Erdoğan'dan Talat'a "Hükümet Devam Etmeli" telkini

Yayın Tarihi: 22/02/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Talat'ın Sn Erdoğan ile yapmış olduğu görüşmenin perde gerisini birazcık aralayıp baktığımızda, Sn Erdoğan'ın hiçbir surette CTP-UBP Hükümetinin bozulmasını istemediğini Talat'a ifade ettiğini öğrendim. Su konusunda bir şekilde yaşanan sorunların iyileştirilmesini de Talat'ın talep ettiğini zaten biliyoruz. Kabineden aldığım bir başka bilgiye göre de bu hafta Başbakan Ömer Kalyoncu'ya verilecek randevu sonrasında Kalyoncu su ile ilgili sorunun tam çözümü için Ankara'ya gidecek. Yalnız bunun tam olarak günü belli değil.

  • Bunu da kesin bir dil ile ifade etmekte fayda var. Ankara hükümeti hiçbir şekilde Demokrat Parti'nin adının olduğu bir hükümet istemiyor. Yeni bir ÖRP doğmaz zaten bu yasa ile engellenmiş durumda yanılmıyorsam. Ama DP'den kopacak bazı vekiller bu işe bağımsız kalıp evet diyebilirler. Bu seçeneği de göz ardı etmeyin.

CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'ın apar topar İstanbul'a çağrılmasına hiç şaşırmadım doğrusu.Her ne kadar piyasada dolaşan yeni UBP-DP kabinesi varsa da ben hala buna itibar etmiyorum. Liste bana da ulaştı. Hatta hatta listede DP Genel başkanı Serdar Denktaş'ın ismi dahi yok. Ben hala CTP-UBP hükümetinin devam edeceğine inanıyorum. Hatırlayınız geçtiğimiz yıl suyun açılış töreninin hemen ardından Sn Talat ile Sn Erdoğan'ın görüşmesi vardı ve bu görüşme Tayyip Erdoğan tarafından iptal edilmişti. Bu iptalin ardından da Talat, suyun açılış törenini AK Partinin seçim şölenine benzetmiş ve eleştirmişti. İşte o randevunun iptalinin ardından derelerin altından çok sular geçti ve CTP hükümetinin, Ankara hükümeti ile ilişkileri hayli bozuldu. Bu öyle bir bozulmaydı ki ne mali protokol imzalanabildi ne de hükümetin geleceği garanti olabildi. Öyle bir noktaya gelindi ki Çarşamba gününe kadar süresi olan hükümetin bozulması ve kurulacak yeni hükümetle suyun imzalanacağını konuşur hale geldik.

Bilen herkes iyi bilir ki Talat; Sn Erdoğan'a oldukça yakındır ve işbirliği içinde çalışmayı sever. Her ne olduysa oldu bu ilişkide bir soğuma gerçekleşti. Hatta hatta Talat'ın CTP'ye genel başkan olmasından tutun da CTP-UBP hükümetinin kurulmasına kadar Ankara hükümetinin isteği, çabası ve desteği vardır. Talat, su meselesini ciddiye almamış olacak ki bu konu kendi kontrolünden dahi çıktı ve Tayyip beyle arasını açtı. Talat İstanbul'dan ne getirecek doğrusu merak ediyorum. Ama iki ihtimal dışında başka da bir seçenek yok.

SU'YU CTP-UBP İMZALAYACAK

Birinci ve en yakın ihtimal işte bu. Her ne olursa olsun Ankara bu hükümetin devamından yana ve Talat parti meclisini bir şekilde ikna edip bu anlaşmayı belki biraz daha iyileştirip imzalanmasına razı olacak ve ilişkiler bir nebze rahatlayacak ama genel başkanlığı da bu vesileyle son bulacak.

Çünkü CTP içerisindeki önemli bir yapı su konusunda tereddütsüz hayır duruşu sergiliyor. Talat kurultayda aday olmamayı ve cumhurbaşkanlığı ofisine boynu bükük dönmeyi kabul ederse bu işe evet diyecek ve anlaşma imzalanacak. Su Türkiye'nin çıkarları açısından son derece önemli.

Gelelim ikinci ihtimale.

CTP İMZALAMAYACAK VE HÜKÜMET DÜŞECEK

İkinci ihtimal işte bu. Talat parti meclisini dinleyecek, Tayyip beyle ilişkilerini askıya alacak ve imzalanmayacak bu anlaşma. Hükümet çarşambadan sonra kesinlikle düşer ve yeni bir hükümet kurulur. Şunu açık yüreklilikle söylemek gerekir ki Talat her ne kadar kurultayı kasım ayına uzatmayı istese dahi partideki genç ekip buna müsaade etmeyip kurultayı erken bir tarihte yapıp Talat'ı ofisine geri gönderebilir. Kehanet gibi olmasın ama büyük ihtimal Talat öyle ya da böyle genel başkanlıktan gidecek. Çünkü özellikle Mağusa kanadı Talat'ı orada bırakmayacak. Bu işin sonuç olarak Talat'atek bir faydası olacak o da Cumhurbaşkanlığı ofisine saygınlığıyla başı dik dönecek..

Bu iki ihtimalden biri olacak.

ANKARA DP İLE BİR HÜKÜMET İSTEMİYOR

Bunu da kesin bir dil ile ifade etmekte fayda var. Ankara hükümeti hiçbir şekilde Demokrat Parti'nin adının olduğu bir hükümet istemiyor. Yeni bir ÖRP doğmaz zaten bu yasa ile engellenmiş durumda yanılmıyorsam. Ama DP'den kopacak bazı vekiller bu işe bağımsız kalıp evet diyebilirler. Bu seçeneği de göz ardı etmeyin.

Yine de ben CTP-UBP hükümeti'nin hala devam edeceğini düşünüyorum. 2016 yılı ve sonrası Kıbrıs için önemli bir yıl ve aynı zamanda Türkiye'nin ada üzerindeki bazı menfaatlerinin sağlamlaşması adına da önemli bir yıl. İşte bu nedenle Ankara herhangi bir sorun yaşamadan işlerini yapacak geniş tabanlı bir hükümet istiyor burada. Aksi takdirde etleri bir kazanda kaynamayan CTP ile UBP nasıl olurda hükümet kurabilirdi ki.

Özellikle DP'li vekiller öyleerken erken gönlünü kaldırmasın. Yeniden bakan olabileceklerini pek sanmıyorum ama siyaset bu; büyük çıkarların gerçekleşmesi için kısa bir süreliğine bu ülke de herkes her şey olabilir.

ERDOĞAN HÜKÜMETİN DEVAMINI İSTİYOR

Talat'ın Sn Erdoğan ile yapmış olduğu görüşmenin perde gerisini birazcık aralayıp baktığımızda, Sn Erdoğan'ın hiçbir surette CTP-UBP Hükümetinin bozulmasını istemediğini Talat'a ifade ettiğini öğrendim. Su konusunda bir şekilde yaşanan sorunların iyileştirilmesini de Talat'ın talep ettiğini zaten biliyoruz. Kabineden aldığım bir başka bilgiye göre de bu hafta Başbakan Ömer Kalyoncu'ya verilecek randevu sonrasında Kalyoncu su ile ilgili sorunun tam çözümü için Ankara'ya gidecek. Yalnız bunun tam olarak günü belli değil.

Sonuç olarak anlayacağınız şu ki belki zorlayarak belki topallayarak bu hükümet yoluna devam edecek. Yazının başında da belirttiğim gibi CTP-UBP hükümetinin kolay kolay bozulması mümkün değil. Ancak ortada bir gerçek var ki CTP'yi hem içte hem de dışta artık zor günler bekliyor. Bölünmeye ve ayılıklar yaşamaya başlamış bir parti bunun intikamını kendi içinde nasıl alacak doğrusu merak ediyorum.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Sen yoksun. Boşuna yağıyor yağmur. Birlikte ıslanmayacağız ki. Özlemlerde ayrılıklar da boşuna öyle uzaklardayız. Birlikte ağlayamayacağız ki.

AZİZ NESİN

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.