Hükümet evliya gibi oturmuş bekliyor

Yayın Tarihi: 25/08/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Hükümetten şu açıklamayı görmeyi isterdim ben; " sevgili halkım Türkiye'de çeşitli nedenlerle yaşanan devalüasyona karşı bizim yapabileceğimiz herhangi bir şey yok bunu biliyorsunuz ama bizler de hükümet olarak oturduk ve bazı kararı aldık, 20 kalemde ucuzlamaya gidiyoruz. Bu kriz geçene kadar elektrik zammını iki ay erteledik, kredi ödemelerinde rahatlama yarattık ve daha bunun gibi başka şeyler"
  • Türkiye'ye topu atan ve gerçekten hayal kırıklığı yaratan bir CTP Hükümetiyle karşı karşıyayız , genel anlamda yaşadıklarımızın özeti budur. Bu yaşadıklarımız açıkçası bana Talat'ın performansını kaybettiğini düşündürüyor .Tabii ölümlerin dışında umarım yakında zaruri ölümlerde başlamaz.

Oldukça can sıkıntısı veren bir haftayı geride bırakıp yeni bir haftaya başladık. Ölümleri duyduk sonra ne yalan söyleyim ben irkildim ki bir gazeteci olarak, bir doktorlar bir de gazeteciler ölüm kelimesi ile haşır neşirdirler. Üç tane kalp krizi vakası, bir tane çocuk ölümü, bir intihar ve bir boğulma vakası ve daha duymaya devam ediyoruz. Olacak gibi değil, sanki de Rabbim kapıları açmış aldık sonra alıyor içeriye. Hepimizin yakınları var, hepimizin sevenleri var ve insan ister istemez empati yapıyor ve korkuyor, eminim sizlerde korkuyorsunuz.

Bilmem ne kadar farkındasınız ama antidepresanların oldukça yoğun kullanıldığı bir ülke durumundayız. Herkes hasta mı? Değil tabii ama herkes mutsuz. Evet hepimiz mutsuz bir şekilde yaşıyoruz hem de birçok şeye sahip olmamız rağmen.

Bizim gazete intihar dosyasını açtı, rakamlar son derece korkutucu, böylesine küçük bir ülke için ortalama günde 18 kişinin intihara teşebbüs etmesi inanılır gibi değil. Anlayın artık ne durumdayız.

Ne poliyannacılık yapacağım ne de felaket tellallığı bu yazıda ama her ne sebepten yaşıyorsak yaşayalım ölmeyi tercih ediyoruz en sonunda. Bu nasıl bir cesarettir?

Bir gün Prof Dr Mehmet Çakıcı ile intihar vakalarını konuştuk, kendisi bu tür vakaların engellenmesi konusunda son derece başarılı olmuş bir kişidir, özellikle askeri vakalarda ve keza sosyal vakalarda.

Çakıcı intihar etmeyi düşünen kişinin tam edecekken vazgeçtirilmesi halinde intihar edecek olan kişinin bu teşebbüsten pişman olduğunu ve vazgeçtiğini anlatmıştı.

Aslında haftaya çokta iyi başladık diyemeyiz, sıradan kurultay kavgaları sıradan kurultay adaylıkları sorunlar karşısında hükümetin acizliği, ben kurtarıcıyım diye gelenlerin suspus olması, hızla yükselen döviz ve değer kaybeden Türk lirası karşısında tam bir kaos yaşıyoruz ve ne kadar acıdır ki bununla ilgili ne Başbakan Ömer kalyoncu ne CTP genel başkanı Talat'ın ne de bir başkasının doğru düzgün bir açıklaması yok.

Öyle sanıyorum ki "bizim elimizde hiçbir şey yok ne olup bitiyorsa Türkiye'de oluyor, haliyle bu da bizi etkiliyor ne yapalım yani" düşüncesinde politika yapan bir yönetimle karşı karşıyayız. Yani eleştirdiğimi sanmasın kimse, daha doğrusu kötü niyetli eleştirdiğimi düşünmesin kimse ama tek kelime ile hayal kırıklığı yaratmış bir hükümet yönetimi ile karşı karşıyayız.

İnsanlar, Türk Lirası'nın değer kaybı karşısında resmen mahvoldular. Hükümet'den çıt yok. Hele hele Talat'ın kelime anlamıyla yürütmede olduğu bir dönemde hükümetten şu açıklamayı görmeyi isterdim ben; " sevgili halkım Türkiye'de çeşitli nedenlerle yaşanan devalüasyona karşı bizim yapabileceğimiz herhangi bir şey yok bunu biliyorsunuz ama bizler de hükümet olarak oturduk ve bazı kararı aldık, 20 kalemde ucuzlamaya gidiyoruz. Bu kriz geçene kadar elektrik zammını iki ay erteledik, kredi ödemelerinde rahatlama yarattık ve daha bunun gibi başka şeyler" beklerdim.

Hükümet oturmuş Türkiye ne zaman düzelirse o zaman sahneye çıkmayı bekliyor. Attila İlhan'ın Bir şiirinde" köşeye oturmuş evliya gibi …." diye bir cümlesi var aynen durum bu.

DEVLET İNSANINDAN UZAK

Önemli bir gerçek bu. Devletin kendi insanının psikolojisiyle ilgilenmek gibi bir misyonu ya da derdi yok diyeceksiniz ki onlarca psikolog var, o onlarca psikoloğun en az yarısı kendi işini yapmaya ehil değil, bu da işin bir başka gerçeği.

İngiltere de çok yaygın olduğunu duymuştum, devlet belli dönemlerde her eve bir psikolog gönderiyor diye, eğer günde 18 intihar vakası varsa Sağlık bakanlığının çoktan alarma geçmesi gerekiyordu.

Öyle pek de ucuz ilaçlar değil anti depresanlar, en az 8 ay kullanmanız gerekiyor ve depresyonunuzu ya da mutsuzluğunu aşamıyorsanız mutlaka bir psikiyatriste gitmeniz gerekiyor. Hiç kimse bundan kaçınmamalı çünkü tedavi edilmeyen depresyonlar ya aşırı mutsuzluklar ölümle ya da intihara teşebbüsle sonuçlanabiliyor ki daha bir gencimizi geçtiğimiz gün kaybettik.

RESMEN DAĞILDIK

Neyse ki ruh hastalıklarını tedavi etme konusunda bilim dünyası son derece iyi ilaçlar üretiyor artık.

Özellikle mutsuz olan gençler arasında hint kenevirinden öte bonzai türü uyuşturucu madde kullanımı son derece popüler oldu ve bunun yaşı 16'lara kadar düştü. İnanılmaz bir artış bu , birçok genç neredeyse hint kenevirini deniyor, serbest olmasını dahi savunanlar var, bu yetmezmiş gibi bonzai hortladı ve kontrolsüz bir şekilde büyüyor.

Gelin görün ki devletin bu yönde de bir politikası yok.

Eee peki ne olacak? Cevabı çok basit öleceğiz dostlar. Birçok eve giren bonzai gibi uyuşturucu kullanımının da ardında gençlerin kapıldığı içinden çıkılmaz depresyon ve aşırı mutsuzluk sendromu geliyor.

Kimse kusura bakmasın ama birinci görev ailelere düşüyor, kendi çocuklarına bu konularda pür dikkat kesilmesi gereken öncelikli olarak aileler.

Peki aileler ne yapıyor, baba bir film anne bir film birçok ailede, kimse kırılmasın ama ne yazık ki aileler artık dağıldı, birbirlerine kenetlenemiyorlar ve herkes kendi hayatını yaşıyor.

Bakınız ne intihar ne de uyuşturucu bağımlılığı bir günde olmuyor, hepsinin bir süreci var, hepsinin kökleri var.

İpin dört ucunu goyverdik anlayacağınız…

Daha önce de yazdım yine yazmakta fayda görüyorum hiç sesini çıkarmayan tamamen Türkiye'ye topu atan ve gerçekten hayal kırıklığı yaratan bir CTP Hükümetiyle karşı karşıyayız , genel anlamda yaşadıklarımızın özeti budur.

Bu yaşadıklarımız açıkçası bana Talatın performansını kaybettiğini düşündürüyor .

Tabii ölümlerin dışında umarım yakında zaruri ölümlerde başlamaz.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Ne kadar yükselirsen, uçmayı bilmeyenlere o kadar küçük görünürsün.

Nietzche

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları