Kadına şiddet ve ölüm!!

Yayın Tarihi: 13/08/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

* Kuzey Kıbrıs'ta 2001'den 2015 yılına kadar 72 cinayet işlendi, 78 kişi bu cinayetlerde can verdi. Cinayetler sonucunda ikisi çocuk olmak üzere 52 erkek hayatını kaybederken, 26 kadın da cinayete kurban gitti. Onlarca çocuk öksüz kaldı.

* Kadın savunucusu örgütlerin de aslında büyük bir çoğunluğunun tabela örgütü olduğunu anlıyoruz her geçen gün. Eğer tabela örgütü olmasalar bu ülke de kadına yönelik şiddet biraz olsun önlenirdi.

** Toplumun önemli bir kesim psikolojik tedavi almayı reddederken önemli bir kısmı da ilaçlara teslim olmuş durumda. Özellikle mutluluk hapı adı altında piyasaya çıkan ilaçların satışında ciddi patlama var. Bu ilaçları psikoz vakalarını iyileştiren diğer psikolojik ilaçlar takip ediyor.

*** - Fiziksel şiddet: %61.4

- Psikolojik şiddet: %43.1

- Ekonomik şiddet: %37.7

- Özgürlüğün kısıtlanması: %34.9

- Cinsel şiddet: %20.6

Kadına şiddet, şiddetten kaynaklanan intiharlar ve kadın cinayeti, kadının KKTC'de nasıl bire olgu içinde yaşadığını ve ne tür zorluklar çektiğini bir kez daha gündeme getirdi. Kadın savunucusu örgütlerin de aslında büyük bir çoğunluğunun tabela örgütü olduğunu anlıyoruz her geçen gün. Eğer tabela örgütü olmasalar bu ülke de kadına yönelik şiddet biraz olsun önlenirdi. Türkiye'de kadına şiddet konusu zaten kontrol edilebilir ve önlenebilir bir durum değil ve birçok ülke de olduğu gibi Türkiye de kadına şiddetin de ötesinde kadın cinayetlerine haberlerde birçok kez şahit olmuşuzdur. Peki KKTC'de bu durum nasıl diye bir araştırma yapma ihtiyacı hissettim.

Oldukça ilginç ve bu küçük ülke de tüylerimizi diken diken edecek bir tablo çıktı karşıma. Öncelikle cinayetlerden yola çıkalım.

Kuzey Kıbrıs'ta 2001'den 2014 yılına kadar 72 cinayet işlendi, 78 kişi bu cinayetlerde can verdi. 58 cinayet aydınlandı, 14 cinayet ise faili meçhul kaldı.

Cinayetler sonucunda ikisi çocuk olmak üzere 52 erkek hayatını kaybederken, 26 kadın da cinayete kurban gitti.

Cinayetlerde dikkat çeken önemli noktalardan biri de son iki yıl içerisinde 'av tüfeği' ile meydana gelen ölümlerde artış yaşanması oldu.

İŞTE KÖTÜ TABLO

Mağusa ve Lefkoşa cinayetlerin başını çekiyor. 2001 yılında 4, 2002'de 7, 2003'te 8, 2004'te 9,2005'te 6, 2006'da 7, 2007'de 4, 2008'de 3, 2009'da 5, 2010'da 4 cinayet, 2011'de 4, 2012'de 3, 2013'de 3 cinayet ve 2014'de ise 5 cinayet gerçekleşti.

Son 13 yıl içerisinde en fazla cinayet Mağusa bölgesinde işlenirken, ikinci sırada da Girne bölgesi yer aldı. Mağusa bölgesinde 19, Girne'de 17, Lefkoşa'da 18, Güzelyurt'ta 9, Lapta'da 5, Karpaz'da 3 ve İskele bölgesinde de 1 cinayet işlendi.

Gerek anlaşmazlıklardan gerekse kıskançlıktan eşleri tarafından öldürülen kadınların sayısı da az değil. Son 13 yılda 26 kadının bir şekilde öldürülmek suretiyle yaşamlarını kaybetmesi, toplumun nasıl bir travma ve kabusla karşı karşıya olduğunun bir göstergesi aslında.

ŞİDDET ŞEKLİ VE ORANI

2012 yılında yaklaşık bin evli kadınla yapılan birebir anket sonrasında gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyan rakamlar çıkıyor karşımıza.

İlk olarak katılımcıların aile içi şiddet denilince ne tür bir şiddet algıladıkları ölçülmüştür. Beklenildiği üzere fiziki şiddet en fazla algılanılan tanım olarak ortaya çıkmıştır.

Katılımcıların aile içi şiddet denilince akıllarına gelen şiddet türleri şunlardır:

- Fiziksel şiddet: %61.4

- Psikolojik şiddet: %43.1

- Ekonomik şiddet: %37.7

- Özgürlüğün kısıtlanması: %34.9

- Cinsel şiddet: %20.6

http://www.yeniduzen.com/Ekler/gaile/241/kibris-in-kuzeyinde-aile-ici-siddet/916

Gazete sayfalarına yansıyan ve belli tarihlerde yapılan anketler bize sadece buz dağının üstünü gösteriyor, açıkçası bunu anlıyoruz.

Düşünsenize kıskançlık ya da şiddetli geçimsizlikten ötürü kocalar kendi eşlerini öldürebiliyor. Bireyin kıskandığı ya da geçinemediği hayat arkadaşını öldürme yolunu tercih etmesi, aramızda ruhsal bozukluk yaşayan belki de binlerce kadın ya da erkeğin olduğunu ortaya koymanın ötesinde, toplumun küçümsenemeyecek bir kesiminin psikolojik bakım ve ilaç tedavisine ihtiyacı olduğu gerçeğini koyuyor ortaya.

ANTİDEPRESANLARDA PATLAMA

Toplumun önemli bir kesim psikolojik tedavi almayı reddederken önemli bir kısmı da ilaçlara teslim olmuş durumda. Özellikle mutluluk hapı adı altında piyasaya çıkan ilaçların satışında ciddi patlama var. Bu ilaçları psikoz vakalarını iyileştiren diğer psikolojik ilaçlar takip ediyor.

Ülkede kullanılan antidepresan ilaçlarının başını Xanax çekiyor. Ülkede Xanax marka antidepresan ilacının kullanım oranı rekor seviyeye ulaşarak, aynı yıl 484 bin 870 adet Xanax marka ilaç kullanıldığı belirtildi. Diğer yandan Xanax marka ilacın yanı sıra ülkede yaygın olarak kullanılan antidepresan ilaçların arasında Diazem 177 bin 800 kutu tüketilirken, 300 bin kutu Cipram marka antidepresan ilacı kullanıldığı öğrenildi.

Bu kadar yaygın ilaç kullanımı toplumun psikolojik travma noktasında nerelerde olduğunu anlamamıza yetiyor da artıyor bile.

Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hemen tedbir alması gerekiyor. Özellikle Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın kadınların sahiplenmesi ve korunması yönünde daha belirgin çalışmalar yapması ve daha da önemlisi yapılan işlerden toplumun haberdar edilmesi gerekiyor ki; mağduriyet yaşayan kadınlar hangi adrese gideceklerini bilsinler.

******************

GÜNÜN SÖZÜ

Gelinler aynada saçını tarar, aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler.

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.