides ile yaptığım söyleşide çözüm yönünde inanılmaz olumlu mesajlar vermişti.

Peki şimdi ne oldu, her şey fos çıktı.

TÜRKİYE GEMİSİNİ NİYE ÇEKSİN?

Ortada bir gerçek var; nasıl ki Mısır, Amerika, İsrail hatta Ruslar Kıbrıs üzerinde oyunlar oynuyor, Türkiye'nin bunun dışında kalması düşünülemez dahi. Yine bazı CTP'li vekil Doğuş Derya'nın Türkiye gemisini çeksin demesi altı boş bir argüman olarak kalır çünkü orta Akdeniz birçok devletin adeta fink attığı bir meydan halindedir ve gelin görün ki şu an beğenmese de bazı çevreler Kıbrıslı Türklerin haklarını Türkiye koruyor.

Baksanıza Anastasiedes kapıları dahi kapatabileceklerini söylüyor açıkça, nasıl bir komşuyla karşıyayız anlıyor musunuz? Hani vatan ortaktı hani Türkler kardeşti Rumlara göre, noldu iki dakika da Kıbrıslı Türkler yeniden düşman mı oldu? Bu samimiyetsizliği görmezden gelmeyin.

Kıbrıslı Türklerin tek çaresi çözüm ya da dünya tarafından kabul görmüş bağımsız bir devlettir, gelin görün ki bağımsız devlet işi yaş, bu nedenle çözüm işi zorlanmaya tabii ki devam edilmeli.

ABD DEVREYE GİRECEK Mİ?

Kıbrıslı Rumlar hiçbir zaman Amerikalıları ve İngilizleri sevmediler ve istemediler. Birçok Rum bakanla özel yaptığım sohbetlerde bunu bana söylediklerini bilirim. Bunu Kasulidese sorduğumda böyle bir durumun olmadığını ve iyi ilişkilerinin olduğunu söylemişti. Peki ne zaman başladı bu iyi ilişkiler; şüphesiz ki Rus tehditine karşı Amerikanın şu doğal gaza olan, petrole olan özel ilgisinin artmasından sonra. Biden'in aynı zamanda bir petrol şirketinin sahibi ya da ortağı olduğunu duymuştum, zaten Biden Kıbrıs'a yaptığı ziyaret sırasında ticaret yapmaya geldiğini açık bir dille ifade etmişti.

Ruslara karşı da hayli Rumların kalbini okşamıştı. Taa o gün bir çok gazeteci çözüm sürecinin bittiğini ifade etmişti.

Şimdi bu saatten sonra ne olacak? Amerika ne kadar ne derece devreye girecek? Konuyla doğrudan ilişkisi olan BM ne kadar bu krizin aşılmasında etkin rol oynayacak, en önemlisi Başbakan Davutoğlu, Dışişleri konusundaki ustalığını ne şekilde konuşturacak?

Bunlar çok önemli sorular ve cevapları çok karmaşık aslında.

Anastasiedes'in 30 maddelik tedbir ve ön şart önlemi aldığına bakmayın siz, bir parmak işaretiyle yarın sabah süt dökmüş kedi olur; işte Ankara'nın ezeli müttefiki olan Washington bu sahte aslanı kediye çevirecek mi?

Sonuç olarak şunu da söyleyip son noktayı koyalım yazımıza. Kuzey Kıbrıs'ta birçok Kıbrıslı Türk vakti zamanında Hristofyas'a umut bağlamıştı, sonrasında da Anastasiedes'e; gelin görün ki Anastasides daha düne kadar Ankara'ya neredeyse yalvarıyordu, çözüme ivme katması için ve her fırsatta Kıbrıslı Türklerin haklarına verdikleri önemi anlatıyordu; şimdi bir bakıyorum da kapıların kapanmasından tutun da bir daha görüşme masasına oturmama tehditine kadar 30 maddelik de karar aldırmış.

Ana Muhalefet Partisi Başkanı olduğu yıllarda defalarca kez Anastasiedes'le söyleşi yapmış birisi olarak yanlış adımlar attığını düşünüyorum.

Sn Başkan sizin gibi adamlara sahte aslan "??????? ????????" derler bizde, EOKA günleriniz mi canlandı ?

*************

GÜNÜN SÖZÜ

RUMLARIN AB ÜYELİĞİ HATAYDI

Jack Straw

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.