Ben umutsuzum Aziz Bey!

• Bir süre önce cezaevine uyuşturucu sokulduğu ve gardiyanların bu işin içinde olduğu bazı mahkumlar tarafından iddia edilmiş ve dönemin Başbakanı Yorgancıoğlu bu konuyu inceletmiş, olumsuz sonuca ulaşılmıştı. Demek ki doğruymuş! Zaten bunu bilmeyen mi var ? hepsini bir yana bırakalım. Bir cezaevine uyuşturucu girebiliyorsa Cezaevi müdürü bundan nasıl haberdar olmaz. Bu nasıl bir otorite boşluğudur?

• Aziz bey aynı zamanda Çalışma bakanlığını da yürütüyor. Burası küçük bir ülke; girişi de belli çıkışı da belli. Bir bakan ya da bir hükümet nasıl ki istemesi halinde kaç tane kaçak var, anında tespit eder ve gerekli işlemi yapabilir ama her nedense bu konuda gerekli adımların yeteri kadar atmaktan kaçınırsa; keza daha küçük bir örneklem olan Lefkoşa Merkezi cezaevi içinde gerekli adımlar atılabilir.

Kimlik kartımı yenilemek için dün içişleri Bakanlığına gittim. Bakanlığın neredeyse en tepesine çıkıp kimlik kartı değiştirme odasını buldum. Mesai bitimine az kaldığı için çok sıra beklemedim. Şunu açık yüreklilikle söylemem gerekir ki, İçişleri Bakanlığı'nın bizzat kimlik odasında kimlik kartı yenileme işlemleriyle uğraşan memur arkadaşlar kazandıkları paranın hakkını sona kadar veriyorlar. Ben ayrıldığımda saat 17:00'yi çoktan geçmişti ve daha içeride işleri vardı. Bu konuya kısaca değinip geçeceğim; önceki İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay bunu düşünememiş ve tüm memleketin kimliklerini küçük bir odanın içinde sınırlı sayıda personele yaptırmaya karar vermiş olabilir ama en azından yeni İçişleri Bakanı Aziz Gürpınar, bu oda gibi birkaç oda daha hizmete açıp memur görevlendirebilir. Memlekette yaşayan ve yeni kimlik almaya kalkan on binlerce vatandaşa sadece bir odada hizmet vermek mümkün mü? Eminim boşta oturan ve iş yapmayan memur arkadaşlar da vardır. Aziz bey bu işe el atmalı.

Aziz beyi sınırlı olsa da tanırım. Hizmet adamıdır, idealleri olan bir bakandır. Sözün kısası boş adam değildir ve iyi şeyler yapacaktır diye düşünüyorum ama benim değinmek istediğim nokta Merkezi Cezaevindeki uyuşturucu meselesi.

Aziz bey aynı zamanda Çalışma bakanlığını da yürütüyor. Burası küçük bir ülke; girişi de belli çıkışı da belli. Bir bakan ya da bir hükümet nasıl ki istemesi halinde kaç tane kaçak var, anında tespit eder ve gerekli işlemi yapabilir ama her nedense bu konuda gerekli adımların yeteri kadar atmaktan kaçınırsa; keza daha küçük bir örneklem olan Lefkoşa Merkezi cezaevi içinde gerekli adımlar atılabilir.

Merkezi cezaevinde çalışan bir gardiyanın uyuşturucunun cezaevine girmesi konusunda göz yumduğu ya da yardımcı olduğu yönünde haberleri okuduk gün içinde. Hatta Bakan Gürpınar da cezaevine giderek olayı yakından inceledi.

Cezaevi müdürü Metin Bilmem de bir süredir yakından takip ediyorduk diye de açıklama yaptı ilgili gardiyanla.

Şimdi bu olayı neresinden tutalım?

Bir süre önce cezaevine uyuşturucu sokulduğu ve gardiyanların bu işin içinde olduğu bazı mahkumlar tarafından iddia edilmiş ve dönemin Başbakanı Yorgancıoğlu bu konuyu inceletmiş, olumsuz sonuca ulaşılmıştı.

Demek ki doğruymuş! Zaten bunu bilmeyen mi var ? hepsini bir yana bırakalım. Bir cezaevine uyuşturucu girebiliyorsa Cezaevi müdürü bundan nasıl haberdar olmaz. Bu nasıl bir otorite boşluğudur?

Metin beyi severim; değerli biridir, başarılı bir müdürdür de bana göre ama bu bir otorite boşluğudur diye düşünüyorum.

HANİ DE UYUŞTURUCU YOKTU?!

Bakan Gürpınar bu haberleri okumalı;

Cezaevinde kanunsuz bir şey bulunamadı!

http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/157176/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Cezaevinde uyuşturucu bulunduğuna dair iddialar

http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/157664/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Bakan Gürpınar'a gelelim. Sn Bakan eğer bu cezaevinin adam olmasını istiyorsanız, hele hele uyuşturucu suçundan içeriye düşen gençlerin rehabilite olmasını istiyorsanız, ciddi adımlar atacaksınız. Eğer adımlarınızı yetersiz atar ve geri durursanız, cezaevinde yaşananlara ortak olmuş olursunuz, hem de doğrudan.

Bakan Gürpınar'ın Ankara ile arası iyidir. Bir an evvel hem yeni hem de ayrı tip cezaevlerinin yapılması gerekiyor. Bu son derece önemli. Göreve gelen İçişleri bakanı bunun sözünü verir ama yapmaz. Nedeni nedir hocam bunun?

Zor mu bir bina yapmak Allah aşkına. Dahası cezaevinde şiddet ve dayak var; ben bunu mahkumun ağzından bizzat duydum. Evet belki gardiyanlar otorite sağlamaya çalışmak için zaman zaman bu yönteme başvuruyorlar ama bunun neresi yasal?!

Polisin sanıkları konuşturmak için dayak attığı iddiası gibi bir durum bu!

Eğer ki Bakan Gürpınar bu konuda cesur adımlar atmaz ve uyuşturucu konusunu kendi haline bırakırsa her sene birkaç genç uyuşturucudan ölmeye devam edecek; onlarca genç de tutuklanmaya ve mahkum olmaya devam edecek.

Yalan söylemeyim; ben umutsuzum Aziz bey !

***************

MESAJI OLAN ALSIN

Sn Mehmet Çağlar; "Programa evet derim kapıdan çıkında bildiğimi okurum' anlayışı hâkim olmamalı" cümlesini geçtiğimiz günkü bir canlı yayında kullanmanızın ardından CTP-UBP hükümetinin ilk ayrı düştüğü konunun eğitim olduğunu anlamış olduk. Bakalım Eğitim Bakanı Kemal Dürüst buna nasıl bir tepki verecek.

Sn Sunat Atun; yeni sakal tarzınızla karizmatik bir havaya kavuştunuz. Sakal bırakmak sünnettir biliyoruz da bu imaj sanki bir şeylere hazırlanıyormuşsunuz gibi bir his yarattı bende.

Sn Mustafa Akıncı; bence parti başkanlarıyla bir bilgilendirme toplantısı yapmanın zamanı geldi. Bilgilendirmiyorsunuz diye konuşmalarının tonajı arttı. İş büyüden el koyun.

Sn Ödül Muhtaroğlu; DPÖ konusunda hepimizin size güveni tam ama şu yetersiz personel kadrosunu gidermediğiniz sürece ve geçmişten gelen bilgilerle sonuçlar ürettiğiniz sürece, evet yayınladığınız bilgilere itimat zayıf olacaktır. Bunu düşünmekte de herkes haklı.

Sn Hüseyin Özgürgün; CTP ile UBP anlaşamadığında kurul devreye girecek demişsiniz. Beni daha çok 31 Ekim düşündürüyor; bu hükümetin düşme ihtimali var mı?

Sn Rasim Karas; katılmanızın büyük bir ilgiyle beklendiği bir sanat aktivitesine katılmamışsınız. Dostlarınız size bunu puro cezası olarak kesti haberiniz olsun.

Sn Aybars Karaatmaca; geçtiğimiz akşam Jaguar'ın tanıtım gecesinde kurmaylarınızla iyi kulisler yapmışsınız. Hiçbir fırsatı kaçırmıyorsunuz anlaşılan.

Sn Mehmet Ali Talat; iki büyük hedefinizin olduğunu açıkladınız ve bunların içinde vekil olmak olmadığını ifade ettiniz. Halbuki ben size başbakanlığı yakıştırıyorum.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, İşte ben onlardan değilim, Ben sensiz de yaşarım; Ama seninle bir başka yaşarım.

Nazım Hikmet