Acı ama meşru bir fotoğraf

Yayın Tarihi: 01/12/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Örneğin Türkiye takımları KKTC takımları ile maç yapamıyor ama Rum tarafında konaklayıp tanımadığı Rum yönetimiyle maç yapıyor hatta üstüne bir arbede yaşayıp rencide olup ülkelerine dönüyorlar.
  • Örneğin Kıbrıslı Türk Üreticilerinin bir kısmı Mersin kapısında takılıp kalıyor ama Gümrük antlaşmasından dolayı Türkiye-Rum Yönetimi ile mal alışverişi yapabiliyor. Siz 5 tır portakalı Türkiye'ye satamayabiliyorsunuz.
  • Örneğin Rum tankları, Kurtuluş savaşında önemli bir yeri olan Petlas firmasının lastiklerini satın alıp kullanabiliyor ama KKTC hala Türkiye'den gümrüklü alışveriş yapabiliyor.
  • Örneğin Türkiye, Rum yönetimini tanımıyor ama "Kıbrıs Cumhuriyeti" bayrağını AB ile toplantılarda bulundurmak zorunda kalıyor. Hatta, Rum Eğitim Bakanlığı orkestrası Topkapı sarayında konser dahi verebiliyor.
  • Anlayacağınız, evet Türkiye, Rum Devleti diye bir yapıyı kabul etmiyor ama birçok alanda işbirliği yapıyor. Çünkü buna mecbur, Çünkü biz beğenmesek de, Türkiye kabul etmese de maalesef "Kıbrıs Cumhuriyeti" bir devlet ve tanınıyor. Bu nedenle Türkiye de tanımamanın gerekliliklerini yerine getiremiyor. Dedim ya gerçekler!
  • Bu durum ve de bu fotoğraf inanılmaz çelişkilerle dolu meşru bir fotoğraftır.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği zirvesine katıldı ve Rum lider Anastasiades ile sıcak pozlar yansıdı basına. İşin dünya gerçeğine bakacak olursanız son derece normal ve olması gereken bir fotoğraf karesi aslında bu. Ancak bu fotoğraf Kıbrıslı Türkler için ciddi bir acıyı da ifade ediyor bana göre.

Ananız ya da abiniz ya da babanız hangi aile sıffatını koyarsanız koyun birinci derece akrabanız olan biri komşunun oğlunun başını okşasa siz ateş küpü olursunuz, kıskanırsınız değil mi? Bu kıskançlığı toplum olarak ortaya koyduğunuzda Ankara'dan birileri biz Rumları tanımıyoruz ki onlarda kim deyip omuzlarınızı sıkıp da diğer odanın içinde alış veriş yaparsa ve bu olaylarda sizin gözünüzün önünde gerçekleşirse umudunuz kırılır yaşama dair.

Ama tüm bu yaşananlar ahlakidir, kuralına göredir ve normaldir ama yine de size ağır gelir.

Yıllarca Rum ile savaş dur, yeni bir devlet kur, Annan planına evet de ama ne Devletini tanısınlar ne iradeni tanısınlar, hatta kazandığın para bile başkasının bankalarına yatsın. Biri çıksın desin Kıbrıslı Türkler tembeldir, bir başkası çıksın desin Kıbrıslı Türkler dinsizdir. Velhasıl kelam hassas ve tehlikeli konular bunlar. Ama hade konuşalım biraz. Ben defalarca kez yazdım, yine de yazmaktan çekinmem. Türkiye, KKTC'yi tanıyor ama tanımanın gerekliliklerini yerine getirmiyor, Rum tarafını tanımıyor ama tanımamanın gerekliliklerini yerine getirmiyor. Bununla ilgili sayfalarca örnek verebilirim. Ama bu durumu acımasızca eleştirmek yerine ortada bazı gerçeklerin olduğunu ve Türkiye'nin de bu gerçekleri bir yere kadar zorlayabileceğini unutmamak lazım.

TÜRKİYE, KKTC'Yİ TANIYOR AMA

Örneğin Türkiye takımları KKTC takımları ile maç yapamıyor ama Rum tarafında konaklayıp tanımadığı Rum yönetimiyle maç yapıyor hatta üstüne bir arbede yaşayıp rencide olup ülkelerine dönüyorlar.

Örneğin Kıbrıslı Türk Üreticilerinin bir kısmı Mersin kapısında takılıp kalıyor ama Gümrük antlaşmasından dolayı Türkiye-Rum Yönetimi ile mal alışverişi yapabiliyor. Siz 5 tır portakalı Türkiye'ye satamayabiliyorsunuz.

Örneğin Rum tankları, Kurtuluş savaşında önemli bir yeri olan Petlas firmasının lastiklerini satın alıp kullanabiliyor ama KKTC hala Türkiye'den gümrüklü alışveriş yapabiliyor.

Örneğin Türkiye, Rum yönetimini tanımıyor ama "Kıbrıs Cumhuriyeti" bayrağını AB ile toplantılarda bulundurmak zorunda kalıyor. Hatta, Rum Eğitim Bakanlığı orkestrası Topkapı sarayında konser dahi verebiliyor.

Sonuç olarak evet Türkiye, Rum Devleti diye bir yapıyı kabul etmiyor ama birçok alanda işbirliği yapıyor. Çünkü buna mecbur, Çünkü biz beğenmesek de, Türkiye kabul etmese de maalesef "Kıbrıs Cumhuriyeti" bir devlet ve tanınıyor. Bu nedenle Türkiye de tanımamanın gerekliliklerini yerine getiremiyor. Dedim ya gerçekler!

Ortada gün gibi açık bir gerçek işte bu yazdıklarım. Nikos Anastasiades Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı ve Kuzeyde yaşayan Kıbrıslı Türklerin hemen hemen hepsi O cumhuriyetin kimliğini taşıyor cüzdanında ve belki de birazda bu yüzden Davutoğlu'nun Anastasiades ile basına sıcak pozlar vermesi son derece meşru bir fotoğraf haline geliyor.

Rum lider Nikos'un Türkiye çözüm konusundaki şartları yerine getirsin Avrupa Birliği sürecini destekleyelim diyor. Yunanistan Başbakanı Çipras da Türkiye askerini çeksin bu iş olur diye tamamlıyor Nikos'u.

Yani anlayacağınız Rumların isteklerini ne Türkiye'nin ne de bizim kabul etme şansımız ve de lüksümüz olmadığı gibi alış veriş ve para akışına da devam diyoruz. Bu durum ve de bu fotoğraf inanılmaz çelişkilerle dolu meşru bir fotoğraftır.

Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis görüşmelerin iyi gittiğini açıkladı; Kasulidis bana en son görüşmeler çok iyi gidiyor bu sene çözüm dahi olabilir diye beyanat verdiğinde görüşmelere ara verilmişti. Evet daha olumlu ve pozitif bir görüşme zemini olduğunu herkes gibi ben de kabul ediyorum. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın makamın hakkını verdiği kanaatini de teslim ediyorum ama süreç hiç de 2016 yılında bir referanduma gideceğimiz anlaşma metnine götürmüyor bizi.

Deniliyor ki bugüne değin ve yıllardır konuşulacak herşey konuşuldu; eğer gerçekten böyleyse ki bence de öyledir o zaman hangi noktada buluşamıyoruz ya da daha doğrudan soralım daha ne kadar buluşacağız.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.