Bakan Dinçyürek: "Transfere karşıyım, değiştirmeye değil!"

Yayın Tarihi: 16/06/15 07:52
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Dinçyürek : "Vekil transferine karşıyım ama vekillerin partisini değiştirmesine karşı değilim. Parti değiştiren kişilerin gittikleri partide bakan yapılmamaları veya çeşitli görevlerde bulunmalarının engellenmesine bende katılırım ama bir vekilin partisinden ihraç edilmesi halinde demokrasi dışı uygulamalara maruz kalmasına da karşıyım. Bu demokrasi ile bağdaşmaz. Ben bir yola çıktım, kendime de topluma da verdiğim sözler var. Ama hizmet edemeyeceğim bir noktaya gelirsem de siyasetten çekilirim. Ben partimden ayrılacağım diye bir söylemim olmadı, bu tür spekülatif söylemler yalnızca kişiye değil siyasete de zarar verir. Günün sonunda ne olursa olsun ben bu partide görev yapmaya devam ederim. Bu demek değildir sonsuza kadar orada kalacaksın ya da orada olacaksın. Eğer mevcut giden, kadrolarla ters düşerseniz, ya siyasetten çekilirsiniz, ya da günü dolduğu zaman da helalleşirsiniz, bu herkes için geçerli. DP-UG'den seçilmiş bir vekilim, atanmış bir bakanım, bu partinin bir neferiyim gücüm yettiği kadar bu parti için çalışırım, siyasi ömrümüz ne kadarsa"

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek ile dün uzun bir aradan sonra bir araya geldik. Her bakanın yaşadığı sıkıntıyı Hakan Bey de yaşıyor, vizyonunuzun olması istediğiniz herşeyi yapabileceğiniz anlamına gelmiyor, eğer ki KKTC'de bir hükümetin bakanıysanız.

Bakan Dinçyürek bütçedeki paylarının yüzde 1.87 olduğunu söylemeyi ihmal etmiyor, hani ipe de yeter sabuna da yeter cinsinden diyelim biz buna. Bu kadar az bütçeyle aslında iyi işler yapmayı başaran bir politikacı.

Ülke de gündem bolluğu var gibi görünse de aslında iki üç önemlinin dışına çıkamıyoruz. İyi gidiyor havası verilmeye çalışılan bir Kıbrıs sorunu, kurulması beklenen yeni bir hükümet ve tek kelimeyle çevre.

Lefke'ye açılıp açılmayacağı tartışılan bir maden, henüz çözülmemiş taş ocakları ve heyecansız bir şekilde beklenen su projesi.

Bakan Dinçyürek ile hep bunları uzun uzun konuştuk. Son birkaç haftadır memleketin dört bir yanında yangınların çıkması, Hakan beyi son derece rahatsız etse de yangınlara müdahale için Türkiye'den uçak gelmesini sağlamanın ötesinde, 3 buçuk aylığına bir helikopterin kiralanacak olması da bakanı yangınlara müdahale konusunda biraz da olsa rahatlatıyor. Öyle sanıyorum ki bugüne kadar yangın helikopteri kiralayan tek çevre bakanı olarak tarihe geçti. Demek ki niyet edince oluyormuş.

Lefke'de maden açılacak mı?

Bir kere Lefke'ye açılmak istenen maden konusunda Hakan Bey son derece hassas. Bu kararın kolay verilemeyeceğini ve halkın rızasının şart olduğunun altını çizerek anlatıyor uzun. İşletmeyi kurmayı isteyen firmanın halkı bilgilendirme konusunda henüz üzerine düşeni yapmadığını da söylüyor. Ekonomik getirisinin farkında olsa da Hakan Bey ciddi bir çevre felaketine yol açması konusunda Lefke'ye maden söyleminde o da tırsıyor. Çünkü henüz projenin detaylarını belirsiz.

Suyu kim yönetecek?

Laf dönüp dolaşıp ülkeye gelecek su konusuna geliyor. Bu işi belediyelerin yönetip yönetemeyeceğini soruyorum kendisine; "Belediyeler birliğinin bir şirket kurarak gelecek su konusunda girişimci olmasını tabii ki son derece olumlu buluyorum ancak suyu devlet yönetir, bu kadar nettir bu olay, ancak belediyeler, bu işin bir parçası olabilirler" diyor, konuşmasından anlıyorum ki bu işi külliyen belediyeler birliğinin kurduğu şirket yönetmeyecek, böyle bir durum yok.

Taş ocakları konusu

Gündemde olan taş ocakları meselesini de sorum Bakan Dinçyürek'e, açık yüreklilikle modern dünya da nasıl yapılıyorsa KKTC'de de aynı şekilde yapılması konusunda son derece kararlı. Yeni bir yasa yaparak taş ocaklarına yeni kriterler getirdi. Tabii taş ocaklarının muhalefetiyle karşı karşıya da kaldı haliyle. Ama yaptığı yasayı yürürlüğe koyma konusunda hayli kararlı gördüm kendisini.

Yeni hükümette yer alacak mı?

Hakan Bey'e yeni hükümette yer almazsa partisinden istifa edip etmeyeceğini sordum. Uzun ve çetrefilli bir cevap verdiği için ben anladığımı yazıyorum. Daha önce bakanlıktan alınmalarının ardından UBP'ye geçen Kaşif ile Bakırcı'yı sordum. Aynısını siz de yapar mısınız diye sordum?

Yaparım demedi ama yapmam da demedi. Bu yapacağı anlamına gelmesin sakın. Hakan bey şu an için işine konsantre olmuş durumda, elbette ki görevinin devamını arzuluyor çünkü kamu yararına yapacağı ve yaptığı ciddi işler var ama görevden olur da alınırsa bunu pek de umursamıyor. DP'de kalma konusunda ise " vekil transferine karşıyım ama vekillerin partisini değiştirmesine karşı değilim. Parti değiştiren kişilerin gittikleri partide bakan yapılmamaları veya çeşitli görevlerde bulunmalarının engellenmesine bende katılırım ama bir vekilin partisinden ihraç edilmesi halinde demokrasi dışı uygulamalara maruz kalmasına da karşıyım. Bu demokrasi ile bağdaşmaz. Ben bir yola çıktım, kendime de topluma da verdiğim sözler var. Ama hizmet edemeyeceğim bir noktaya gelirsem de siyasetten çekilirim. Ben partimden ayrılacağım diye bir söylemim olmadı, bu tür spekülatif söylemler yalnızca kişiye değil siyasete de zarar verir. Günün sonunda ne olursa olsun ben bu partide görev yapmaya devam ederim. Bu demek değildir sonsuza kadar orada kalacaksın ya da orada olacaksın. Eğer mevcut giden, kadrolarla ters düşersiniz, ya siyasetten çekilirsiniz, ya da günü dolduğu zaman da helalleşirsiniz, bu herkes için geçerli. DP-UG'den seçilmiş bir vekilim, atanmış bir bakanım, bu partinin bir neferiyim gücüm yettiği kadar bu parti için çalışırım, siyasi ömrümüz ne kadarsa" dedi.

Ben Bakan Dinçyürek'in soruma cevabını Türkçeleştirecek olursam dedi ki "Ben sonuna kadar DP-UG'liyim hizmet etmekten kaçınmam ta ki bir gün ters düşeyim" bu söylemde de zaten bir yanlış yok. Siyaseten uyuşmazlık yaşayan her vekil partisini değiştirme hakkına sahip.

Bakan Dinçyürek yeni kabine de görmeyi arzu ettiğim isimlerden biri. DP-UG içinde çekinmeden siyaset yapan ve gelecek vadeden bir vekildir. Cesur olmasından ötürü işini iyi yapan bir bakandır.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Kimileri vardır aşkın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de, aşağılıktır.

Necip Fazıl Kısakürek

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.