Davos temennilerden öteye gider mi?

Yayın Tarihi: 22/01/16 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

İlginç bir durumla karşı karşıyayız. Öyle bir hava estiriliyor ki sanki de bu yıl bir çözüm olacak. Hakikaten de hava o yönde esiyor. Hatta hatta tüm taraflar kafaya bu yıl referandum yapmayı takmış durumda. Yalnız bir detay vereyim. Söz konusu referandum 2015'in sonunda yapılacaktı sonra yeni yılın mart ayına kaldı, şimdi de sonbahara deniliyor. Sonbahar da geldiğinde şubat 2017 denecek muhtemelen.

Ülkede yaşanan sorunları her zaman yazıp çiziyoruz da asıl gözden kaçırdığımız belki de bugüne kadar ciddi gelişmeler olmamasından kaynaklanan ve Aslında üzerinde çok konuşulması ve irdelenmesi gereken konulardan biri Kıbrıs Müzakere süreci.

Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Lider Anastasiades'in Davos zirvesi beklendiği gibi olumlu geçti ama Davos'tan kimse bir şey çıkmasını beklemesin. Kıbrıs konusuyla ilgili, BM Genel Sekreteri Moon'un da övgü dolu sözlerini alıp meyve sepetimize koyduk. Peki ya sonrası?

İlginç bir durumla karşı karşıyayız. Öyle bir hava estiriliyor ki sanki de bu yıl bir çözüm olacak. Hakikaten de hava o yönde esiyor. Hatta hatta tüm taraflar kafaya bu yıl referandum yapmayı takmış durumda. Yalnız bir detay vereyim. Söz konusu referandum 2015'in sonunda yapılacaktı sonra yeni yılın mart ayına kaldı, şimdi de sonbahara deniliyor. Sonbahar da geldiğinde şubat 2017 denecek muhtemelen.

Türkiye'nin olağan üstü barış türküleri söylemesini yadırgamıyorum. Çözüm isteyebilir de istiyor gibi görünebilir de. Hatta hatta bu yıl çözülmezse artık ne zaman çözülür diye de saçma bir soru sormaya gerek yok. Zamanımız çok ama kaybedecek zamanımız yok. Mesele bu.

Her ne kadar görüşme sürecinde CTP etkin bir rol üstleniyor dense dahi ki bu çok söyleniyor, Cumhurbaşkanı Akıncı bunu mutlaka işitsin, ben gerçek aktörün Mustafa Akıncı olduğunu düşünüyorum.

Akıncı bu ülke için gerçekten önemli bir şans ve umarım görev süresi bitmeden Kıbrıs konusu gerek bütünlüklü gerekse parça bir şekilde çözülmüş olur. Parça çözüm olmaz deniliyor olsa da mülk sorunu bir anda çözülmeyecek.

Yine de çözüm adına bir yerlere varılacağına inanıyorum. Çünkü bunun işaretleri var.

Görüşme sürecini istediğiniz kadar iyi takip edin eğer liderlere takılıp kalırsanız ve onların açıklamalarını kulağınıza asarsanız ne olup bittiğini öğrenemezsiniz.

Ne olup bittiğini öğrenebilmeniz açısından yayımlanan İngilizce metinleri alıp okumalısınız ve biraz kişisel bağlantılarınızı harekete geçirmelisiniz.

Ne kadar da inanasınız gelmese de Kıbrıs'ta bir çözüme gidiliyor; bunu Türkiye sermayesinin buraya hızlı akışından tutunda, tüm tarafların referandumu yüksek sesle zikretmesine kadar bir hareketlilik var.

.Yetmedi bu birkaç neden değil mi, Türkiye'den gelen suyu da bunların üstüne ekleyin.

Bunları hep bir kenara bırakıp "bir şey olmaz canım" da diyebilirsiniz. Ancak uluslar arası alanda işler böyle çalışmıyor işte.

AB içinde kilitlenmiş, kabul ettiği antlaşmaları uygulamayan ama hızla egemen güç haline gelmeye çalışan bir Türkiye'nin programında olmaması gereken gelişmeler bunlar.

Rumlar da bir panik havası var. Bir an düşündüm nedir bu panik bu telaş diye.

Hani Rumların oturduğu oturak sağlamdı?

Hani Rumlar AB üyesidir diye her istediğini yapardı.

Demek ki öyle olmuyormuş.

Ancak bu durum her iki taraf için de önemli ve hassas.

Müzakere sürecinin başarısızlığa uğraması Rum tarafının da işine gelmiyor.

Her ne kadar AB üyesi olsa ve Türkiye ile iyi ilişkileri bulunsa dahi, çözümden uzak bir yol tutmak, ada üzerinde tam hakimiyet yerine kısmi hakimiyete sahip olmak ve hemen yanı başında AB toprağı olarak kabul görse dahi on binlerce Türk askerinin varlığıyla yaşamak Rum tarafına pek huzur vermiyor.

MÜLK KONUSU ÇOK ÖNEMLİ VER BİR O KADAR BELİRSİZ

Mal tazmin komisyonu son derece başarılşı işler yaptı, yapmadı değil ama adayı bir bütün olarak düşündüğümüzde Güney Kıbrısta Rum yönetimi hiçbir Türk malına koçan vermedi ve hiçbir Rum'a Türk toprağını peşkeş çekmedi.

Ancak gelin görün ki Kıbrıs'ın Kuzeyinde vakti zamanında başta merhum Denktaş bey olsun ve dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu bu yönde ciddi hatalar yaparak Ruma ait malların henüz çözüm olmamışken hepsini hakkı olan ya da olmayan herkese dağıttılar.

Güneyde fazla fazla malı olan Kıbrıslı Türkler, bu malların neredeyse ancak yarısını alabildiler Kuzey'e geçtiklerinde. Birçok Türke de hakkı olmayan mallar dağıtıldı, hayali puan yaratıldı ve hakkı olmayan birçok vatandaş en kıymetli Rum mallarının üzerine oturdu.

Gelin görün ki şartlar değişti ve er ya da geç bir çözüme gidiliyor. Peki şimdi ne olacak sorusunu kimse sormuyor, sormak dahi istemiyor, çünkü kimse bu gerçekle yüzleşmek istemiyor.

Kimin malını kime vereceksiniz?

Evet, en önemli, sorun şimdi bu. Kimin malını kime vereceksiniz ya da verdiniz. Yarın sabah olası bir çözümde Rum gelip malını istediğin de ne olacak? Herkesin elinde tapusu var, herkes dediğim Rumlardan bahsediyorum, çünkü Türkler adeta kendi yöneticileri tarafından kandırılarak Rum tarafındaki mallarından feragat edip haklarını KKTC Hükümetine bahşettiler, eee?!!!

KKTC Hükümeti tanınmıyor ki, başkasının malını alıp sahibine sormadan nasıl bir başkasının malını bir başkasına verebilirsiniz ki. Bizim yıllarca seçtiğimiz yöneticiler bu işi iyi kıvırıp aslında başkasının mallarını çalmış oldular.

Pek çok insan ki hükümette yönetici ya ad bürokrat olarak yer aldılar, sonradan toprak zengini oldular.

Peki şimdi bu sorun nasıl çözülecek?!!!

Yıllar önce Dönemin Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu ile bir söyleşi yapmıştım.

Hiç unutmuyorum şu sözlerini "sanıyor musun ki sorun asker ya da Türkiye'nin buradaki varlığıdır.

Asıl sorun Kuzeyde Rum Mallarına koçan dağıtılmasıdır.

Keza Güneydeki Türk malları.

Bunları çözmektir asıl mesele".

Evet şimdi ne olacak?

On binlerce dönüm tarla, arsa var ki üzerinde yüzbinlerce euro değerinde evler ve iş yerleri var.

Bunların tazmini nasıl olacak.

Birçok dedikodu aldı başını gidiyor, en belirgin dedikodu ise "Rum mallarında oturanların, ya da Rum mallarına ev yapanların bir miktar uzun taksitlerle tazminat ödemeye mahkum edilecek olması"..

Türkler tazminat ödemeye mahkum olacak mı?

Tam beş yıl önce Ankara da gizli bir toplantı yapılır, Rum mallarında oturan Türklerin oturdukları malları nasıl tazmin edecekleri yönünde, vakti zamanında yapılan bu toplantının detaylarına ulaştığımı ve halka söylenen yalanları deşifre ettiğimi hatırlıyorum.

Mal mülk konularındaki belirsizlik çözümün gerçek olacağına dair olan inancı sarsmakla birlikte olası bir referandumda evet çıkmasını da zora sokmaktadır.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim.

Albert Einstein

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.