Kim erken ölmek ister ki?

Yayın Tarihi: 02/02/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

*Eskiden sürat yapanlar yanımdan Azrail ile yarışırcasına geçip gittiğinde, Allah acısın diye söylenirdim, şimdi bir başkasını öldürmeden umarım trafikten men olacak hale gelirsiniz diye beddua ediyorum. Bakın bu kadar da açık yazıyorum bunu. Kardeşim ben yolumda sevdiklerimle sakin ve huzur içinde giderken sen kim oluyorsun da gelip sevdiklerimi benden alıyorsun?!

** Aileler çocuklarının altına süratli araçlar vermeseler ya da gençler araba kullanmasını iyice öğrenmeden sürat yapmaya kalkmasalar "ki bunun hiçbir zaman haklı nedeni olamaz" ve aileler çocuklarına biraz daha fazla sahip çıksalar bir nebze bu kazalar azalır.

Ülkemizde her gün trafik kazası haberi okumaktan ve de duymaktan hepimiz bunalır hale geldik, neredeyse ya evden çıkmayacağız ya da yaya olarak gideceğiz gitmemiz gereken yerlere.

Güzelyurt-Lefkoşa anayolunda geçtiğimiz yıl meydana gelen ölümlü kazanın ardından daha bir yıl geçti ve geçtiğimiz hafta kazada hayatını kaybedenler anıldı. Bu anmanın ardından kazaya sebebiyet vermekten mahkemede yargılanan zanlının tüm suçlarını kabul ederek artık cezasına razı gelmesi de olayın ayrı bir ajitasyonu.

Cumartesi gecesi arkadaşımla Girne'ye gitmek üzere yola çıktım; Boğazköy radarlarına bir kilometre kala trafiğin tıkalı olduğunu gözlemledik ve haliyle kaza olduğunu anladık. Zaten bir araba kalabalığı gördüğünüzde aklınıza kazadan başka bir şey gelmiyor.

Yaklaştıkça korkunç tabloyu gördüm. Gazeteciliğin verdiği bir soğukkanlılık duygusu vardır tüm gazetecilerin üzerinde. Ölümü görürüz ve işimizi yaparız. Arabalara baktım, arabalar haşat olmuş, kelime anlamıyla haşat olmuş.

Kaza Güzelyurt-Lefkoşa anayolunda gerçekleşen kazanın aynısı gibi olmasa da az kalsın birçok insanın canına mal oluyordu. Sürat nedeniyle bir araç sürücüsü önünde giden diğer iki sürücüye arkadan çarparak, çok kaza gerçekleşmesine neden oldu ve bir şansla ölmekten kurtulmuşlar, karşı şeride atlayan arabayı orta refüjde bulunan elektrik direkleri durdurabildiği için küçük arabadakiler kazayı hafif atlatmışlar, direğe çarpıp duran arabadakiler de şanslı çıktılar ve onlarda hafif yaralandılar. Kemerlerinin takılı olması onları kurtardı.

Arabaları görseniz bu arabalardan birinin sağ çıktığına inanmak güç.

Trafik kazalarını önleme derneği başkanı Dr Mehmet Avcı'yı arayıp durumu sordum, "kemerleri takılı olduğu için ucuz kurtuldular" yorumunu yaptı.

Peki neden?! Neden bu insanlar yavaş araç kullanmıyor.

Neden kazaların önüne geçilemiyor peki?

Polis kontrolleri, radarlar, ağır cezalar ve en nihayet hapis cezaları…

Peki neden tüm bu önlemler kazaların durmasına ya da yavaşlamasına neden olmuyor.

Nedeni çok basit. Biz Kıbrıslı Türkler gösterişe, sinirli hareketlerle artistik hareketler yapmaya ve en nihayet çocuklarımıza sahip çıkmamaya alıştık.

Son bir ay içerisinde gerçekleşen kazalarda tüm bu saydığım nedenler var.

Kimi gencimiz motorla show yapayım derken öldü; kimi gençlerimizde hızlı ve sinirli araç sürüşünden dolayı kaza yaptı öldü ya da öldürdü.

Peki aileler nerde?

Bence ailelerin büyük bir çoğunluğu çocuklarını yeteri kadar önemsemiyor ya da yeteri kadar değer vermiyorlar.

Şimdi son günlerde yaşanan ölümlü kazalara bir bakalım.

Çift şerit bir yolda sürat yaparsanız yol tabii ki size yetmez ve karşı şeride atlarsınız.

Araç sürücüleri süratli sürmese bu denli feci bir kaza yapar mıydı?

Yapmazdı beyler..

Eğri oturup doğru konuşalım.

Evet kaza herkesin başına gelebilir ve umarım gelmez ama sürat, dikkatsizlik başkalarının ve de kendinizin hayatını sönmesine neden oluyor.

Aileler çocuklarının altına süratli araçlar vermeseler ya da gençler araba kullanmasını iyice öğrenmeden sürat yapmaya kalkmasalar "ki bunun hiçbir zaman haklı nedeni olamaz" ve aileler çocuklarına biraz daha fazla sahip çıksalar bir nebze bu kazalar azalır.

Bunu sırf hafta sonu meydana gelen bu kaza için yazmıyorum; gerçekleşen tüm kazalar için yazıyorum. Cumartesi ve Pazar günü bir hayli seyahat ettim ve bolca da trafik kazası gördüm. Tarlaya uçanlar mı istersiniz, yanındaki arabaya şerit değiştirip vuranlar mı istersiniz, neler istersiniz neler.

Eskiden sürat yapanlar yanımdan Azrail ile yarışırcasına geçip gittiğinde, Allah acısın diye söylenirdim, şimdi bir başkasını öldürmeden umarım trafikten men olacak hale gelirsiniz diye beddua ediyorum. Bakın bu kadar da açık yazıyorum bunu. Gece yarıları park yerlerinde arabalarıyla show yapanlar mı istersiniz, yollarda her gün birilerinin trafik kazalarında öldüğünü görülmesine karşın yarışanlar mı istersiniz, akıl alır gibi değil. mesele şu, bu sürati yapanlar ölmesi halinde memleket kurtulur, ama başkalarını da öldürmeden ölmüyorlar. Bu hepimizin çocuğu, babası, annesi olabilir. Ve işin en kötüsü bu her an başımıza gelebilir.

Kardeşim ben yolumda sevdiklerimle sakin ve huzur içinde giderken sen kim oluyorsun da gelip sevdiklerimi benden alıyorsun?!

Örneğin dün bir belediye başkanını ailesini de yanına almış iskeleye giderken gördüm, oldukça yavaş süremeye başladı arabayı, tuhaflaştı sürüşü tanıdığım için yanımdakine ara başkanı sor bakalım nedir yaptığı dedim, o da aradı ve telefonu meşgul çıktı, en nihayet korna çalıp geçtim. Bir baktım bizim belediye başkanı elini cama dayamış dalgın bir şekilde anayolda yavaşcık yavaşcık gidiyor, telefonda kulağında. Korna çaldım ama beni farketmedi.

İsmini deşifre etmedim ama kendisine haber verdim.

Hatırlarsanız Güzelyurt-Lefkoşa anayolunda ölümlü korkunç kazanında cep telefonu nedeniyle gerçekleştiği iddia edilmişti.

Dostlar kimse erkenden ölmek istemez.

***************

HER ÖLÜM ERKEN ÖLÜMDÜR

CEMAL SÜREYA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.