Başkan ve "Gölge Başbakan" olarak çok işi var

Yayın Tarihi: 15/06/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

CTP-BG olağanüstü kurultayını yaptı ve İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı yeniden genel başkanlığa getirdi. Yüksek bir oy alarak Talat genel başkanlığa bir kez daha taşındı. Şu an belki kendisi bunun heyecanını yaşıyor, yeni kabineyi kuracak olmanın, ülkeyi gölge başbakan olarak yönetecek olmanın heyecanını yaşıyor. Önemli ve güzel bir gelişme, kesinlikle yadırgamıyorum. Günlerdir Talat'a karşı yalnızca CTP içerisinde değil tüm toplumda yüksek bir beklenti olduğunu yazıp durdum. Gerçek de böyle. En fazla on gün içerisinde yeni hükümet yeni bakanlar ve yeni bir başbakanla ülke yeni bir sefere çıkacak, bu geminin her ne kadar iki tane kaptanı var gibi görünse de ki koalisyon hükümetini kastediyorum, asıl kaptan Talat'ın kendisidir; ve sorumluluğu yüksek bir görevi devralmıştır Sn genel başkan artık.

Ekonomik reform beklentisi var

Hiç şüphesiz ki kimse Talat'ın Kıbrıs konusunda çözüm üretmesini beklemiyor, böyle bir beklenti yok, beklentinin ötesinde böyle bir talep ya da istek de yok kimse de. Bunu birkaç defadır yazma ihtiyacı hissediyorum, çünkü bir süre sonra Talat Kıbrıs konusunda fikir, söylem ve çözüm önerileri dillendirmeye başlayabilir. Kıbrıs konusu Talat için son derece önemli bir konudur. Önemli olmasaydı eğer başbakanlığı erken bırakıp cumhurbaşkanlığının yolunu tutmazdı vakti zamanında.

Ülke de uzunca bir süredir ekonomik reformlar gerçekleşmiyor, ya da gerçekleştirilmiyor. Adını her ne koyarsanız koyun, ülke de ekonominin iyiye gitmesi konusunda ne yazık ki atılması gereken adımlar bugüne kadar atılmadı. İşte bu noktada Talat'ın CTP Genel başkanı ve gölge başbakan olarak artık Kıbrıs'ın kuzeyini ekonomik kalkınma trendine sokmasıdır. Türkiye ile yıpranan ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ve iyileştirilmesi kaçınılamaz bir gereklilik.

Mali protokolün sağlıklı bir şekilde uygulanması ve hazineye kazandırılması gereken paraların hızla projeler üzerinden sağlanması gerekiyor.

Hayatı ucuzlatmanın yollarını bularak başlayabilir aslında Sayın Talat; bir de kendine iyi bir kabine ve iyi bir hükümet ortağı bularak; iyi bir başlangıç yapabilir.

Koalisyona kim karar verecek?

Açıkça söylenmesi gereken bir konu var ki milletvekillerinin bir kısmı Talat'ın dönüşünden rahatsız ve bunu etik bulmuyor ancak yine aynı kesim daha iyi bir alternatif olmamasından ötürü bu süreci Talat ile atlatılması gerektiğine de inanıyorlar. Talat'ı yere göğe sığdıramayan bazı vekillerin de illa ki gizliden gizliye bakanlık beklentileri var. Fakat bu konuda Talat hiçbir sinyal vermiyor. Gelelim koalisyon meselesine. Perşembe günü de kaleme aldım ki CTP, Koalisyonu Demokrat Parti ile kuracak. Hafta sonu yaptığımız nabız yoklamalarında koalisyonun kiminle kurulacağı aslında Talat'ın isteğinden çok oluşacak yeni CTP-BG parti meclisinin isteğine bağlı. CTP'li vekillerin bir kısmında Demokrat Parti'ye karşı ciddi bir tepki var aynı zamanda da tabanda da DP'ye karşı bir tepki var. Bu nedenle eğer Talat kendine yakın isimlerin parti meclisine seçilmesini sağlayabilirse şüphesiz ki istediği koalisyon şeklinin kararını da parti meclisinden çıkarabilecek.

Bildiğiniz gibi CTP farklı bir parti ve genel başkan her ne kadar söz sahibi olsa dahi parti meclisinin terazisinden onay almayan bir koalisyon işi zor.

Ankara nasıl bir rol oynayacak?

Alo ben Beşir meselesinin ardından koalisyonun UBP ile kurulmasını ısrarla talep etmişti Talat, hatta bu yüzden parti yönetiminden sert tepkiler de almıştı. Bu isteğin arkasında yatan Ankara-Denktaş uyumsuzluğuydu şüphesiz. Önümüzdeki günlerde kurulacak yeni koalisyonun kiminle olacağı konusunda Ankara'nın bir rolü olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Unutmayın Ankara demek AK Parti demek hala Erdoğan demek anlamına geliyor ve biliyoruz ki Talat'ın, Sayın Erdoğan ile iyi bir hukuku var. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda neyin ne olacağını hep birlikte bekleyip görmek lazım. Bu konuda antenlerimizi sonuna kadar açmış bulunuyoruz.

Tabii kimin genel sekreter, kimlerin parti MYK'sına seçileceği hep bunlar son derece önemli.

Olur da Özkan Bey parti meclisine kendine yakın isimleri çoğunlukla koydurmayı başarırsa ne yeni başbakanın ne de Sayın Talat'ın öyle kolay iş yapma şansı olmayacak.

Talat neler vadetmişti?

  1. CTP, ülkedeki değişimin öncüsü olacak 2. Federasyon çabalarına destek verilecek 3. Halkın sürece katılımı sağlanacak 4. Polisin sivilleşmesi takvimlendirilecek 5. Türkiye ile dost-kardeş hassasiyeti sürecek 6. Çağdaş anayasa için çalışma yapılacak 7. Siyasal Partiler ile Seçim Yasalarına öncelik 8. Suyu biz yöneteceğiz, Özelleştirmeye karşıyız. 9. Gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilecek 10. Özelde sendikalaşma yasayla teşvik edilecek 11. Kendi kendine yeten ekonomi için çalışılacak 12. Ekonomik programlar ülkemizde geliştirilecek 13. İstihdamın özele yönelmesi sağlanacak 14. Çevre sorunları konusunda kararlılık 15. Mevzuat insan hakkı ve toplumsal cinsiyete uygun olacak 16. Azınlık ve inanç grupları için düzenleme 17. Her türlü ayrımcı uygulamaya karşı durulacak 18. Denetlenebilir, hesap sorulabilir bir kamu yönetimi 19. Yolsuzluklar Polis ve Savcılığa aktarılacak 20. Kamuda partizanlığa fırsat verilmeyecek 21. Kamu yönetimi için yaygın eğitim 22. Başta sendikalar ve tüm STK'larla sıkı ilişki 23. Delege sisteminden üye sistemine geçilecek 24. Parti etkili, verimli, disiplinli çalışacak 25. CTP'de kavga, bölünme, klikler olmayacak.

Evet Sayın Talat'ın bir tür manifestosuydu. Belki de tüm bu yapmak istediklerini yapamayacak ama toplumu hızla iyileştirecek reformları başlatması gerekiyor. Yani işin özeti Talat geldi diyebilmeli toplum, ne iyi etti de geldi diyebilmeli.

Başbakan ya da yeniden cumhurbaşkanı olma hevesi gütmeden!

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol....

PAULO COELHO

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları