Sağlık Bakanlığı artık iş yapmalı

Yayın Tarihi: 07/03/16 07:45
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Hangimiz devlet hastanelerinde tedavi olmak ister ki? Hepimiz zaman zaman Lefkoşa Devlet Hastanesinin acil servisinin yolunu tutarız, ya kendimiz için ya da bir yakınımız için. Ya da Lefkoşa Devlet hastanesinde yakın bir arkadaşımızı ziyaret ederiz. Karşılaştığımız tablo bugüne değin hiç değişmedi. Oldukça ürkütücüdür. Yılların ihmalini, duyarsızlığını, sorunları sadece yamalamakla geçirmiş bakanların izlerini taşır genelde. Tuvaletleri pistir, koridorlarında tuhaf bir kokusu vardır, duvarları sarıdır, moral bozar, hemşireleri büyük bir özveriyle az maaşlara çalışır diye yüzleri asıktır, hatta hatta Lefkoşa Devlet hastanesinin bir iddiaya göre ikinci kattaki yoğun bakım odasına temizlikçiler elini sallayarak girip çıkabilir. Neler duyduk neler. Yağmur yağar morgunu su basar; elektrik kesilir jeneratörler devreye dahi girmez bazı zamanlar. Daha neler neler. Tabipler Birliği Başkanı Filiz Besim geçtiğimiz gün çok önemli bir açıklama yaptı.

Bakınız Filiz hanım ne dedi "Hastalar yaşanan duruma isyan ederken, günlerce anjiyo olmak için beklediklerini ancak bugün (dün) anjiyo cihazlarının bozuk olduğu gerekçesi ile kapıdan çevrildiklerini dile getirdi. Anjiyo cihazlarının bozuk olmasından dolayı operasyonlar ertelenirken ve hastalar YDÜ hastanesine sevk edileceği belirtilirken, hastanede yaşanan tek sorunun bu olmadığı ifade edildi. Hastanede 2 aydır hastanede sıcak suların olmadığı, klimaların çalışmadığı, sağlık malzemelerinin eksik olduğu ve bu nedenle birçok sorun yaşandığı öğrenildi." http://www.kibrissondakika.com/anjiyo-cihazi-bozuldu/310508

Anlıyor musunuz Lefkoşa Devlet hastanesinin durumunu. KKTC'de yılda yaklaşık bin civarında anjiyo ve üç yüz civarında da bay pass ameliyatı oluyor. Şimdi ben ya da her hangi bir yurttaş neden gidip Lefkoşa Devlet hastanesinde tedavi olsun; Nalbantoğlu hastanesinde devlet yok ki orada kendinizi güvende hissedesiniz. Bakın haberin linkini de verdim girin okuyun Filiz hanımın açıklamasının tamamını, anlat anlat bitmez. Peki sağlık bakanlığından herhangi bir yetkili çıkıp Filiz hanımı yanıtladı mı? Ben görmedim. Ya da Sağlık Bakanı Salih İzbul çıkıp dedi mi "evet bu sorunlar doğru bir an evvel çözeceğiz, ya da çözdük" ben bunu da görmedim.

Beyler Allah aşkına Lefkoşa Devlet Hastanesi imkansızlıklar içinde çırpınıyor ve başka hastanelerden ya da yurt dışındaki hastanelerden yardım alıyor. Olacak iş mi bu?

Bakan İzbul geçtiğimiz gün bir meslektaşımızın yaşanan kürtaj skandalı karşısında istifa edip etmeyeceğini sordu; bakan İzbul'un cevabı tam on puanlıktı "neden istifa edeyim"; Salih bey de haklı KKTC siyasi kültüründe istifa geleneğini uygulayan ancak birkaç bakan görebilirsiniz başka da yok. Salih bey neden istifa etsin ki? İstifa etmesin Salih bey istifa etmesine ama iş yapsın. Bakanlık koltuğuna oturduğu günden gideceği güne kadar en azından "aşk olsun adama ciddi işler yaptı, sağlığı toparladı, sorunların hepsini çözemedi ama yarısını olsun çözdü" denilebilsin ardından. Şimdilik Bakan İzbul da bunun heyecanını göremiyorum ben.

Yani şimdi ben bir soru sorayım Sağlık Bakanı Salih İzbul ile birlikte tüm sağlık bakanlığı bürokratlarına, başhekimlerine ve doktorlarına gitsin bu sorum; "sizler bu ülke deki özel hastanelerde ne olup bittiğini bilmiyor musunuz? Yani Ada hastanesindeki bu yasadışı olup biten işleri hiçbir Sağlık görevlisi dahi bilmiyor muydu? Bir tanesini ya da bin tanesini hiç fark etmez.".

Ben bir gazeteci olarak hangi meslektaşımın ne yaptığını çok iyi biliyorum mesela. Nasıl geçindiğini gelirinin iyi kötü nereden olduğunu, ne yaptığını iyi bilirim. Bir doktor da hele hele bakan olmuşsa, müsteşar olmuşsa, başhekim olmuşsa büyük olasılıkla bilebilir, duyabilir. Zira doktorlar da insandır ve kıskançlık yapıp birbirlerinin dedikodularını yapabilirler, yaparlar da çoğu zaman. Ben çok doktor arkadaşımdan başka doktorların hayatlarını dinlemişimdir. Mesela ben birçok siyasinin özel hayatını derinlemesine bilirim ama beni ilgilendirmez, herkesin özel hayatı der geçerim. Yani demem o ki ülke küçük; hiçbir Allahın kulu duymadı mı Ada hastanesinde olup biten bu kan donduran olayları.

Bir gazeteci olarak sorumu sordum, belki biri çıkar yanıt verir…

Sonuç olarak sağlıkta birikmiş sorunlar bakan İzbul'un bir suçu değildir, sağlıktaki sorunları bakanın üstüne yıkma derdinde de değilim. Mesele şudur ki artık sağlık bakanlığı harekete geçip iş yapmaya başlamalıdır. Sağlık cidden çöktü ve elinden tutup kaldıracak olan bakanın ta kendisidir. Devlet hastanelerinin durumu içler acısı olmakla birlikte, çalışanlarının da hepsinin morali bozuk ve isteksizdirler.

Mesele "napalım para yok deyip bakan olarak kalmaksa, böyle geldi böyle gitsin ise" yazık derim. İstifa bir erdemdir ama çözüm değildir. Artık bir yerden başlayın sayın bakan…

****************

BÜYÜKKONUK'UN BEYAZ GÜLÜ DERİN

Kıbrıs Görsel Sanat Derneği olarak üçüncü sergimizin hazırlıklarına tam hız devam ediyoruz. Dernek olarak dün bu vesileyle Büyükkonuk köyündeydik. Büyükkonuk sakinlerinden Reyhan hanımın misafiri olduk ve hem Kıbrıs Türk kültürüne özgü hamur işlerinin yapılışını görüntüledik hem de bol bol arsızlık yaptık diyebilirim. Reyhan hanımın ailesi son derece güzel ve tam bir çekirdek aile. Torunları küçük Derin de günümüze adeta renk kattı. Anne-babasının bir tanesi olan küçük hanım o kadar bir pozitifti ki bugünkü köşeme kendisine de ileride güzel bir anı olması düşüncesiyle bir fotoğrafını paylaşıyorum. Herşey için teşekkürler küçük Derin…

************

GÜNÜN SÖZÜ

BiIiyorsun, ben hangi şehirdeysem yaInızIığın başkenti orası. Ve yine sevgiIi çocuk, biIiyorsun, kişi tutkuIarıyIa yaInızIığını adIandırıyor o kadar…

CEMAL SÜREYA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.