Amerika devreye girmezse başlamaz

Yayın Tarihi: 15/01/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

BM Özel Danışmanı Eide'nın ardından , Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da adaya gelip önemli girişimler yaptı. Eide'nın çabalarını sürdürürken ki tavırları ve konuşma stili bana bir zamanlar Kıbrıs Çıkarması 1974 döneminde Amerika Dışişleri Bakan Yardımcısı Sisco'nun, dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit ile yaptığı temaslar geldi aklıma. 20 Temmuz öncesini iyi inceleyip okuyanlardan birisiyim.

Eide samimi bir şekilde son bir kez daha girişim yapıyor şu an ve söylemekten de çekinmiyor; eğer bir ay daha görüşmeler başlamazsa bu süreç sıkıntıya uğrar sözünü ısrarla kullanıyor.

Görüşmeler başlamaz, başlamayacak da, çünkü Rum tarafının arkası o kadar bir sıvazlanıyor ki görüşmelerin başlaması mümkün değil.

AMERİKA DEVREYE GİRMEZSE

Bakınız, ne oldu da Anastasiades bir an da görüşmelere devam etmekten vazgeçti. Bir anda ağır söylemler kullanmaya başladı. Türkiye'den her iki de birde medet uman ve yardım talep eden Anastasiades, ansızın "Türkiye beni tanımazsa ben bu işte yokum" diyerek olmayacak bir şey isteyip görüşmelerden vazgeçti.

Amerika Kıbrıs meselesine Biden'den ötürü tek taraflı müdahil olunca süreç hızlı bir şekilde berhava oldu. Hatırlarsanız bir ara Biden, Türkiye ve Erdoğan ile ilgili ağır birkaç söz söylemişti Harvard üniversitesi'nde yaptığı konuşmasında ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "eğer Biden böyle konuştuysa benim için bitmiştir" ifadesini kullanmış, Biden'in özür dilemesi üzerine kriz büyümeden yatışmıştı. http://www.haberler.com/erdogan-dan-joe-biden-in-sozlerine-cok-sert-6554039-haberi/.

Biden'in bu küçük krizi yaratmasından bir süre önce Kıbrıs'a gelmiş ve Rum tarafını övgü dolu sözlerle hayli ihya etmişti. Sonrası zaten süreç tıkandı ve dağıldı.

YAKIN GEÇMİŞİ HATIRLAYALIM

Şu sıralar güney Kıbrıs denizlerinde münhasır ekonomik bölge diye isimlendirilen ve Barbaros gemisinin yapmış olduğu araştırmalara gıcık olan Rumların bu cesareti nereden aldığını anlatacağım sizlere ama devam edelim yazıya giriş yapmaya.

Birkaç yıl önce Rum kardeşlerimiz AB üyesi olduklarını ve başlarında değnekle Merkel'in oturduğunu unutup Ruslarla aynı evde kalmaya başladılar hatta kaldılar da; ondan sonra Avrupa Birliği öyle bir tokat vurdu ki Rum kardeşlerimize hala bellerini doğrultamıyorlar.

Adanın Güney açıklarında bulunan doğal gazın yüzü suyu hürmetine derken Biden adaya geldi. Biden'in havalimanında yaptığı basın toplantısını dinledikten sonra Kıbrıs'ta hiçbir çözümün olmayacağını anladım.

Biden açıkça "merak etmeyin asla Kıbrıs'ın Kuzey'ini Kıbrıs Cumhuriyetiyle denk tutmuyorum" dedi ve ekledi "ben buraya iş yapmaya geldim, ne Ruslara ne başkalarına bırakacak değiliz Kıbrıs'ı" dedi. Her şey arşivlerde kayıtlıdır. Hatta ertesi günkü yazımda bu adam iş yapmaya gelmiş diye yazmaktan kendimi alamadım.

Belirtmekte fayda var ki Biden petrol işinde olan bir işadamı aynı zamanda, duyduğuma göre oğlunun da Limasol'da şirketi var; bunu birkaç kişiden duydum. Olabilir de tabii; Biden petrol işinde de olabilir, bu da son derece normal ama bir noktaya kadar normal; Kıbrıs Müzakere sürecini kötü yönde etkileyebilecek güçte ve makamda olan birisi olarak, bu süreci kendi menfi yapısına yönelik şekillendirmemesi gerekiyor Biden'in.

Her geçen gün ortaya çıkan fotoğraf budur ve Kıbrıs Türk Kamuoyunda çok yakında bu daha yüksek sesle konuşulacaktır, bunu biri Biden'e söylesin.

Şüphesiz ki bu Amerika-Türkiye ilişkilerini de kötü etkileyecektir.

Her şey yolunda giderken ve sorunlar olmasına karşın taraflar umutluyken ne oldu da Anastasiades bir anda masadan kalktı; hani masadan kalkan taraf suçlu olurdu, hani ceza alırdı, ne oldu ne yaptı BM ya da ABD ya da AB; koca bir hiç.

Hepsinin ipi Amerika'nın elinde. Peşinen söyleyim ben Amerikan politikalarının karşısında biri değilim, bizzat bu süreci olumlu sonuca götürecek devletin de Amerika olduğuna inanırım, Amerika'nın belli alanlardaki demokrasi ve özgürlük politikalarını da desteklerim ama Kıbrıs Konusunda; Anastasiedes'in takınmış olduğu tavrın arkasında Amerikan Başkan Yardımcısı Biden'in ve Biden'in petrol işinde olduğunu gözlemlemek, adeta Kıbrıslı Türklerin gözünde Amerika'nın Türk dostu ve müttefiki imajını yerle bir etmektedir. Dahası Kıbrıslı Türklerin ABD'ye olan inancını sarsmaktadır; unutmayın ki Kıbrıs'ın kuzeyinde de Ruslar hatrı sayılı toprak satın almakta ve nüfus taşımaktadırlar; ABD ve İsrail ; Kıbrıs'ın Kuzeyinde bir Rus sempatisinin oluşmasına izin vermemesi gerekir.

BİDEN EŞİT DAVRANMALI

Tüm bunları lafazanlık olsun diye yazmıyorum, gerçek konular ve yakın gelecekte önemli sorunlar teşkil edebilecek gerçeğe dayalı bir senaryodur bu anlattığım. Biden nezdinde Amerika'nın yalnızca Rumlara değil Türklere de yakın davranması gerekir, bu kaçınılmaz bir zorunluluğudur Amerika'nın.

Eroğlu'nun siyasetini desteklemesem dahi KKTC'de beyaz sarayda gerçekleşen Eroğlu-Biden görüşmesi öncesinde Eroğlu'nun elini yarı buçuk sıkması ya da sımak istememesi bir Kıbrıslı Türk olarak beni son derece rencide etmişti.

Bazı vekil ve vatandaşlar da Biden'la ara bölge de samimi fotolar çekmişlerdi; iyi güzel sevimli bir insan Biden da Rumlar küsmesin diye Türkleri de aşağılayan bir politika içinde.

Sonuç olarak Anastasiedes'in masadan kalkmasından tutun da bu kadar erkek erkek konuşmasının ardında öyle anlıyorum ki Biden var. ve bu Amerika ile Güney Kıbrıs'ın parasal ilişkilerinden kaynaklanıyor, bu artık aşikar oldu.

Türkiye de bunu gördüğü için bölgede ciddi anlamda boy gösteriyor ve Rumların kendi akıllarınca yaptıkları gövde gösterisini iplemiyor.

Olması gereken de budur.

Yalızca Kıbrıslı Türklerin değil aynı zamanda Türkiye'nin de bu ülke üzerinde hakları ve otoritesi vardır.

Bu durum Rumların hoşuna gitse de gitmese de paşa paşa razı gelecekler Barbaros'un Güney Kıbrıs açıklarında araştırma yapmasına. Savaş çıkar heyecanında değilim Rumlara göz kırpan devletler, Ankara ile ters düşemezler, sonra Rum kardeşlerimiz yine yalnız kalırlar.

*******************

GÜNÜN SÖZÜ

Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor da uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarfetseniz, nafiledir.

GANDHİ

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.