Nisan sonu ne olur ne kalır

Yayın Tarihi: 06/02/15 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

* Hükümet mali protokolü şu an başarıyla uygulamıyor, bunun da ötesinde hiçbir reform yapılabilmiş değil. işte bu nedenle Ankara'dan bizim hükümete zırnık para yok. Yani anlayacağınız, bu hükümetin parası falan yok. Bu erken seçime gitmek için önemli etkenlerden biri ancak bu yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ötürü henüz bu mümkün değil.

**Cumhurbaşkanlığı seçimlerini olur da Derviş Eroğlu kazanırsa, kesinlikle nisan sonrasında hükümet bozulur ve UBP-DP hükümeti kurulur. Eğer Serdar Denktaş ben başbakan olacağım diye tutturursa da, işte o zaman UG'li vekiller kenar kenar UBP'ye geçer ve UBP-TDP hükümeti kurulur. Ama her halükarda Eroğlu seçilirse, CTP-DP hükümeti illaki bozulur.

*** Mustafa Akıncı ya da Kudret Özersay seçimi kazanırsa işte o zaman hiçbirşey olmaz. CTP-DP hükümeti sıkı oturabildiği kadar hükümet koltuğuna oturur ve erken seçime gitmeden gidebildiği kadar gider. Çünkü öyle bir durumda her iki partinin birbirlerine kilitlenme zamanı gelmiştir.

Aslında pek fazla hayal kurmaya gerek yok, öyle uzun uzun uydurma senaryolar da yazmaya gerek yok. CTP-DP hükümeti kolay kolay bozulmaz. Neden kaleme aldım bunu, çünkü son günlerde CTP-DP hükümetinin bozulma ihtimalinin üzerindeki tartışmalar hayli alevlendi. Birçok kesim CTP-DP hükümetinin yeni yılın başlarında bozulacağını düşünüyor ve bunu konuşuyor.

Olaylara gerçekçi bakmak lazım; her şeyden önce CTP-DP hükümetinin şu an ki fotoğrafını bir çekelim ve yorumlayalım.

BU HÜKÜMETİN PARASI YOK

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu heyetini de yanına alarak Başbakan Davutoğlu'ndan mali destek istemeye gittiği zamanı hatırlayın. Alabildi mi peki? Bunu Özkan beye sormak lazım. Ben hiç alabildiklerini sanmıyorum; çünkü hükümet mali protokolü şu an başarıyla uygulamıyor, bunun da ötesinde hiçbir reform yapılabilmiş değil. işte bu nedenle Ankara'dan bizim hükümete zırnık para yok.

Yani anlayacağınız, bu hükümetin parası falan yok. Bu erken seçime gitmek için önemli etkenlerden biri ancak gelecek yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ötürü henüz bu mümkün değil.

CTP-DP ! Bu iki ortağın çok ilginç bir özelliği var. Birbirleriyle iyi geçinememelerine rağmen menfaatleri icabı geçinmek zorunda kalıyorlar. Bir bakıyorsunuz Serdar Denktaş bıçak kemiğe dayandığı anda başlıyor UBP ile hükümet kurarım diye tehdit sallamaya; CTP hemen su koy veriyor hal böyle olunca. Ama öte yandan da Serdar Denktaş'ın tuttuğu bakanlıkların bütçelerini alabildiğine kısıyor; ve kendi sektöründe DP'yi başarısız kılma hesapları yapıyor inceden inceye. Bu hükümet kurulduğundan bugüne, aynı tempoda giden tuhaf bir ilişkisi var bu hükümetin.

CTP, DP YÜZÜNDEN MAHKUM

Yeri gelmişken değinmeden edemeyeceğim. Vakti zamanında Ankara, Serdar Denktaş konusunda CTP'ye karşı net bir tavır koymuş ve böyle bir hükümet kurulması halinde gerekli desteğin verilmeyeceği CTP'ye söylenmişti. En azından benim hala duyduğum iddialar bu yönde. Halbuki CTP-UBP hükümeti kurulmuş olsaydı her şeyin hesabı da, kitabı da işleyişi de farklı olacaktı. CTP bunu reddetti, şimdi de hem Başarısızlığının hem de gereksiz dik kafalılığının cezasını çekiyor diye yorumlanıyor kamuoyunda.

CT-DP HÜKÜMETİ BOZULUR MU?

Evet bu sorunun yanıtına gelelim. CTP-DP hükümeti öyle kolay kolay bozulmaz. Ama bu konuyla ilgili yakın gelecekteki muhtemel senaryolara bir bakalım.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini olur da Derviş Eroğlu kazanırsa, kesinlikle nisan sonrasında hükümet bozulur ve UBP-DP hükümeti kurulur. Eğer Serdar Denktaş ben başbakan olacağım diye tutturursa da, işte o zaman UG'li vekiller kenar kenar UBP'ye geçer ve UBP-TDP hükümeti kurulur. Ama her halükarda Eroğlu seçilirse, CTP-DP hükümeti illaki bozulur.

CTP'nin adayı Sibel Siber hanımefendi kazanırsa bu yarışı işte o zaman CTP-DP hükümeti yine bozulur. Çünkü Denktaş aynı tehdit ve şantajlara devam edeceği için, CTP bundan sıkılıp bu rüzgarla bir erken seçim ilan edebilir. Zaten Eroğlu'nun seçim kaybetmesi, Siber'in seçim kazanması ve Siber'den boşalacak Lefkoşa koltuğuna Talat'ın aday olup seçilmesinin ardından, Talat'ın genel başkanlığındaki bir CTP, rahat bir hükümet dönemi sürer.

Mustafa Akıncı ya da Kudret Özersay seçimi kazanırsa işte o zaman hiçbirşey olmaz. CTP-DP hükümeti sıkı oturabildiği kadar hükümet koltuğuna oturur ve erken seçime gitmeden gidebildiği kadar gider. Çünkü öyle bir durumda her iki partinin birbirlerine kilitlenme zamanı gelmiştir.

Özersay seçilirse parti kurar ve ilk seçimde o parti meclise girer, Akıncı seçilirse şüphesiz ki TDP daha iyi bir performansla meclise ikinci parti olarak girer ve DP'nin daha da iyi noktasında bir alternatif olur.

Yani anlayacağınız CTP-DP hükümeti Kudret Özersay ile Mustafa Akıncı'nın seçilmemesi halinde illaki bozulmaya mahkumdur. Artık kim iktidarda olur bilemeyiz ama illaki bozulur.

ÖZGÜR'ÜN HAKLI İSYANI

Birikim Özgür'ün açıklamalarının yankıları hala sürüyor. CTP denildiğinde hepimiz Özker Özgür'ün CTP'sini hatırlarız. Katı sosyalist ve aşırı gelenekçi bir parti. Kelime anlamıyla polit büro gibi. Özker hoca'nın son zamanlarında evine bir söyleşi için gitmiştim. Sağlığı onu son derece olumsuz etkiliyordu. Telefonda aramıştım, hiç ikiletmeden gel demişti; "evine gittiğimde hanımı kapıyı açmış bana ve kameraman arkadaşıma "gelin çocuklar" demişti. Neyi anlatmaya çalışıyorum, oraya geleyim, rahmetli hocanın evinin salonu olsa gerekti sanırım çok büyük bir kütüphanesi vardı. O kitapların hepsini okumuştur tahminim.

Neyse iç siyasi çekişmeler nedeniyle hocayı partiden attılar, belki de ölümünü erkene aldılar. Siyaset işte, acımasız. Birikim Özgür'ün önceki günkü açıklamaları beni çok düşündürdü. O nedenle bunu anlattım. Sevgili Birikim sen ve senin gibilerin okkası hep ağır gelir. Çünkü siz bilen ve erdemli kişilersiniz. Bu ülke siyasetinde bilen ve erdemli kişilere yakışan susmaktır. Eğer susmaz ve doğruları işaret edersen rahatsız eden olursun. Seni yürekten kutluyorum, sen doğrusunu yapıyorsun ve şu an ki CTP yönetimine fazla büyüksün, o nedenle kimsenin seni hazmetmesini bekleme. Eskiler de seni hazmetmez. Sen tabanı tut, taban seni olman gerektiği noktaya çok da sürmez getirir.

Sonuç olarak CTP eğer doğru yönetilmezse hem hükümet ederken hem de parti içi yönetiminde ciddi yıpranmalar yaşayabilir. Parti içi kavganın ne kadar süreceği önemli. Eğer bu parti içi kavga ve aleyhte sesler parti içinde değil de parti dışında basın önünde yapılırsa Özkan bey aynen İrsen beyin durumuna düşer. Yani partisine hakim olmayan bir başbakan imajı çizer. Ki bu yaşanacak, bunun yaşanacağını yapılan genel açıklamalarından anlıyoruz.

Yorgancıoğlu umarım bu zor dönemi soğukkanlılıkla ve akılcı politikalarla atlatır. Partisini gerçekten kucaklayıp Ankara'nın doğru şekilde desteğini alıp, hükümet değişikliğini de yaparak uzun yıllar oturacağı bir koltuk edinmiş olur.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.

Mevlana

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.