Tarih tekerrür ediyor!

Yayın Tarihi: 04/03/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • İZCAN " Türkiye'nin Kıbrıs harekatı 1973 yılında planlandı ve bu harekata başta destek veren ama destek vermiyormuş gibi görünen Amerika'dır. Dönemin Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger, ABD Lefkoşa Büyükelçisine bir mektup gönderir ve Makarios'un tedavisine başlayın der. Sonrasında 1973'te Kıbrıs harekatı planlanır ve gerçekleşir. Amerika'ya bu kararı aldırtan da Makarios'un Sosyalist ülkelerle girdiği işbirliğidir. O zamanlar Makarios'ta nasıl ki şimdilerde Anastasiades de aynısını yapıyor, Castro ile görüşmüş sonra Çin devlet başkanıyla görüşmüş en son da Moskova'ya giderek bazı görüşmeler yapacağını açıklamıştı. İşte Makarios'un sosyalist ülkelerin ilgisini Kıbrıs'a toplama hevesi siyaseten sonunu getirmişti. Unutmayın ki başta Amerika olmak üzere Nato asla bir Rus tehdidine izin vermez ve bunu engellemek için gerekeni yapar, Suriye de bunun bir örneğidir" dedi.

Hayretler içinde izliyorum açıkçası Rum Lider Anastasiades'in Rusya ile girdiği flörtü. Geçtiğimiz gün BKP Genel Başkanı İzzet İzcan ile oldukça güzel bir söyleşi yaptık. Seçimleri de konuştuk ama özellikle Rumların Ruslarla ilgili adeta kriz yaratacak ilişkilerini sordum kendisine.

Ne söylediğine geçmeden önce Rum-Rus ilişkisinin çok eskilere dayandığını söylemek gerekiyor. Ve bilmiyorum bu konu ne kadar ilginizi, çekiyor ancak yakın zamanda gerek Amerika'nın gerekse İngiltere'nin ama bilhassa Amerika'nın Rumlara hem bir tokatı hem de onları üzecek tavırları olacak.

Rum tarafını bugüne kadar hep Avrupa Birliği'nin şımarık çocuğu olarak tanıdık. Rumlar her ne yaparsa yapsın şımarık ama yakışıklı çocuğu oldu Avrupa'nın. Ancak bu şımarık çocuk yapmaması gereken işler de yapmaya başladı artık. Hatta boyunu da aştı.

Hem İzzet İzcan'ın anlattıklarına gelmeden hem de yakın gelecekte Kıbrıs'ın hem kuzeyini hem güneyini nelerin beklediğini söylemeden Rum-Rus ahbaplığının Avrupa Birliği tarafından nasıl cezalandırıldığını hatırlayalım.

Rumların özellikle aynı dini mezhepten de olmalarının verdiği geçmişe dayana köklü bir ortak tarafları var. Siz bunu ister önemli bulun ister bulmayın her iki halkın da Ortodoks olması ilişki bakımından son derece önemli bir yakınlaşma nedenidir. Son olarak Rumlar, Ruslarla bankalar boyutunda yakın para al verine girdiler ve yaşanan banka krizinden sonra birçok iş yeri ve işletme kapandı, binlerce Rum mağdur oldu. Bunun üzerine Avrupa Birliği'nin patronu Merkel, Rumlara annelik yapıp ekonomilerini hem düzene koydu hem de sağlam bir patakladı. Ancak bu durumdan yeteri kadar memnun olmyan Rumlar, Ruslara olan yaklaşık 2,5 milyar avroluk borçlarının da ödemesini geciktirmek adına Ruslarla yeniden bir yakınlaşma yaşadılar.

Gelin görün ki bu yakınlaşmanın Rumlara ağır bir bedeli olacağı açıktır.

TWEET KRİZİ

Son bir hafta içinde yaşananlara da bir bakmak lazım. Rumların Rus savaş gemilerine dinlenme ve ikmal olanağı sağlayan anlaşmanın ardından İngiliz üsleri komutanının "üsler ilelebet burada kalacaktır" açıklaması sonrasında Amerika Dışişleri Bakanı Kerry'i ile ABD Lefkoşa Büyükelçisi Koenig'in bölünmüşlük tehlikesine vurgu yapmaları, Amerika ve İngiltere'nin Rum Lider Anastasiades'e kötü sürprizler hazırladığını gösteriyor bize.

ABD Lefkoşa Büyükelçisi Koeinig'in paylaştığı tweet ile Rum lider Anastasiades'e laf atması bugüne kadar Kıbrıs'ta diplomatik anlamda pek alışıla gelmiş bir durum değil. Şaka değil, ABD büyükelçisinden bahsediyoruz, yani kendi aklıyla iş yapan bir adam değil.

Öyle anlıyorum ki bu saatten sonra Amerika ve Rumlar arasında birkaç küçük ama sonra büyük bir gerginlik yaşanacak.

ANASTASİADES, MAKARİOSU UNUTMASIN

Gelelim BKP Genel Başkanı İzzet İzcan'ın bana anlattıklarına; İzcan'a Rum-Rus ilişkisini sorduğumda geçmişe yönelik şu gerçekleri anlattı. " Türkiye'nin Kıbrıs harekatı 1973 yılında planlandı ve bu harekata başta destek veren ama destek vermiyormuş gibi görünen Amerika'dır. Dönemin Amerikan Dışişleri Bakanı Kissenger, ABD Lefkoşa Büyükelçisine bir mektup gönderir ve Makarios'un tedavisine başlayın der. Sonrasında 1973'te Kıbrıs harekatı planlanır ve gerçekleşir. Amerika'ya bu kararı aldırtan da Makarios'un Sosyalist ülkelerle girdiği işbirliğidir. O zamanlar Makarios'ta nasıl ki şimdilerde Anastasiades de aynısını yapıyor, Castro ile görüşmüş sonra Çin devlet başkanıyla görüşmüş en son da Moskova'ya giderek bazı görüşmeler yapacağını açıklamıştı. İşte Makarios'un sosyalist ülkelerin ilgisini Kıbrıs'a toplama hevesi siyaseten sonunu getirmişti. Unutmayın ki başta Amerika olmak üzere Nato asla bir Rus tehdidine izin vermez ve bunu engellemek için gerekeni yapar, Suriye de bunun bir örneğidir" dedi.

İzcan'ın anlattıklarını ben özet olarak kaleme aldım. Anlattıklarının toplamına baktığımızda Makarios, Ruslardan yardım medet umduğu için defalarca kez suikasta uğramış ve en nihayet yönetimden götürülmüştü. Anastasiades de buna benzer bir kader yaşayabilir. Demiyorum ki suikasta uğrar, öyle bir iddiam yok tabii, çünkü bu tür yöntemler eski zamanların yöntemi olarak kaldı. Amerika gibi büyük devletler artık ekonomik olarak terbiye ediyor.

Yani demem o ki ABD, Kıbrıslı Türklere aniden doğrudan ticareti serbest bırakabilir ya da American Airways Ercan'a inebilir.

Amerika, Rum tarafının aleyhine ama Türk tarafının lehine illa ki bazı adımlar atacak, bu kaçınılmaz bir gerçek. Ama bu ne şiddette olacak bekleyip göreceğiz.

Rum-Rus ilişkisi DİSİ'yi uzun yıllar politikadan uzaklaştırabilir.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Pişman değilim! Sadece dön bak arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin…

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.