Talat'ın ikinci zarfı

Yayın Tarihi: 09/06/15 07:39
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Bir zamanlar Padişah oğluna tahtı bırakacağı gün yeni velaihta üç tane zarf verir ve başın sıkıştığında bu zarfları bir bir aç, sana gerekli, reçeteleri yazdım. Sorunları kolayca çözeceksin der ve makamı devreder. Bir yıl sonra yeni padişah çok sorunlar yaşar ve dayanamayıp birinci zarfı açar; birinci zarfta geçmişi suçla yazmaktadır. Yeni padişah kendi başarısızlığını kendisinden önce olanlara mal eden açıklamalarda bulunur ve kısa zamanda bu sorunların üstesinden geleceğini vadeder halkına.

Derken çok uzun sürmez bir süre sonra padişah yine zor günler yaşar ve dayanamayıp ikinci zarfı da açar; bu sefer de ikinci zarfta "yanında bulunanları suçla ve birkaçının kellesini al, suçu onlara yık" diye yazmaktadır. Padişah da bunu yaparak bu işin içinden sıyrılır. Bu sefer de halkın önünde mağdur olmaktan kurtulmuştur.

Derken bir yıl sonra işler yine sarpa sarar ve işler kötü gider. Padişah dayanamaz ve üçüncü zarfı açar; üçüncü zarfta "sende üç zarf hazırla ve senden sonrakine bırakıp eve git" yazmaktadır.

Bu fıkra bilinen bir anlatıdır, birçok insan bunu bilir. Bu fıkrayı Talat için kaleme aldım. Talat'a sevgimiz saygımız sonsuz, CTP'ye yeni bir hareketlilik, yeni bir heyecan getireceği şüphesiz.

Hem CTP'yi hem de ülkeyi toparlamak için sebat edeceği ve çalışacağı da şüphesiz, iyi bir de seçenek en azından şimdilik ve her ne kadar birçok partili etik bulmasa da ama bugünden sonra artık tek gündemimiz Talat; çünkü ülke olarak, toplum olarak Talat'tan beklentimiz yüksek.

Yakın geçmişe uzanalım hemen. Annan Planı dönemini avantaja çeviren tek parti CTP'dir. Talat, Soyer gibi bir hatiple CTP'yi zirveye çıkarmıştır. Kısa süren başbakanlık ve genel başkanlık serüveninin ardından Talat belki de başka bir seçeneği olmadığı için Saray'a taşınmayı uygun bulmuştu.

Talat'ın ardından genel başkan olan Ferdi bey ile hiçbir zaman uyum içerisinde çalışmadığı gibi Ferdi beye rahat bir Başbakanlık da yaptırmamıştır.

Sn Talat birazcık kırılgan bir yapıya sahiptir ama heralde eleştirilmekten de kırılmaz; o zamanlarda gazetecilik yapıyordum iyi hatırlarım yaşananları.

Bugün Özkan bey her ne yaşıyorsa o zamanlar da bazı konularda farklı ama daha acımasız baskılara maruz kaldığını hatırlarım. Vakti zamanında Ferdi bey kabinesinde istediği değişiklikleri dahi yapamamıştı.

Uzun uzadıya yazacak değilim geçmişi ama Soyer hükümeti bir şekilde başarısız olmuştu ardında da Talat cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmişti.

TALAT'IN BİRİNCİ ZARFI

Bakınız internette 13 temmuz 2008 tarihli bir habere denk geldim; malum Soyer-Avcı hükümeti. Talat Hükümeti eleştiriyor her zaman gitmeyi ihmal etmediği Ada TV ekranlarından "KABAHATİ HÜKÜMETTE Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ada TV'de yaptığı açıklamalarda, yaşanan ekonomik tıkanıklık nedeniyle tartışmalarının ortaya çıktığına dikkat çekerek, "Eşel-Mobil tartışmasının kabahati hükümettedir. Enflasyonu hesaplamadan, geleceği planlamadan fazla artışlar yaptı. Yani başka bir deyişle hükümet popülizm yaptı, gereğinden fazla verdi" diye konuştu. Kendisinin Başbakanlığı döneminde ekonominin büyümeye başladığını ancak bunun o dönemki uluslararası konjonktürden kaynaklandığına vurgu yapan Talat, "biz sadece konjonktürü değerlendirdik. Yelkenler doldu ekonomi büyümeye başladı. Tabii ki bu büyüme sonsuz olmayacaktı, hesaplı gitmek lazımdı, aşırı bonkör olmamak lazımdı. Bunun yasal zemini hazırlamak lazımdı" dedi. http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=12437

Yine aynı haberde Talat sendikaları haklı buluyor ve sendikalarda bu haberde Talat'a destek beyan ediyor. Yani işin özeti Talat, kendi seçildiği partiyi cumhurbaşkanlığı koltuğundayken eleştiriyor. Ferdi beyle araları inanılmaz açık o yıllarda.

Tabii bu bir cumhurbaşkanı kendi partisini iktidardayken illa ki eleştirmez diye bir düşünce olmamalı akıllarda ama hani bu basın önünde yapılınca ne kadar doğru olur.

Neyse ki o yıllar geride kaldı; sosyolog Muharrem Faiz'le bir sohbetimiz de hiç unutmuyorum, bana demişti ki "insan sorun yaşadığında illa ki bir suçlu arar bulur ama asla kendi suçlu olmaz"; haklıydı da Muharrem hoca; tabii bu yalnızca Talat için geçerli değil Eroğlu içinde geçerli. Nasıl ki Derviş bey seçimi kaybedince bunun sorumlusu olarak partileri suçladı; o yıllarda da Talat için durum aynıydı.

Herkes gereken dersi çıkarmıştır diye düşünüyorum geçmişte yapılan hatalardan.

TALAT'IN İKİNCİ ZARFI

Gelin görün ki bugün yaşanan Talat'ın ikinci zarfı açmasıyla denktir. Talat'ın cumhurbaşkanı adayı yapılmaması ve sonrası yaşanan gelişmeler. Parti içi disiplinin kalmaması, partide yaşanan huzursuzluklar söylemi son beş ayda Talat'a ait söylemlerdir.

Talat pek çok konuda doğru da tespitlerde bulunuyor ama yaşanan bu sıkıntıları da kendi geri dönüşü için en iyi fırsat olarak görüyor Talat.

Yani ikinci zarfı açıyor; aynen padişahın birkaç kişinin kellesini alıp suçu onların üzerine atması gibi. Özkan Yorgancıoğlu'nun genel başkanlık ve başbakanlıktan tasfiyesi, başbakanlık görevini yaptırılmaması buna en iyi örnektir. Yeni kabine de maliye bakanının olmayacağı örneği gibi.

Haaa Özkan beyin hataları yok mu? Çok ! ne olduklarını on defa yazdık çizdik.

Özkan Yorgancıoğlu hatalı bir seçimdi elbette ki, çünkü Yorgancıoğlu da dış müdahalelere açık bir politikacı. Özkan bey hali hazırda çok kısa bir süre bakanlık yapmış sadece o kadar.

Başbakan olduğu günden bugüne Kayalp'in etkisinde kaldığı iddia edilir, ne kadar doğrudur bilemem ancak Talat'ın kolay kontrol edebileceğine olan inancından olsa gerek Özkan beyi sahneye sürdü ama Özkan bey bir süre sonra Talat'ı istemedi.

Aradaki mesafe iyiden iyiye soğukluğa dönüştü; Talat sonrasında haliyle Ferdi beyi yanına alma ihtiyacı hissetti, hal böyle olunca da ipler koptu ve Talat'ın olası adaylığı da berhava oldu.

Ortalık da adaylık konuşulmazken ve herkes Talat'ı doğal cumhurbaşkanı adayı görürken birileri kanına girdi ya da kendi sanıları kendisini yanılttı ve gereksiz bir adaylık tartışması yarattı, büyüttü ve kendi kendini adaylıktan men etti. Bu durumda haliyle başta Özkan bey olmak üzere Talat'ı istemeyenlerin ekmeğine bal sürdü.

Talat'ın her halükarda hem parti içinde hem kamuoyunda doğal bir liderlik algısı vardır, bunu Özkan bey kolay kolay al aşağı edemezdi; Talat Özkan beye ciddi kolaylıklar sundu, boşu boşuna bir adaylık tartışması yaratarak.

Bu aceleciliği ve küskünlük tutkusu, adaylık yolunu kapattı.

Sonuç olarak;

Talat başbakan olduğu dönemde bu ülkeyi bir çok başbakandan daha iyi yönetmiştir. Bu fikrim hiç değişmedi, değişmez de ama Talat'ı son birkaç yıldır yapmış olduğu hatalar sinsilesini ve şu an ki geldiği durumu uzunca incelemek lazım. Aynı hataları yapmaması ve oluşan yüksek beklentiyi karşılaması için uyarmak lazım.

Yazının başında da belirttim, artık KKTC'de Talat dönemi başlamıştır.

İşte bu nedenle hikayedeki gibi ikinci zarfı açarak CTP'nin başına geri dönecek olan Sn Talat kesinlikle üçüncü zarfı açmak zorunda kalmamalı

*******************

GÜNÜN SÖZÜ

Eğer farklı bir yapıya sahipsen, daima insanlar tarafından yalnız bırakılmaya mahkumsundur.

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları