Hükümet kontrolden çıkıyor havası

Bana göre İsmet bey bugün görevden alınacak, Özkan bey artık hem genel başkanlıktan hem de başbakanlıktan vazgeçtiğine göre bu nokta da MYK'yı ya da birini dinleyeceğini sanmıyorum. Yani bu sefer kimse Özkan beyi durduramayacak. Haa bu kararı doğru mu Özkan beyin, tabii ki hayır. Birine öfkelendiniz diye biri sizi üzdü ya da sinir etti diye; ona bir ceza keserken dikkatli olmalısınız; çünkü siz bu ülkenin halen başbakanısınız.

** Hükümetin gidişatı hiç de iyi değil; bu konuda etken yalnızca Başbakan Yorgancıoğlu'nun gerekli performansı göstermedeki sıkıntısı değil, Demokrat Parti'nin ülkeyi yönetme adına yaşadığı vizyonsuzluğu ve CTP'nin Yorgancıoğlu'nu bir türlü genel başkan olarak kabul etmeyişi ve çalıştırmadığı gerçeği de vardır.

İlk kurulduğu günden bugüne hep tartışmalı başlayan CTP-DP hükümeti zor günler yaşıyor. Bu oldukça net. Birçok konuda istenen başarıyı elde edememenin halk üzerinde yarattığı negatif etki var. 2014 yılı oldukça zor bir yıl oldu hükümet için; 2015 yılına da zaten eylemlerle krizlerle girildi. Üretici kesime ödenmesi gereken paraların ödenmesi o kadar bir gecikti ki günlerce eylemler yapıldı.

Zaman zaman CTP ile DP arasında yaşanan imaj zedeleyici sorunlarla, tüm toplum genelinde "bu iki ortak nasıl da birbirine katlanıyor" yorumlarına neden oldu.

Hükümetin kurulduğu ilk günden itibaren her iki parti arasında o kadar sorun yaşandı ki tüm kamuoyuna inat onlar yine de "bizim aramız iyi" havasına yatıp geçinip gittiler.

Yatırımlar durdu, kalemlerde Türkiye tarafından aktarılan paralar kullanılamadı, reformlar gerçekleşemedi, dahası CTP ve DP'li vekiller birbirlerine olan gıcıklaşma ve inatlaşmalardan komiteleri bile toplamadılar.

Türkiye ile ilişkiler en alt seviyeye çekildi ve soğutuldu. Bunu bir kere yazdığımda, Başbakan Yorgancıoğlu tepki göstermiş ve Türkiye ile ilişkilerin son derece iyi olduğunu bana ifade etmişti. Oysa Türkiye'nin Kıbrıs işlerinden de sorumlu bakanı Arınç bir yıl da acaba kaç kez gelip kaç ziyaret yapmıştır, hangi projeyi taçlandırmıştır törenler haricinde. Sayılıdır.

BAŞBAKAN EGEMENLİK KURAMADI

Başbakan Yorgancıoğlu'nun yapısından da kaynaklanan ve üzerinde CTP MYK'sının da ağırlığıyla bazı konularda gerekli adımları atması engellenen bir başbakanlık dönemi yaşadı. Öyle sanıyorum ki Özkan bey layıkıyla bir başbakanlık yapamamanın acısıyla bu görevi bırakıyor. Bunun can sıkıntısıyla bu görevi bırakıyor ve yine öyle sanıyorum ki Özkan beyin hiç de hatırlamak istemeyeceği bir dönem olacak. Hem hükümet ortağının ciddiyetten uzak, kaale almayan tavırlarıyla bir hükümet dönemi yaşadı hem de gerekli adımları atma cesaretini gösteremediği için başarılı olamadı. Tabii ki külliyen başarısız bir başbakandır diyemeyiz, bu Özkan beye bir haksızlık olur ancak olması gerektiği gibi bir başbakanlık yapamaması, biraz kendi kabahati biraz da CTP MYK'sının kabahati olsa gerek. CTP zor bir parti ve bu zor partiyi idare etmek kolay bir iş değil. Hele hele içini karıştıran da çok olursa. Zaten Başbakan Yorgancıoğlu'nun İsmet Akim'i görevden alacak olmasının da en önemli nedenlerinden biri bu; birşeylerin olsun acısını çıkarmak.

Bana göre İsmet bey bugün görevden alınacak, Özkan bey artık hem genel başkanlıktan hem de başbakanlıktan vazgeçtiğine göre bu nokta da MYK'yı ya da birini dinleyeceğini sanmıyorum. Yani bu sefer kimse Özkan beyi durduramayacak. Haa bu kararı doğru mu Özkan beyin, tabii ki hayır. Birine öfkelendiniz diye biri sizi üzdü ya da sinir etti diye; ona bir ceza keserken dikkatli olmalısınız; çünkü siz bu ülkenin halen başbakanısınız.

Özkan beyin bu değerleri koruyacak anlayışta bir siyaset adamı olduğunu düşünüyorum açıkçası.

DENKTAŞ HA VARDI HA YOKTU

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş adeta hükümeti yöneten, dönemin Cumhurbaşkanı Eroğlu'nu kelime anlamıyla kontrol altında tutan bir siyasi figür olmayı başardı. Bu hükümetin en şanslısı Serdar bey oldu. Kah CTP'yi tehdit etti hükümetten çekilecek diye kah UBP ile flört etti. UBP'yi de CTP'yi de Eroğlu'nu da idare etmesini bildi. Talat'ın geri dönmesinin ardından CTP-DP hükümetinin son bulacağına artık kesin gözüyle bakılıyor.

Bunu söylemek için belki çok erken ama CTP ve UBP arasında oldukça gizli bir flörtün dahi yapıldığı iddiasını dün duydum. Öyle görülüyor ki Demokrat Parti, Serdar Denktaş'ın siyasi hataları yüzünden siyasete nokta koymaya hazırlanıyor.

Ne Turizm de vizyon ne de Ekonomik revizyon göremedik Serdar Denktaş'tan; ha vardı ha yoktu.

MALİYE TUTUMLU OLAYIM DERKEN

Talat'ın CTP-BG Genel Başkanı olmasının ardından yüksek ihtimal ilk görevden alacağı isimler arasında Zeren Mungan var. Son derece başarısız bir maliye bakanı oldu. Kapıları kapattı ve maliye bakanlığındaki odasında kitap, defter ne yazarsa onu uyguladı. Kelime anlamıyla kamuoyundan uzak bir bakan dönemi yaşadık. Kendine göre başarılıysa da bunu anlatamadı, anlatmayı tercih etmedi. Kaç tv programında rastladınız ki Zeren beye. Ben ne zaman davet ettiysem ya hastaydı ya da bana randevu verecekti de söyleşi yapacaktı. Bakan oldu olalı kendisini sadece meclise yayan yürürken gördüm. O kadar.

Yani bürokrattı bakan oldu ama değişmedi. Zeren beyi severim, saygı da duyarım ama bakan olduğunu unutup biz gazetecilere adeta bürokrat gibi davrandı.

Tutumlu olayım derken kabine de ki birçok bakanı sektörle karşı karşıya bıraktı. Üreticinin parasını başka ödemelere aktardığı ve bu nedenle ödemelerin geciktiği ya da ödemediği herkesçe söylendi. Aylarca Tarım bakanı Sennaroğlu istifası cebinde gezdi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN PERFORMANSI DÜŞÜK

Üzülerek yazıyorum bu ara başlığı, Teberrüken Uluçay çok sevdiğim ve bir kardeşim olsa ancak bu kadar samimi bulabileceğim ender makam mevki sevdasından uzak bir siyasetçi olmayı başardı; ancak pasif bir içişleri bakanı olabildi sadece. Yerel yönetimlerde ne devrim ne reform yapabildi. Belediyeler batma noktasına geldi; Maliye Bakanlığının tutumluluğu yüzünden elini masaya vuramayıp CTP'liler rest üstüne rest çekmesi sonucu 9,25'lik artışı yapabildi, o da zaten henüz yürürlüğe girmedi.

Ne yeni cezaevi yapabildi ne de binden fazla kırsal kesim arsası bekleyen, sorunları olan gençlerin ev yapabilmesi için gerekli yasaya mecliste ivedilik alabildi. Her şey askıda kaldı.

Sonuç olarak Hükümetin gidişatı hiç de iyi değil; bu konuda etken yalnızca Başbakan Yorgancıoğlu'nun gerekli performansı göstermedeki sıkıntısı değil, Demokrat Parti'nin ülkeyi yönetme adına yaşadığı vizyonsuzluğu ve CTP'nin Yorgancıoğlu'nu bir türlü genel başkan olarak kabul etmeyişi gerçeği vardır.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Oda Senin Gibi Sevdi mi dediler. - İşte Cevap Veremediğim Tek Şey Buydu...
Eğer Bunu Bilmiyorsan Vazgeç dediler. - ''Vazgeçecek olsaydım Sevmezdim'' dedim..

CAN YÜCEL