Dönüş vakti geldi

Yayın Tarihi: 10/10/14 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
* Sağda birliğin sağlanabilmesi ve hem UBP'nin hem de Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun hem aday hem yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için DP-UG'nin kelime anlamıyla UBP'ye kayması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Öyle tahmin ediyorum ki bunun içinde gerekli yerlerde gerekli istişareler ve gerekli hazırlıklar çoktan başlamıştır.

** Denktaş bu oyunu çok iyi oynadı ve kelime anlamıyla başta Cumhurbaşkanı Eroğlu'nu ve UBP camiasını kullandı. DP, CTP'yi tercih etti. İşin gerçeği bu. Beğenseniz de beğenmeseniz de işin gerçeği bu. Giderayak siyaseten amansız Eroğlu-Denktaş kavgasının son rövanşını Denktaşlar kazanmaz umarım; ne dersiniz Reisim

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın bilhassa Ahmet Kaşif'i görevden almasının yankıları devam ediyor. Bu siyasi gelişmelere yabancı olmadığımız için aslında kehanette de bulunmak çok da zor değil. Ahmet Kaşif'in görevden alınmasıyla ilgili açıklamalarını dinledim, netice olarak son derece politik bir açıklama yaptı; olması da gereken zaten bu. Ancak geri planda öyle tahmin ediyorum ki büyük bir fırtına hazırlığı var.

Serdar Denktaş'ı tanıyan herkes şu sıralar hep ayni söylemi tekrarlıyor "Denktaş ne zaman yükseliş trendine geçse bir hata yapar ve düşer"; bu söyleme yüzde yüz katılırım. Denktaş'ın düne kadar siyasette ayakta kalabilmesi hep vefakar DP'lilerin desteği ve soyadının mirasıyla olmuştur.

Ancak UG'nin DP'ye monte edilmesinde Denktaş kelime anlamıyla kendisine zor zamanında çalışan kaç DP'li varsa hepsini kaybetmesini becermiştir. Baktığınızda partinin çoğul vekil sayısı ama usanmış ve DP'den vazgeçmiş partilileri vardır.

Dahası Denktaş'a parti içi sert bir muhalefet de işin cabası..

UBP'YE DÖNÜŞ VAKTİ GELDİ

Sağda birliğin sağlanabilmesi ve hem UBP'nin hem de Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun hem aday hem yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için DP-UG'nin kelime anlamıyla UBP'ye kayması kaçınılmaz bir gerekliliktir.

Öyle tahmin ediyorum ki bunun içinde gerekli yerlerde gerekli istişareler ve gerekli hazırlıklar çoktan başlamıştır. Serdar Denktaş'ın hangi siyasi mantıkla bu tür kabine değişikliği yaptığını anlamış değilim. Halbuki şu an ki haliyle Cumhurbaşkanını dahi belirleyecek konumda ki bir siyasiydi ancak artık değil.

Bu nedenle Serdar bey o çok güvendiği kişilerin dahi kendini bırakıp gideceğinden hiç şüphesi olmasın.

Gerek Denktaş gerekse Taçoy siyasi açıdan bazı şeylerin sonuna gelmiştir.

EROĞLU SEÇİLEMEZ

Önemli bir gerçek daha var ki CTP-DP koalisyonu devam ettiği sürece, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için UBP-DP ittifakında sorunlar ve uyuşmazlık devam ettiği sürece, DP'deki bu istifa depremi devam ettiği sürece Demokrat Parti yönetimi istediği kadar Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde Sn Eroğlu'na destek belirtsin şüphesiz ki bunun tam tersi olacaktır. Zaten DP tabanında UG'den ve Eroğlu'ndan bir rahatsızlık var; bu mutlak süreçte Cumhurbaşkanlığı seçimlerine olumsuz yansıyacaktır.

Normal şartlarda dahi Sn Eroğlu'nun bu seçimleri kazanması kolay olmayacak. Bir de hükümette olmayan bir UBP'nin adayı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde pek şansı olmaz.

UBP-DP BİRLEŞECEKTİ GÜYA

Saray'ın hesapları hep bunun üzerine kuruldu. UBP'de İrsen Küçük'ten kurtulup DP'nin de gücü ve yapısı kullanılarak önce UG yaratılacak sonra da UBP-DP birleşecekti. Yeni partinin adı bile belliydi ya neyse. Denktaş, Eroğlu'nun da gücünü kullanarak 12 vekil çıkardı. Ben artık sağın lideriyim dedi ve bu gücün üstüne yattı; Derviş beyin DP'yi ya da Serdar Denktaş'ı idare ettiği iddiaları külliyen yalan; onu da peşinen söyleyim. Denktaş hiçbir şekilde Eroğlu'nu dinlemiyor. Dinlemedi de zaten.

DENKTAŞ, EROĞLU'NUN GÜCÜNÜ KULLANDI

Serdar Denktaş'ı en başından beri en ağır bir üslupla eleştiren gazetecilerin başında gelmeme karşın günün sonunda geldiğimiz duruma bakıyorum da, Denktaş oyunu çok iyi oynamış, kendine baş kaldıranların kellesini alırken, Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun da gücünü kullanarak her ne kadar altı boş olsa da DP'yi büyütmüş ve sonuç olarak da Derviş beye "ben yokum yalnızsın" demiştir.

Denktaş bu oyunu çok iyi oynadı ve kelime anlamıyla başta Cumhurbaşkanı Eroğlu'nu ve UBP camiasını kullandı.

UG'LİLER NE YAPACAK?

Aslında çok önemli bir soru. Hiçbir UG'li vekil Denktaş'ı günahı kadar sevmiyor ve istemiyor, orada olma sebepleri sağın birleşmesi adına. Demokrat Parti, bu yolu CTP ile yürüyecek ve gelecek yılda CTP'nin adayı kimse onu destekleyecekler. Birkaç ay önceki yazılarıma bakarsanız ben bunların olacağını harfi harfine yazdım.

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun anlaması gereken bir gerçek var; Serdar Denktaş tarafından kullanıldı ve terk edildi, kimse kusura bakmasın. İşin özeti bu.

DP, CTP'yi tercih etti. İşin gerçeği bu. Beğenseniz de beğenmeseniz de işin gerçeği bu.

EROĞLU'NUN DP'YE İHTİYACI YOK

Bir başka gerçek daha var ki Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun hiçbir şekilde Demokrat Parti'ye ya da Serdar Denktaş'a ihtiyacı yok. Derviş bey Saray'da oturmayı bırakıp da çıkıp köy köy gezer, örgütleri ziyaret eder ve çalışırsa cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanabilir. Bu kolay bir durum olmasa da kazanabilir. Siyasetini zerre kadar tasvip etmesem de şunu teslim etmek gerekir ki Derviş bey bu ülke de birçok insana ciddi iyilikler yapmıştır, yardımlarda bulunmuştur. Yani demem o ki birçok insanın Eroğlu'na vefa borcu vardır.

Eroğlu'nun henüz bir yılı var ve bu süreyi iyi kullanırsa iyi bir sonuç elde edebilir. Son olarak Demokrat parti'ye emaneten bıraktığı vekilleri artık yuvaya döndürme zamanı geldi diye düşünüyorum.

Haa adaylıktan vazgeçtiyse Derviş bey o ayrı konu..

Giderayak siyaseten amansız Eroğlu-Denktaş kavgasının son rövanşını Denktaşlar kazanmaz umarım; ne dersiniz Reisim

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa;dostluğun asaletine,sır dua sonrası verilen sözlere hayallere ihanet katmamandır.Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.

Mevlana

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları