Başbakan fikir değiştirdi: "Anlaşmayı imzalıyor"

Yayın Tarihi: 18/02/16 07:42
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yaşanan onca gürültü ve onca rezilliğin ardından gerçekleşen bakanlar kurulu toplantısında Başbakan Ömer Kalyoncu'nun herhangi bir itiraz göstermeden su ile ilgili anlaşmayı imzalayacağını kabine içindeki UBP'li bir bakandan bizzat teyit ettim. Kabine içindeki güvenilir kaynağım olan UBP'li bakan ile yapmış olduğum dünkü telefon görüşmesinde ilgili bakan bana "Başbakan Ömer Kalyoncu'nun en kısa süre içerisinde Türkiye'ye gideceğini ve su ile ilgili anlaşma konusunda bir takım sıkıntıları bulunduğunu, bu sıkıntıların giderilmesi için gerekli istişareler de bulunacağını ancak bunlarda sonuç alamaması halinde de daha fazla itiraz etmeden su ile ilgili anlaşma imzalamayı kabul edeceğini bizlere açıkladı" dedi.

UBP'li bakan arkadaşımıza yaşanan onca sıkıntının boşuna yaşandığını sayın başbakana anlattınız mı diye sorduğumda; " sayın başbakana bu kadar sıkıntının boşuna yaşandığını herkesin boşuna gerildiğini" anlattıklarını ifade etti.

Öte yandan özellikle Erkut Şahali'nin dün basında çıkan ve Başbakan Ömer Kalyoncu ve CTP içerisindeki bazı aktivistlere yüklenen açıklamalarından ötürü herhangi bir azarlama duyup duymadığını sorduğumda ise "hayır hiçbir azarlamaya biz şahit olmadık, gayet güzel bir ortamda sohbet içerisinde bakanlar kurulu toplantısı yapıldı ve sona erdi. En azından sana şimdilik söyleyebilirim ki başbakan su anlaşması imzalayacak ve bizlere bunu net bir dille ifade etti. Şimdilik hükümet krizi sona erdi gibi görülüyor diyebiliriz" dedi

DP İLE DİRSEK TEMASI YAPILDI

Demokrat Parti ile hakikaten bir görüşme olup olmadığını sorduğumda ise "evet dün bir dirsek teması yaşandı, sana daha önce de söyledim Demokrat Parti ile hükümet kurmak çokta mantıklı değil ama CTP bize başka çare bırakmazsa, bunu yapmaktan da çekinmeyiz" sözlerini kullandı.

Şimdi bana bunu anlatan Ulusal Birlik Partili kabine içindeki bir bakan. Sözüne gerçekten güvendiğim insanlardan biri. CTP'nin hem kendi kendini hem Türkiye'ye hem de kendi halkına bu kadar mahcup etmesine gerek var mıydı diye insan ister istemez soruyor.

Özellikle dün bazı önemli kapılarda yapmış olduğum görüşmelerde CTP tarafından şu an uygulanan yanlış politikanın bizim göremediğimiz bir fotoğrafın bir ürünü mü olduğunu sorguladık. Zira bizim göremediğimiz başka bir büyük fotoğraf varsa yani CTP su konusunda sürekli değişken bir duruş sergiliyorsa bunun ana gerekçeleri nedir.

Ortaya net bir duruş korsunuz. Buna ya evet ya da hayır dersiniz. İmzalarsınız bu konu kapanır gider ya da hayır derseniz veya hayır cevabında sabit bir şekilde durursunuz, cefası da ne olursa hep birlikte katlanırız. Ama burada yaşanan ciddi anlamda bir duruş bozukluğudur. Bakanlar başka konuşuyor başbakan başka konuşuyor genel başkan başka konuşuyor hal böyle olunca da ciddi bir yönetim zaafiyeti olduğu, ciddi bir karmaşıklık olduğunu çok net bir şekilde anlayabiliyorsunuz.

Eğer bizim göremediğimiz başka büyük bir fotoğraf varsa amenna ama onu da birilerinin anlatması lazım. Eğer böyle bir fotoğraf yoksa bu kelime anlamıyla siyasi mantıktan yoksun bir hareket zincirinden başka bir şey değil.

Düşünsenize bir başbakan ya da bir genel başkan ya evet der gerekliliğini yerine getirir ya hayır de hayır gerekliliğini yerine getirir ama sürekli evet hayır yarışmasına çevirirseniz böylesine ciddi bir meseleyi kimse sizi artık ciddiye almaz.

Bakın şimdi tekrardan öğreniyoruz ki Başbakan bu işe imza koyacak. Durun bakalım gerçekten olacak mı anlaşma.

CTP HÜKÜMETTEN VAZGEÇEMEDİ

İşin özeti CTP hükümetten gitmeyi göze alamadı en azından şimdilik. Bir taraftan da sevinmiyor değilim çünkü hiçbir surette Demokrat Parti'nin hükümete gelmesini tasvip etmiyorum. Demokrat Parti'nin bu ülkeye bir faydasının olacağına herhangi bir inancım yok. Tabii üzücü olan bir başka nokta daha var ki şu anki hükümet de ülkeye gereken hizmeti veremiyor.

TDP'YE ERKEN SEÇİM HALA ERKEN

Hükümet olmayı isteyen partiler hemen erken seçim çağrısı yapmaya başladılar. TDP'nin BKP ile gerekli işbirliğini yapmadan ki henüz buna uzak duruyorlar gördüğüm kadar TDP'nin bir erken seçim yaşaması çok da yararına olmaz diye düşünüyorum. TDP'nin kurumsallaşma içine girdiğini hepimiz biliyoruz ancak kendi içindeki kırgınlıkları henüz aşamadığını, kendi içinde küçük çapta da olsa çekişmelerin devam ettiğini duyuyorum. Tabii ki bunlar aşılmayacak durumlar değil. Zaman içinde aşılabilir. Ancak BKP ile ittifak konusunda da uzak durmaları olası bir erken seçimde TDP'yi çok da ileriye taşımayacaktır.

HALKIN PARTİSİ HENÜZ ALTERNATİF OLAMAZ

Herkes sanıyor ki yarın sabah seçim olsa Halkın Partisi büyük parti olarak ya da tek başına iktidar olarak sandıktan çıkar. Bu o kadar mümkün değil. Çünkü Halkın Partisi hala kurumsallaşabilmiş, örgütlenebilmiş bir parti değil. Dahası yarın sabah seçim olsa 50 tane seçim kazanabilme potansiyeli olan aday da bulamazlar. Bu son derece normal, çünkü henüz yeni kurulmuş bir parti ve zaman içinde kemikleşecek. Bu nedenle Özersay fırtınası diye bir durum yok. Ama diyelim ki erken seçim oldu ve HP tek başına iktidar çıktı. Hükümeti yönetmede ciddi zorluklar yaşayacak. Çünkü ne hükümet etme tecrübesi var ne de hükümet edebilecek kadroları var bu partinin. Bunlar da gerçekler kimse buna bozulmasın. Yani Kudret Hoca erken seçim çağrısı yaparken hangi kadroyla nasıl bu ülkeyi yöneteceğini de söyleyebilmeli. Bugün parti kurayım yarın iktidar olayım ben yaparım demekle olsaydı köklü bir parti olan CTP bunu yapardı. Sn Özersay erken seçim çağrısı yaparak asıl niyetinin bir an evvel hükümete gelmek olduğunu itiraf etmek yerine ya da böyle bir algıya neden olacağına hem kendine hem partisine en az bir yıl süre tanıyıp güçlü bir vücut olduktan sonra halkın onayına gitmeyi tercih etmeli. Bu konuyu ilerleyen süreçte daha derin ele alacağız.

Sonuç olarak su akıp yolunu bulacak anlaşılan.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Hayatta gözyaşlarımı hak edecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarım gereksiz, Yada uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz.

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları