Su geliyor ama "söz hakkım yok"!

Yayın Tarihi: 28/09/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Bakınız bu su işinden birileri inanılmaz zengin olacak ve inanılmaz rant sağlayacak. Bakalım bu menfaat KKTC Devletinin mi olacak yoksa bazı özel şirketlerin mi?

  • sen diyorsun ki "olur mu üstad, sen bu parayı bana verdin, karışma bırak ben ve kuracağım ekip bu paranın yönetimini yapsın"; parayı veren de diyor ki "yok babam, parayı ben verdim özel bir şirkette olacak bu paranın yönetimi sen karışmaycan, sen sadece sevinecen ki milyar doların var, o kadar".. İşte bu su meselesi de aynen böyle. Böyle saçma olay mı olur Allah aşkına?

  • Dahası Kıbrıs'a gelecek olan su projesinin mali yapısına Rum işadamı Orfanidisin ortak olmak istediği hatta o tarihlerde Girne'de lüks bir otelde bazı Türk siyasi parti temsilcileri, Türkiye'den bir firma ve Orfanidisin katıldığı gizli bir toplantı yapıldığını öğrenmiştim.

  • Ancak şunu da herkesin bilmesi gerekir ki gelecek su, başta Rum tarafına ve İsrail'e de satılacak, gelecek olmasının en önemli nedenlerinde diğer iki nedeni de bu.


Duymayan kalmış mıdır bilmem ama Türkiye'den memlekete getirilmeye çalışılan su en nihayet deniz suyu olarak dahi olsa toprağa düştü. İşin en ilginç yanlarından biri de bu haberi bir Türkiye gazetesinin duyurmuş olması. Bir gazetecilik başarısıdır, bir haber atlatmadır, tebrik ediyorum, karşısında değilim ancak az sonra okuyacağınız yazım için en güzel örneklerden biri olduğu için bu anekdotla başlıyorum yazıma; Kıbrıs Türk medyası o kadar uzak tutuldu bu su meselesinden.

Yani memlekete su gelmiş, ilk damlalar toprağa düşmüş ama benim gazetelerimin haberi sonradan olmuş. Basit bir mevzu değildir bu; yazdığımı iyi idrak edin iyi anlayın. Türkiye'den adaya gelecek olan sunun hakimiyeti ve söz sahipliği konusunda o kadar uzağız birbirimize Türkiye ile.

Diyebilirsiniz ki Kıbrıs'a su geliyor sen fotoğrafın büyüğüne bakmak yerine durmuşsun detaylarıyla uğraşıyorsun.

İşte konuşacağımız konu bu; detaylar. Gelin bazı sorular soralım.

SU GELİYOR, SEVİNELİM Mİ?

Adamın biri geliyor ve size 1 milyar dolar veriyor ve diyor ki "sen benim evladımsın, al bu para benim sana hediyem olsun" ve ekliyor "bu zamanda bu büyük jesti kimse kimseye yapmaz". Hatta bunu herkese de söyletiyorlar, bu büyük jest, asrın yardımı. Hepsi buraya kadar güzel. 1 milyar doları versinler de verdikten sonra istediklerini söylesinler deyip alıp parayı cebe tam atıyoruz ki parayı veren adam diyor ki "ben sana bu parayı veriyorum ama nasıl harcayacağına ben karışacağım, bu para ile ilgili yapacağın tüm girişimleri ben yöneteceğim"; sen diyorsun ki "olur mu üstad, sen bu parayı bana verdin, karışma bırak ben ve kuracağım ekip bu paranın yönetimini yapsın"; parayı veren de diyor ki "yok babam, parayı ben verdim özel bir şirkette olacak bu paranın yönetimi sen karışmaycan, sen sadece sevinecen ki milyar doların var, o kadar"..

İşte bu su meselesi de aynen böyle. Böyle saçma olay mı olur Allah aşkına. Türkiye'den buraya su geliyor. Olayın büyüklüğünü tartışma noktasında değilim ben. Gerçekten güzel bir durum ama bu suyu benim yönetme yetkim yok. Satacak olan, şekillendirecek olan Türkiye. Özel bir şirket deniliyor. Bu konuda da tabii inanılmaz bir muamma.

HİÇ YALANLANMAMIŞ BİR İDDİA

Yıllar önce su projesi gündeme geldiğinde bu projenin daha önce Türkiye-İsrail arasında yapılacak bir işbirliği projesiyle Türkiye'den İsrail'e satılacağı ancak arada doğan anlaşmazlıklar nedeniyle bozulduğunu duymuştum.

Dahası Kıbrıs'a gelecek olan su projesinin mali yapısına Rum işadamı Orfanidisin ortak olmak istediği hatta o tarihlerde Girne'de lüks bir otelde bazı Türk siyasi parti temsilcileri, Türkiye'den bir firma ve Orfanidisin katıldığı gizli bir toplantı yapıldığını öğrenmiştim.

Tabii bana bunları vakti zamanında anlatan su projesiyle yakından ilgisi olan birkaç kişiydi. Doğruluğunu teyit etme ihtiyacı hissetmemiştim.

Şimdi Türkiye'den su gelecek, elbette ki Kıbrıslı Türklere de faydası dokunacak bu suyun, hatta suyun geçeceği pek çok tarla Türkiye'den gelen bazı yatırımcılar tarafından tarım maksatlı kiralandı bile.

Tüm bunları bir araya getirdiğimizde Türkiye'den gelecek olan suyun Kıbrıs'ın Kuzeyine önemli bir rahatlama sağlayacağını ve üreticinin gücünü artıracağını kimse inkar edemez.

Ancak şunu da herkesin bilmesi gerekir ki gelecek su, başta Rum tarafına ve İsrail'e de satılacak, gelecek olmasının en önemli nedenlerinde diğer iki nedeni de bu.

Çok derin konulardır girmek istemiyorum ama Kıbrıs'ta var olan sadece şekilsel siyasi bir sorundur ve bu sorun bizim ve Rumlar arasındadır aslında. Gerek Türkiye'nin gerekse birçok komşu ülkenin Rum tarafıyla son derece iyi ticari ilişkisi bulunmaktadır.

Liberal demokrat bir düşünceye sahip olduğum için ben saydığım tüm bu olası gelişmeleri ya da yaşanan gelişmeleri son derece normal buluyorum. Bu yazıyı kaleme alma sebebim ise Bakırcı'nın suyu biz yönetemeyiz demesinin ardında yatan başka gerçeklerin olduğunu anlatma ihtiyacıdır.

KİM NASIL MENFAAT SAĞLAYACAK?

Talat'ın, su konusunun yönetiminin yerel yönetimlerde dolaylı olarak da İçişleri bakanlığı ve hükümette olması konusunda girişim yaptığını bende duydum. Talat'ın arkasını sıvazlayanları umarım Talat ikna eder !bence edemeyecek.

Adaya su gelecek, ne için kullanacağımızı hala tam bilemeyeceğiz, kimin yöneteceğini, kimin bu işten ne kadar kazanacağını bilemeyeceğiz, işin özeti söz sahibi biz olmayacağız ama yine su geldi diye sevineceğiz. Gerçekten büyük bir çelişki olarak görüyorum ben bunu.

Bakınız bu su işinden birileri inanılmaz zengin olacak ve inanılmaz rant sağlayacak. Bakalım bu menfaat KKTC Devletinin mi olacak yoksa bazı özel şirketlerin mi?

************

GÜNÜN SÖZÜ

Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol....

PAULO COELHO

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları