Ertuğruloğlu'na bir operasyon var; besbelli!

Yayın Tarihi: 27/01/16 07:47
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile Kıbrıs Genç TV'deki programımda önceki akşam bir araya geldik. Oldukça önemli ve ses getirecek bir program olacağı her halinden belliydi. Ertuğruloğlu'nun neredeyse bir aydır yaşamış olduğu süreci çok yakinen takip ediyorum. Uzunca bir süre bu konuya değinmek istemedim zira kelime anlamıyla yanlış ve gereksiz bir tartışmayla memleketin gündemi işgal ediliyor. Bakan Ertuğruloğlu'nun programda söylediklerine geçmeden kendi izlenimini net bir dille ifade edeyim; bir gazeteci olarak neyin nasıl yapıldığını çok iyi bilen bir gazeteci olarak şunu söyleyebilirim ki Ertuğruloğlu'nun yaşadıkları kelime anlamıyla bir itibarsızlaştırma operasyonundan başka bir şey değil.

Oldukça derin araştırdığım bu mesele de, olayın arkasında Ertuğruloğlu'nun bir işadamının menfaatlerine onay vermemesinden kaynaklanan bir durum olduğunu öğrendim.

Bakan Ertuğruloğlu programda ombudsman yasasını ve görev yetkilerini gösteren bir kağıt çıkardı ve okudu. Tabii en dikkat çeken konu ise ombudsman'nın Bakanlar Kurulu kararlarını denetleme yetkisinin olmayışıydı. Eğer ki ombudsman'nın böyle bir yetkisi yoksa nasıl oldu da Sn Dizdarlı böyle bir denetleme başlatabilmişti. Tahsin bey öncelikle bunu sorguladı ve sürecin çalıştırılmasındaki yanlışlıkları anlattı.

Bakan Ertuğruloğlu "Ercan İhalesini Kazanan Firmayı, ,ihale şartnamesi, ve sözleşme mucibince, Devlet adına denetleyecek olan firma T&T tarafından ödeneceği için "Devlet İhale Tüzüğü'nün burada uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ancak buna rağmen birden fazla teklif alınarak rekabetçi bir ortam oluşturulmaya çalışılmıştır.

Alınmış Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak yapılan davette şart olarak, İdare'nin herhangi bir mali külfet altına girmemesi konulmuştur.

Kapalı zarf içerisinde gelen tekliflerin, teklif veren şirket yetkililerinin de hazır bulunduğu ortamda hepsinin açılarak içinden en düşük fiyat veren iş ortaklığından müşavirlik hizmetinin alınmasına karar verilmiştir.

Bakanlığımız, Bakanlar Kurulunca verilen karar gereğince idari sorumluluğunu yerine getirirken İdare'ye herhangi bir mali külfet getirmeyen dolayısıyla teklif verenlerce istenecek hizmet bedelinin İdare tarafından ödenmeyeceği hem teklif şartı olarak belirtilmiş hem de bu şartı kabul edenlerle imzalanan Sözleşme'de İdare'nin aylık sözleşme bedeliyle ilgili herhangi bir mükellefiyet altına girmeyeceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla Devlet İhale Tüzüğü'nün burada uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ancak buna rağmen birden fazla teklif alınarak rekabetçi bir ortam oluşturulmaya çalışılmıştır.

Sn. Dizdarlı bugüne kadar hiçbir surette benimle temasa geçmemiş ve bana konu ile ilgili ulaşmamış, dolayısı ile Ombudsman Yasalara uygun biçimde vazifesini yapmak yerine "Google İstihbaratçılığı"na soyunmakta ya da "Google istihbaratçılarından bilgi almaktadır.

Ombudsman, rapor olduğunu iddia ettiği belgede, hukuki durumu incelediğini beyan ettiği bölümde de eksik ve taraflı davranmış, KKTC halkının menfaatlerini düşüneceğine görevli şirket olan, fasıl 113 altında kurulu özel hukuk kişisi olan T&T'nin avukatlığına soyunmuştur. Bu bölümde görevli şirketin bu bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını iddia ederek Şartname, Sözleşme hükümlerini yok saymaktadır. Ombudsman yasal sınırlar içerisine dönerek görevli şirketin avukatlığını bırakmalı ya da istifa edip görevli şirketin avukatlığına başlamalıdır.

Ombudsman, 38/1995 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi Yasasının 13. ve 14. Maddelerini ihlal edilerek davranmıştır."

21 Ocak 2016 tarih ve OMB.0.00-1/O l-l 6/24 sayılı yazı ile KKTC Yüksek Yönetim Denetçi (Ombudsman) tarafından KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı ve dağıtım için de KKTC Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı'na bir rapor gönderilmiştir. Bu raporun Bakanlar Kurulu'nun 14 Ekim 2015 tarih ve Ö (K-1) 449-2105 numaralı kararına dayalı olarak hizmet alımına yönelik bir rapor olduğu ve 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi Yasası kuralları çerçevesinde hazırlandığı iddia edilmiştir.

Bizzat Ombudsman, ilgili yasa maddesine dayalı olarak 06 Ocak 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptığını itiraf etmektedir. Halbuki bizzat kendisinin tabi olduğu Ombudsman Yasası'nın Ombudsman'ın bağlı olduğu yasaklar başlıklı 14. maddesi, Ombudsman'ın görevi sırasında elde ettiği yazılı ve sözlü tüm bilgi ve belgeleri yargısal işlemlerden sorumlu makamlar hariç hiçbir kişi ve makama veremeyeceğini ifade etmektedir. Ancak Ombudsman henüz raporunu oluşturmadan bir basın açıklaması yaparak Yasayı açık bir şekilde ihlal ederek yetkisini aşmıştır. Ayrıca bir raporun nasıl hazırlanacağı açık bir şekilde Ombudsman Yasası'nda belirtiliyor olmasına rağmen açıkça buradaki kurallar da ihlal edilerek ilgili kişi ya da kişilerden herhangi bir belge, bilgi ve değerlendirme almaksızın bir rapor düzenlediği iddia edilmektedir. Açık Yasa ihlalleri bir tarafa konulacak olursa kişilerin onur, haysiyet ve geçmiş birikimleri hiçe sayılıp toplum nezdinde küçük düşürmeye yönelik hasmane davranışlar Ombudsman'ın görev ve yetkileri ile bağdaşmamaktadır" dedi.

Bakan Ertuğruloğlu'nu konuk almadan önce yapacağımız söyleşiye iyice çalıştım ve konunun ne olduğunu iyice anladım. Dahası ombudsman ve bakanlık arasında yapılan karşılıklı açıklamaların da hepsini oturdum okudum; zira konu son derece hassas ve önemli bir konu.

Bakan Ertuğruloğlu'na yapılan en direkt suçlama neden ihaleye çıkmadığı yönünde; bakan ihaleye çıktıklarını ve bu konudan hem Başbakan Kalyoncu'nun hem de bakanlar kurulunun haberdar olduğunu ve de onaylarının olduğunu söylüyor. Zaten bu durumu Başbakan Kalyoncu'da meclis kürsüsünden net bir şekilde ortaya koydu ve Bakan Ertuğruloğlu'nu bu ateşin içinden çekti aldı.

Bir başka önemli konu ise bu proje yürütülürken devletin cebinden bir kuruş çıkmayacağı gibi söz konusu kontrol sürecinin başlamasının ardından yeni havalimanının yapımına adam akıllı geçildi ve süreç başladı.

Ombudsman Emine Dizdarlı'ya bir gazeteci olarak çok sert eleştiriler yapabilirdim ama bunu yapmayacağım çünkü bende birilerinin Emine hanımı yanlış yönlendirdiği kanaatindeyim. Gelinen bu noktada Emine hanım bu süreci zorlarsa karşılaşacağı sorular karşısında çok zor durumlarda kalacak ki bunun olmasını kimse istemez. Emine hanım temiz bir insandır ve yargıçlığı döneminde ben herhangi bir yanlışını hiç duymadım, bugün birçok yargıç çeşitli nedenlerle eleştiriliyor.

Ombudsmanın başlı başına bakanlar kurulu kararlarını yasal olarak denetleyemeyecek noktada olması, kendisine yapılan ihbarın kaynağını açıklamaması ve havalimanı yapımını sürdüren firmaya bakan Ertuğruloğlu'nun bana yayında gösterdiği ödemeyi yapmayın şeklinde bir mektup yazması kendisini kamuoyunda hem haksız hem yanlış durumlara düşürüyor.

Bir gazeteci olarak ombudsmanın bu tür hataları nasıl yaptığını ben hala kendi kendime sorguluyorum. Özel bir kurumun bir işten zarar ya da kar edecek olmasını dert edinmek devletin bir kurumunu temsil eden birine düşmemeli.

Emine hanım şüphesiz ki ortada yapılan bir yanlış, usulsüzlük ve belki de bir menfaat olabilir kaygısıyla bir soruşturma süreci başlatmaya çalışmıştır ama Ulaştırma Bakanlığı'nın herşeyi yasalar ve sözleşmelere uygun olarak yapması ve bu konuyu Hükümetin bizzat sahiplenmesi karşısında haksız konuma düşmesine neden olmuştur. Kamuoyu bunu böyle görmeye başlamıştır. Ben Emine hanımı kusurlu ve kötü bir maksat gütmüş olarak düşünmüyorum kesinlikle; ciddi anlamda yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum

Özdemir Asaf

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları