Çakallar istedi diye atlar ölmez

Yayın Tarihi: 22/06/15 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Yine birilerinin hedefinde Yakın Doğu Üniversitesi var. Yaşamasın, büyümesin, güçlenmesin de batsın kapansın da ne isterse olsun. Çok klasiktir ve genelde bu sözü sevmem ama YDÜ için söylenmiş tam anlamıyla "Meyve veren ağaç taşlanır". Bir yurttaş olarak, bir gazeteci olarak kendi kendime sormuşumdur hep; "Neden YDÜ'nün büyüklüğü bazıları için gurur kaynağı olacağına, yük olur, neden?".

Usta senin Devlet okulların belli; kelime anlamıyla dökülüyor. Çoğu zaman kitap yok, öğretmen yok, sınıflar kalabalık, eğitim kalitesi düşük, öğretmenin motivasyonu kötü yönetimden ötürü düşük.

Yalan mı söylüyorum? Bizim devlet okullarımızın durumu net olarak bu! Ben çocuğumu eğer ki param yoksa devlet okuluna göndereceğim, daha doğrusu iyi eğitim veremeyen devlet okuluna göndereceğim ve bekleyeceğim böyle okullardan evladım mezun olduktan sonra Türkiye üniversitelerinde ya da dünya üniversitelerinde sınav kazansın ve okusun da adam olsun.

Doğa boşluk tanımaz. Eğitim Bakanlığı'ndan tüm eğitim sendikalarına kadar. Eğitim Bakanlığı ne bu işi iyi yapıp boşluğun oluşmasına izin vermemişler ne de sendikalar bakana isyan etmenin ve grev yapmanın dışında sözlerini bakanlara dinletebilmişler.

Hal böyle olunca da özel okullar ve üniversitelerin ilk ve orta eğitim kadroları oluşmuş. İyi olmuş da oluşmuş, en azından imkanı olan özel okullara çocuklarını göndererek iyi yetişmesini sağlayabiliyorlar.

Peki ya parası olmayanlar ne yapacak; mecburen devlet okullarına gönderecek ve çocuklar kör çar olacak. Hiç kimse kusura bakmasın ama durum aynen böyle.

YDÜ başarılı çocuklara burs veriyor suç, hastane kuruyor suç, uluslararası etkinlik yapıyor suç, yetiştirdiği öğrenciler dünya ülkelerinde başarılı noktalara geliyor gene suç. Pilot, doktor, öğretmen, eczacı yetiştiriyor suç. Kapansın, mahvolsun YDÜ mantalitesini güden bazı kıt beyinli insanlar var ne yazık ki.

Kardeşim sen işini iyi yap o zaman. Hem işini iyi yapma hem de yapana ver hakareti gitsin. El insaf!

Bu ülke komünist rejimle yönetilmiyor. Gerekli koşulları yerine getirmişse bir kurum sınıf öğretmenliği de açacak, ilkokul öğretmenliği de açacak, pilot da yetiştirecek doktor da yetiştirecek. Bunu da hazmedemeyenler soda içip rahatlayacaklar. Olay bu kadar basit.

Günlerdir bu konuyu yazmayıp diyorum ama olacak gibi değil. Bu ülke de devletin tekelinde kalan ne varsa kötü yönetildiği için battı. Hangi kurum varsa devlet tekelinde batmadı mı?

Yani şimdi bu devletin eğitim sistemi süper mi? Coştu mu? Hangi çocuk ilk okulunu bitirdiğinde İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmaya başlıyor, devlet ilkokulunu bitirip de hade gönderin bakalım özel bir okulun orta okuluna kaç ay isteyecek diğer çocukların bilgi düzeyine gelsin.

25 yıldır eğitim hayatında olan Yakın Doğu Üniversitesi, mimar, mühendis, hemşire, doktor, hatta pilot yetiştirebilecek, bunlara yüksek lisans, doktora eğitimi verebilecek, hatta doçentlik ve profesörlük verebilecek fakat sınıf öğretmeni yetiştiremeyecek! 30 Haziran'da son başvurusu alınacak olan ve mülakatlarının da temmuzda yapılacağı tam burslu ve iş garantili sınıf öğretmenliği bölümüne KKTC vatandaşı ve lise diploması pekiyi olan öğrenciler alınabilecek.

Bu haber ne kadar da önemli ve güzel bir adım. Bunu göremiyor muyuz?

Bakınız beyler Devlet, eğitim sistemini olması gereken yere getiremedi. Acı ama gerçek bu. Hiç yoktan bırakın Suat Günsel diye bir adam çıkmış, parasını bankaya atıp faiziyle dünya turuna çıkacağına, ülke bir yerlere gelsin diye canını dişine takmış uğraşıyor, madem böyle bir şans var elimizde sonuna kadar kullanalım.

Keşke Suat Günsel gibi on tane daha Kıbrıs sevdalısı adam bulsak da bu ülke tavan yapsa.

Şimdi söyleyin bana, Suat Günsel yarın sabah YDÜ'yü olduğu gibi kapatıp çantasına koyup bu ülkeden gitse kim kaybetmiş olur?

Hoca kesin hastalar olurdu böyle bir şey yapsa, Kıbrıs insanına aşık bir adam olarak kesin hastalar olurdu ama velev ki yapsa ne kaybederdi Suat Hoca?

YDÜ gibi bir eğitim devi, YDÜ hastanesi gibi bir marka , kütüphanesinin yakınına gelebilecek bir benzeri dahi ülke genelinde olmayan bir kütüphane yarın sabah kapansa ve kaybolsa kim kaybederdi dostlar?

Biz kaybederdik! Belki bazıları küçük menfaatleri oldu diye orgazm olurdu ama ülke kaybederdi.

Bu toplumun kaybedecek başka neyi kaldı ki kaybetmeye sevdalandı bazıları…

*******************

GÜNDÜZ'ÜN AYAK SESLERİ

Başbakan Yardımcısı Menteş Gündüz ile bir araya gelip güzel ve uzun bir söyleşi yaptık. Her ne kadar yeni tanışıyor olsak da aramızda hızlı ve güzel bir dostluk başladı. Bu kendisini ikinci konuk alışımdı, ilkinde sade bir vekil olarak geldi, ikincisinde ise Başbakan Yardımcısı olarak.

Umarım görevi uzun olur. Görevinin uzun olacağı yönünde aldığım bazı bilgiler var ama her şeyden önce bu CTP'nin Demokrat Parti ile hükümet kurabilmesine bağlı. Bu yönde çalışmaların son sürat gittiğini iyi biliyorum. Tabii ne olur ne kalır bekleyip görmek lazım. Gündüz bünyesinde Serdar beyden kalan çoklu bakanlık bulunduruyor. Tabii bu pek de kolay bir durum değil çünkü hangi birine konsantre olacaksınız ve hangisinin sorunlarını çözeceksiniz. Biraz turizmi konuşmaya çalıştık açıkçası. Yeni bir bakan olduğu için ivedi sorunlara bazı çözümler bulmaya çalışıyor.

Antik limana el atılıyor

Uzun süredir atıl durumda bulunan ve hakikaten artık kullanılamaz hale gelen bir antik limanız var. Yetkisi Bakan Üstel zamanında Ulaştırmadan alınıp Turizm Bakanlığı'na verilmişti. Gündüz " Antik limanın gezilebilir ve kullanılabilir olması için çok ivedi bir projeyi hayata geçireceğiz. Ortalama bir buçuk aylık bir zamana ihtiyacımız var. Bu sürede antik limanı yeniden dizayn edeceğiz, oturma yerlerinden çevre düzenlemesine kadar, yepyeni bir antik liman meydana gelecek" dedi.

"Lefke maden asla"

Lefke'ye açılacağı maden konusunu da sordum Menteş beye, tereddütsüz asal böyle bir şeyi kabul etmeyeceğiniz söyledi.

"Lefke'ye yeni bir marina projemiz var. Yapacağımız limanın ardından Lefke yat turizmi ve ticari limanıyla gündeme gelecek. Haliyle bu yoğunluk ve liman kenti havası hem eko turizmi bununla birlikte diğer otelcilik hizmetlerini gündeme getirecek. Bakınız sadece bir marinadan bahsediyorum. Lefke'ye bunu yapmamız demek, yalnızca bu projeyi Lefke'yi turizm açısından havalandırır. Lefke'nin sit alanı ilan edilmesinden de rahatsızım. Anıtlar yüksek kurulu ekibinin değişmesi için hükümete önerge verdim. Ada ülkesiyiz ve yayılmacı büyüme değil bazı yerlerde dikey büyümeye dönmemiz lazım. Elbette ki belli bir kat sınırlaması olsun ama bugünkü anlayış Lefke'yi bir noktaya getirip kısıtlamıştır. Bunun aşılması için harekete geçtik ve gereği neyse de yapacağız. Kimsenin şüphesi olmasın. Maden soruna gelecek olursak, eğer madene izin verirsek tüm bu turizm ideallerimizi kaldırıp çöpe atmış oluruz"

Evet Başbakan Yardımcısı Menteş Gündüz ile uzun uzadıya konuştuğumuz konu başlıklarıydı bunlar. Geleceğe umutla bakan genç bir vekil, idealleri ve projeleri olan, ciddi adımlar atmaya hazır. Yeter ki görevde olsun.

Bana uzun uzun anlattığı projelerini sanki de zaman azmış gibi gerçeğe dönüştürmek için uğraşıyor.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Vazgeçecek olsaydım sevmezdim

CAN YÜCEL

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları