Talat koltuğu bırakmayacak...

Yayın Tarihi: 27/04/16 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
  • Talat'ın yapması gereken Kasım ayındaki kurultayı ertelemeden yerine koyabileceği ve partinin uzlaşarak destekleyeceği bir ismi sahneye çıkararak, siyaseten başarılı olması için çalışmak olmalıdır. Ama aman bu destek Sibel Siber'e cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verilen desteğe benzemesin.
  • Sözün kısası Talat bırakmalıdır, uzlaşı ve varış içinde bırakmalıdır ki yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabilsin. Aksi takdirde vekil olayım, başbakan olayım, intikam alayım derdine düşerse CTP kaybeder ve inanın dostlar CTP'nin kaybetmesi demek ülkenin kaybetmesi anlamına gelir. Ne CTP ne Ülke ne de Talat kaybetmeli oysa…

CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'ın, meslektaşımız, abimiz Ali Baturay'a vermiş olduğu söyleşiyi okudum ve CTP adına endişelendim. Sn Talat, CTP içinde disiplin sürecinin çalıştırılmaya başlandığını ve bu konuda hali hazırda iki dosya olduğunu söyledi, en büyük rahatsızlığı da parti kararlarının dışarıya sızdırılması anladığım kadarıyla, ya da söylenmesi. Tabii bu CTP'nin iç sorunudur ve Talat bir genel başkan olarak bu konuda tedbirini alacaktır, hakkıdır da.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var; partililerin çok gizli bilgiler dışında konuşma özgürlüklerinin de olduğunu, olması gerektiğini de unutmamak gerekir. Siyaset yapan kişilerin siyaset yapmasına, genel başknın politikasından mutlu değilse bunu özgürce eleştirmesine mani olmamak gerekir.

Kıbrıs Türk halkına konuşma özgürlüğünü kazandıran bir parti olarak CTP bu konuda dikkatli olmalı.

Öte yandan benim endişe ettiğim Sn Talat'ın yakında sert cezalar kim bilir belki de partiden ihraç da buna dahil olmak üzere çalıştıracağı iki keserli kılıç çarkı değil elbette ki, benim endişelendiğim Talat'ın genel başkan olarak partinin başında kalmaya olan hırsı.

Açıklamasının genelinden çıkan algı bu ve Talat'ın genel başkanlığa devamı konusundaki ısrarı CTP'yi felakete sürükleyebilir. Bunun nedenlerine gelmeden önce, CTP'nin kasım ayında kurultayı erteleme ihtimalinin de olduğunu ifade etmek lazım.

CTP KURULTAYI ERTELENEBİLİR.. NASIL MI?

CTP'yi bekleyen tehlikelerden önce CTP kurultayının ertelenme ihtimalini konuşalım. Bu yazdığımı hiç kulak arkası yapmayın, Talat'ı zahmetsiz uzunca bir dönem genel başkanlıkta tutacak bir şanstır bu Talat için. Farkındaysanız CTP hükümetten gider gitmez Talat'ın ilginç birkaç açıklaması oldu. Türkiye baskısından bahsetti, yeni hükümeti Ankara'nın kurdurduğunu ima etti sanki CTP-UBP hükümetini Akel partisi kurdurmuş gibi. Devamla hükümetin güven oyu almaması halinde yeni hükümet modellerinin varlığına işaret etti ve son olarak da erken seçimden bahsetti.

Eğer ki bağımsız vekillerden en az iki tanesi satılmazsa bu hükümet bugün güven oyu alacaktır, bakınız bunu net söylüyorum. Haa eğer iki vekil birileri tarafından ödenir de güven oyuna gitmezse bu 27 sayısının içinden o zaman hükümet bozulur tabii. Bu son derece zayıf bir ihtimal ama bu meclis çatısı altında neler gördük neler.

Erken seçime gelecek olursak. Buna adınız gibi emin olun UBP-DP hükümeti en az bir yıl bu hükümeti götürecektir. Bağımsızların oyun bozanlık yapması demek UBP'den aday olamayacakları anlamına gelir, bu nedenle elleri kolları bağlı. Velev ki yine herhangi bir menfaat karşılığı verilecek bir güvensizlik önergesinde güvensizlik verilebilsin.

Anlayacağınız şu an ki hükümet menfaatlerini kaybetmemek adına 2018 yılına kadar hükümeti sürdürebilirler. En azından bunu deneyeceklerini biliyoruz.

Olur da ilginç senaryolar devreye konursa ve erken seçim Kasım ayından önce gündeme gelir, işte o zaman CTP kurultayı ertelenebilir.

Kim ne derse desin herhangi bir parlamenter seçimde Talat milletvekili olur ama CTP birinci parti olmaz. Vekil olan biriyle vekil olmayan birinin parti başkanlığı aynı ağırlıkta değildir, bunu asla aklınızdan çıkarmayın.

İşte tüm bu senaryo içinde CTP kurultayı ertelenebilir, ertelenmese bile erken seçim havasına girilirse CTP dere geçerken at değiştirmez ve Talat, karşısına aday çıksa bile kurultayı alır. İşte bu nedenle bundan sonra Talat'ın sürekli erken seçim serzenişinde bulunup bulunmayacağını göreceğiz.

ERKEN SEÇİM ALGISI YARATILACAK

Kıbrıs postasındaki meslektaşlarım dünkü yazılarında muhalefeti CTP'nin iyi yaptığını yazdılar. Bu doğru bir tespit ama aynı zamanda önemli bir algı zaferidir. Talat bu saatten sonra ha şimdi ha birazdan erken seçim olacak algısını yaratmayı başarabilirse ki başkanlığa devam edecekse bunu yapacaktır, hazır olun muhalefete de algı savaşına da. Çünkü bu CTP'nin en profesyonel yaptığı iştir.

Böyle bir algı yaratılırsa Talat'ın karşısına bir rakip çıkmayacağı gibi çıksa da kazanma şansının düşük olduğunu tekrar söylemek lazım.

TALAT BIRAKMALI.. ÇÜNKÜ!!

Talat tek kelime ile başarısız oldu. Bunu yazdığım için bana ister darılsın ister kin gütsün gerçek bu. Ankara baskısından bahseden Talat'ın Türkiye deki en iyi dostu da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Tayyip beyle herkes dost olmalı ben bunun karşısında değilim ancak Ankara ile partisinin arasında sıkışıp kaldığı için parti içi kontrolü ve disiplini yitirmenin de ötesinde parti meclisinin bilgisi dışında da önemli yanlışlar yaptığını düşünüyorum. Su konusu bunun en bariz örneğidir.

CTP parti meclisinin, ayrıca belediyelerin su konusunda kandırıldığını hem belediye başkanları hem de parti meclisindeki partililer yüksek sesle konuşuyorlar.

Talat'ın dışında hiçbir siyasinin Ankara ile iyi ilişkisi yoktur. Kıbrıs Postası'nın ihanetin belgesi diye yayınladığı başbakanlık yazışması da bunun en bariz örneğidir yine.

Hükümetin Ankara ile tek sorunu mali protokolün imzalanması konusundaki sıkıntılardı yoksa CTP-UBP hükümetinin herhangi bir sorunu ne kendi içinde ne de Türkiye ile yoktu. UBP-DP hükümetinin iki kurulma nedeni var. Birincisi Özgürgün'ün başbakan olma isteği, ikincisi de dağılmış olan sağ seçmeni yeniden toparlayıp Halkın Partisi'nin önünü kesmek. Bunda da başarılı olacaklar diye düşünüyorum.

CTP doğru ve yeni bir başkanla ve tek adaylı bir kurultay yaşamalıdır. Talat bu saatten sonra partideki kontrolü yitirmesinin ötesinde bu kontrolü kazanma ve disiplini sağlama, yeniden kazanma noktasından uzaklaşmıştır. Gerçek budur. CTP'liler biz gazetecilerin kaleme aldığı birçok konuyu gayet iyi bilirler ama parti disiplini gereği konuşmazlar. İşte bu nedenle Talat'ın partisine

Talat istemesi halinde başkanlıkta kalabilir ve devam edebilir. Eğer başkan kalmak isterse Talat'ın başkanlığa devamını kolay kolay kimse engelleyemez. Ancak bunun hem Talat'a hem de CTP'ye faturası ağır olur.

Talat sarsılmış olan otoritesini yeniden sağlamak için partiden ihraç dahil pek çok mekanizmayı çalıştırabilir. Özker Özgür'ü örneğini hatırlayın demem sanırım yeterli olur.

Ancak bir süre daha başkan olma arzusu şüphe yok ki CTP'ye oy kaybettirmekten öteye bir şey sağlamaz.

Talat'ın yapması gereken Kasım ayındaki kurultayı ertelemeden yerine koyabileceği ve partinin uzlaşarak destekleyeceği bir ismi sahneye çıkararak, siyaseten başarılı olması için çalışmak olmalıdır. Ama aman bu destek Sibel Siber'e cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verilen desteğe benzemesin.

Sözün kısası Talat bırakmalıdır, uzlaşı ve varış içinde bırakmalıdır ki yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabilsin. Aksi takdirde vekil olayım, başbakan olayım, intikam alayım derdine düşerse CTP kaybeder ve inanın dostlar CTP'nin kaybetmesi demek ülkenin kaybetmesi anlamına gelir.

Ne CTP ne Ülke ne de Talat kaybetmeli oysa…

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; Dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz ?

CEMAL SÜREYA
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.