Siber potansiyel başkan adayıdır

Yayın Tarihi: 10/05/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Vakti zamanında Sibel Siber'i çok eleştirdiğimiz olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini söylüyorum. O günlerde bana hırslı bir kadın aday ancak biraz çekingen, biraz ürkek ve zaman zaman sinir kontrolünü kaybedip sertleşebilen bir figür çizdiğini hatırlıyorum. Kıbrıs Postası'nda gerçekleşen ziyaret toplantısından sonra Sibel hanım cumhurbaşkanı seçilirse bu işi yapamaz demiştim kendi kendime. Kontrol sanki de kendinde değildi. En azından dışarıya yaydığı enerji buydu. Halbuki Mehmet Ali Talat en sağlam kurmaylarını yanına vermişti. Destek olmak için mi kontrol etmek için mi orası ayrı bir tartışma konusu.

Sn Talat'ın da yüzüne bunu söylediğim için yazmakta da sakınca görmüyorum, zaten önceleri defaten de bunu kaleme aldım;" Talat hiçbir zaman Sibel hanımı desteklemedi", nedenlerini de uzun uzun yazdım birçok kez. Merak edenler bana yazsın yazımı gönderirim.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerinden belki çok zaman geçmedi ama Sibel hanım bana göre ciddi değişimler yaşadı.

Siyasete girdiği ilk günden bugüne değin zaten değişim ve gelişim sürecini de hayli hızlı sürdürdü ve son zamanlarda vermiş olduğu demeçlere baktığımda Sibel hanımı siyaseten olgunlaşmış ve güçlenmiş buldum.

CTP, Talat ve Hükümet üçgenindeki kavgaya hiç karışmadı, karışmamakla da en doğrusunu yaptı. Zira çoğu zaman kendisine hem geçici statüsü yüklenmişti. Bir süreliğine başbakanlığı da aynen böyleydi. CTP'de derin hesaplar yapan kesimler O'nu zararsız gördü, gördüğü için de ilişmediler çok ama halk nezdinde artık güçlü bir imajı var Sibel hanımın.

Yeri gelmişken de söylemek lazım Sibel hanımı görmeyeli ve konuşmayalı uzun zaman oldu. Zaten karşılaştığımızda da zamanında yaptığım sert eleştirilerden olsa gerek içi bana biraz buruktur, bunu hissederim. Olabilir de tabii, ben gazeteciyim biri küsecek diye düşüncelerimi yazmamazlık edemem.

CTP VE HÜKÜMET GERÇEKLERİNİ ORTAYA KOYDU

Sibel hanımın son zamanlarda yapmış olduğu açıklamalar olsun meslektaşlarımıza vermiş olduğu beyanatlar olsun doğrudan adres vermese dahi gerek parti yönetiminde gerekse hükümetin yönetiminde çok seslilik olduğu ve halkın nezdinde güvenin yitirildiğini anlatıyor.

Sadece örnek olması açısından iki beyanatından birer örnek vermek istedim.

"Ancak bir gözlemimi paylaşmak isterim. Hükümet kurarken, halk bir hükümet ve bir başbakan görmek ister. Başbakan hükümeti temsil eder hükümet adına konuşur ve hükümetin bir takım ekip olduğu görülmeli. Bir tek sessizlik görmedik. UBP Bakanları, CTP Bakanları, iki farklı sesler duyduk. Bu aslında bir hükümet olmanın gerçekleşmediğini gösterir. Eğer ekip olmazsanız, ortak paydada ses vermezseniz bu halkta da güvensizlik oluşturur. Hükümet arasında güvensizlik yaratır ve uzun sürmez. Çeşitli konularda verilen beyanatlarda bu açıkça görüldü." http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/188978/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Tepede, yani yöneticilerde bir yönetim zaafiyeti olursa bu durum halka güven zaafiyeti şeklinde yansır" diyen Siber, sonraki süreçte ne kadar güzel işler yapılırsa yapılsın, güven zedelenmişse algının olumluya dönmesinin zor olduğunu belirtti. http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/190096/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Sibel hanım açık bir dille eleştiriler yapmasa da nerelerde nasıl hatalar yapıldığını anlatılabilecek en iyi üslupla anlatıyor. Bir diğer deyişle söyleyecek olursak çam devirmeden yapıyor bu değerlendirmeleri.

TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDE SON DERECE İYİ

Sibel hanımın başbakanlığı döneminde de tanık oldu Ankara hükümeti ile ilişkilerine. Son derece pozitif. Zaten her Türkiye ziyaretinde Türk devletinin en üst makamlarının Siber'e göstermiş olduğu ilgi ve bunu hissettirmesi, Sn Talat'ı bile çılgına çevirmiştir. Ankara ne ister KKTC'de sorusunun cevabını eğer doğru verirsek ne yapılması gerektiğini de doğru anlamış oluruz.

Ankara, Kuzey Kıbrıs'ta iş yapacak ve kendisiyle uyum içinde çalışacak bir genel başkan ve hükümet ister. Sibel hanım bu uyumu oldukça iyi yakalamış ki bu değeri görüyor oralardan.

Öyle sanıldığı gibi söyleneni yapan ya da tavla teslim bir politika içinde de olmadan hem de.

SİBER POTANSİYEL BAŞKAN ADAYIDIR

Sibel hanımın siyaseten olgunlaşması ve ilişkilerini güçlendirmesi açısından Kasım ayında yapılması planlanan genel kurulda şahsen ben kendisini potansiyel aday olarak görüyorum. Sibel hanımdan şu an bir Margaret Teacher çıkmaz belki, bunu beklemek de zaten haksızlık olur ama ben benim diyen siyasilerin de ne Erdoğan, ne Churchill olamadığını gördük.

Kadınlar erkek siyasetçiler gibi işleri savsaklamaz, kuralları uygular ve devleti devlet gibi yönetirler. Bunun dünyada onlarca örneği var.

CTP bunu değerlendirmeli ve Sibel hanıma ateşten de olsa bu gömleği giydirmelidir. Aksi takdirde makyajını yapsın, şık giyinsin açılıştan açılışa koşsun ve orada biraz temsili biraz çalışan rolünün ötesine gitmesin düşüncesini Sibel hanıma yüklerse CTP, önemli bir değerini daha harcamış olur.

Kısa bir süre önce CTP'den istifa edebileceği dedikodularını duymuştum ancak yaptığım derin araştırmaların ardından Sibel hanım için sadece yapılan içi boş bir dedikodu olduğunu öğrenmiş oldum.

Nasıl ki Asım Akansoy "Talat aday değilse ben adayım" dedikten sonra adamı PKK ile işbirliği yapan bakan durumuna düşürmeye kalktılar ve ne kadar acıdır ki bunu yapanın CTP çevreleri olduğu yönünde iddialar var; ki bu son derece yanlıştır. Sibel hanımı itibarsızlaştırmak için de CTP'den istifa edecektir dedikoduları yapılıyor. Ayıp, yanlış. Asım Akansoy ile yakın zamanda bir söyleşi yapmayı planlıyorum ancak şunu da söylemem gerekir ki Talat aday olsa da adayım demesini beklerdim Akansoy'un. Talat'a bağlılık noktasını bilemem, dostluklarının derinliğini de bilemem ama bildiğim bir şey var ki Talat ile olmuyor artık.

Talat'ın başarılı olmasını hepimiz isterdik, olacağına da inandığımız için onlarca yazı yazdık lehine ama hata etmişiz günün sonunda. Bir gazeteci olarak vatandaşı yanlış konulara da inandırmamamız gerekirdi.

Ne yazık ki Talat ne CTP'yi ne hükümeti ne de Ankara ile ilişkileri dengeleyemedi. Bunun en büyük nedeni de hem vekil olmaması hem de başbakan olmamasıydı. Bu söylediğim i hiç göz ardı etmeyin.

************

Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır.

Paulo Coelho

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları