Fazla büyütüldü dedi "dört kişi öldü"

Domuz gribinin yeniden hortladığı günler. Hastaneye başvuranların sayısında korkunç bir patlama var ve bir gece yarısı genç bir kadıncağız vefat eder. Hastane içindeki güvenilir kaynaklarımızdan biri beni arar ve ölüm sebebinin domuz gribine bağlı olduğunu fısıldar. Sonrasında Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür'ü arayıp bu konu hakkında bilgi almak istesem de Ömer bey bana domuz gribinden bir ölümün gerçekleşmediğini ve bu konuda sakin olmamı ısrarla öğütler. Ben de kendisine eğer domuz gribinden kaynaklanan bir ölümse bunu kamuoyundan gizlemenin bir anlamı olmayacağını ve bu işi takip edeceğimi ifade ettikten sonra bana "paniğe yol açmak istemiyoruz, siz de buna sebebiyet vermeyin" der ve gergin olarak tanımlayabileceğim bir konuşmanın ardından telefonları kapattığımızı hatırlıyorum.

Ömer bey düzgün adamdır. Kendisiyle hiçbir kişisel problemim olamaz. Domuz gribinden öldü denilen kadıncağıza yapılan laboratuvar incelemesinden sonra hayatını kaybeden hastanın domuz gribinden ölmediğini öğrenmiştim. Ölümün gerçekleştiği gece bakanlık bir basın toplantısı yaparak kaygılanacak ya da panik yapılacak hiçbir durumun olmadığını açıkladığını da hatırlıyorum. Geldiğim nokta da en azından bilinen 71 vaka ve dört ölüm var. Bu da daha şimdilik! İlla ki artma riski var.

Sağlık bakanlığının kaygılanmayın panik yapmayın dediği salgın 71 kişiyi hastanelik etti ve dört kişinin canını aldı. Dahası domuz gribinden ölen varsa ve de gizleniyorsa bilemem. Zira bir de eğer vatandaş kanser ise ve domuz gribine yakalanmışsa ve oluşan bir bağışıklık yetmezliği sonucu hayatını kaybetmişse bu ölümün nedenini kansere bağlayabiliyor yetkililer.

Sonuç olarak sağlık bakanlığı kaygılanmayın korkmayın dedi ve belki de vatandaş eczaneden aldığı nezle haplarıyla bu işi savmaya çalıştı ve sağlık hizmetlerine geç başvurdu. Gereksiz evhamın ve kaygının elbette ki zararı büyüktür de korkmayın da korkulacak bir şey yoktur demek de alınabilecek büyük riskler den biridir.

Hala devam eden domuz gribi tehlikesine karşı kimse kusura bakmasın ama sağlık bakanlığı sınıfta kalmıştır.

ZİKA VİRÜSÜ BİZE GELMEZ ÇÜNKÜ BİZ MARSTA YAŞIYORUZ

Zika virüsü aslında tehlikeli bir virüs zira çok fazla belirti göstermediği gibi çocuğunuz dünyaya geldiğinde şoklarınızı yaşıyorsunuz. Sağlık bakanlığı bu konuda da endişe edilecek bir durum olmadığını söyledi. Her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü bu konuyla ilgili acil durum ilan etmiş olsa da. Şimdilik bu açıklama doğru zira virüs henüz Türkiye'ye dahi ulaşmadı. Ama Avrupa'da görülmeye başladı bile. Hollanda, Danimarka, isveç gibi ülkelerde kendini gösterdi. Vatandaş olarak yine de dikkatli olun. Zira bu virüs sivrisinekle ve cinsellikle de bulaşabiliyor. Daha yaz gelmedi ama yaz gelince dış dünyaya kapıları han kapısı gibi açık olan ülkemize havalimanlarında ilaçlı paspas kullanmak dışında önlem alınmayan ve derelerdeki sinekleri öldürmek için lambasuyu sıkılan bir memlekette siz yine dikkatli olun.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ ALARMDA

Dünya Sağlık örgütü (WHO) Avrupa ülkelerinin ZİKA virüsü taşıyan sivrisineklerin ülkelerinde çoğalmalarını engellemek için koordineli şekilde bir çalışma hazırlığı yapmalarını istedi. Bu tedbirin sineğin Avrupa kıtasına gelmeden önce alınması gerekli olduğu ifade edildi. DSÖ Direktörü Avrupa sözcüsü Zsuzsanna Jakop ise yaptığı açıklamada "Avrupa ülkelerinin bu sivrisinekleri kontrol altına almak için koordineli bir şekilde çalışmaya davet ediyorum, insektisit ve larvaları (kurtlarını) imha etmek için planlar yapılması ve ortadan kaldırılması için hep birlikte çalışmamız gerekiyor aksi takdirde büyük sağlık problemleriyle karşı karşıya kalabiliriz" dedi. Yapılan açıklamada ayrıca, hastalıklı sivrisineklerin kış aylarında Avrupa'da görülme oranının çok düşük olduğu, yaz aylarında ise çok dikkatli olunması gerektiği ifade edildi.

Sağlık bakanı Salih İzbul domuz gribi içinde şu ifadeleri kullanmıştı "Bu olay gerektiğinden çok fazla büyütüldü. İnsanlar arasında ciddi tedirginliğe yol açtı. Dolayısıyla bu konunun artık bundan sonra gündem olmaktan çıkması gerekmektedir" http://www.bursadabugun.com/haber/kktc-saglik-bakani-domuz-gribi-cok-buyutuldu-636919.html

Bu açıklamasının ardından 71 vaka ve dört ölüm gerçekleşti. Zika virüsü nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü acil durum ilan etmişken, Rum sağlık bakanlığı acil durum ilan etmişken Bakan İzbul'un "Kuzey'de böyle bir risk yok" demesi http://haberkibris.com/izbul-bizde-zika-virusu-riski-yok-2016-02-03.html Kuzey Kıbrıs'taki sağlık sisteminin hastalık salgınlarına bakış açısını net bir şekilde ortaya koyuyor. Her ne kadar benzer konular olmasa da salgın salgındır. Hele hele Dünya Sağlık Örgütü alarma geçtiyse bu salgın daha vahim bir salgındır

Sözün bittiği yer ! Dünya'nın ayağa kalktığı bir salgına karşı böyle açıklamamı yapılır ?

*************

GÜMRÜK ÇALIŞANLARI MESAİ SAATİNDE İŞ YAPMIYOR MU?

Gümrük çalışanları ek mesailerinin ödenmediği gerekçesiyle mesai saatleri dışında iş başı yapmıyor. Zaten dünkü yazımda bu insanların haklı olduğuna vurgu yapmıştım. Ancak dün aldığım birçok telefon ihbarında da gümrük çalışanlarının mesai saatlerinde de iş yavaşlattığı ve sadece 10 ila 12 saatleri arasında çalıştıklarını şeklindeydi. GÜÇ-SEN Başkanı Erol Emin bu konuyla ilgilenmeli, eğer gümrük çalışanları böyle bir ihmal yapıyorsa bu hükümeti değil vatandaşı cezalandırmak olur. Gümrük çalışanlarının derdi hükümetleyse bunu hükümetle çözmeliler, cezasını vatandaş çekmemeli.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Yarın öleceğimizi bilsek, tüm kırgınlıkları unuturuz; ama biz sonsuza kadar yaşayacakmış gibi kırıcı ve gururluyuz.

Anonim