Su beleş de olsa pahalıdır bize göre

Yayın Tarihi: 31/05/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Yıllar önce Türk tarafının iyi niyeti çerçevesinde karşılıklı geçişler kapsamında sınır kapıları açılmıştı. O zamanlar çok genç yaşta bir gazeteci olarak daha fazla para kazanmanın yollarını arıyorum. Üniversiteyi yeni bitirmiş bir genç olarak az paraya çok iş politikasının kurbanıyım. Üniversiteyi bitiren her genç gibi. Zaten birçok gazete düzenli maaş bile ödemezdi. Rum tarafına gezmek için gelip gitmelerden Rum tarafında sağlık cihazları satan bir işadamı ile tanışıyorum ve adam bana teklif de bulunuyor. " Şeker ölçüm cihazı satıyorum, yardımcı ol Türk tarafında da satalım ve para kazan". Dediğim gibi yaşımız genç, para ne gezer. Adamın teklifini kabul ettim ve adamı alıp birçok eczaneye, doktora götürdüm, tanıştırdım. Adam kapısından her girdiği her işletme tarafından reddedilmişti. Tek bir cihaz bile satamadık.

Bir süre sonra kızgın bir şekilde bana vazgeçtiğini söyledi. Yine deneyelim dedim Rum işadamına. Kabul etmedi; adamı Rum olduğu için bizimkilerin istemediğini sanmıştım. Halbuki bu düpedüz bir yanılgıydı benim çocuk aklımda. Rumları istemeyen bir millet her ay milyonlarca avroyu Rum tarafında harcar mıydı ki?

Adama "milliyetçilik mi yaptılar sana" diye sordum ve adam bana hayatım boyunca unutamayacağım bir cevap verdi. "hayır milliyetçilikle alakası yok. Siz Türkler ve biz Rumlar aynıyız. Herşey pahalı bize göre. Hangi satıcıya gitsem bana cihazlarımın pahalı olduğunu söylediler. Halbuki ben onlara ilk başta para istemediğimi, almalarını satılmaması halinde cihazlarımı geri alacağımı söyledim. Buna rağmen bana pahalı dediler. İşin en tuhafı da ne biliyor musun? Birçoğuna fiyatları bile sunamadım. Ama onlar pahalı olduğunu söylediler"..

Evet ! bu hikayeyi neden anlattım size. Üzerinden 13 yıl geçti ve ben bu anekdotu hiç unutmadım. Malum su meselesi bizim sahte krizlerimizden biri haline geldi.

Neredeyse hükümet değiştirdi su krizinde yaşanan gelişmeler. Türkiye, KKTC'ye içilebilir kaliteli bir us ulaştırdı. Bu suyun fiyatının pazarlıkları yapıldı ve bir noktaya çekildi. Ama biz memnun değiliz.

Kıbrıs'ta bulunan suyun kat be kat kalite olarak üstünde olan bu su bize göre pahalı. Çünkü biz beleşe alıştık. Kimse kusura bakmasın.

Türkiye'de su bizden daha pahalı ve bize bu su çok daha ucuza gelecek ama bize göre su pahalı.

Yani hem lüks araba süreceksin hem benzin yemesin isteyeceksin, ağır araba süreceksin ruhsat harcı ödemeyeceksin, ehliyetin bitecek çıkarmayacaksın. Adam sana kaliteli su verecek ki memleket susuzluktan kırılıyor ama sen pahalıdır diyeceksin.

Biz beleş yaşamaya alıştık dostlar, beleş. Herkes ahmak biz akıllı sanıyoruz kendimizi. Hayatta bazı insanlar vardır ki onlara hiçbir zaman yardım edemezsiniz ve yaranamazsınız, işte bizim toplum ona dönüştü ve dönüşüyor.

Hükümetler derseniz onlarda da iş yok. Sorunlara ve çözümlerine karşın hiçbir hazırlıkları yok. Çok basit konuları bile çözemiyoruz.

Yahu ben yıllardır aynı yolları kullanıyorum herkes gibi yıllardır aynı çukura düşmekten usandım. Yüz defa yazdım ama yıllardır bir yol bile asfaltlanmadı. Bu sorun heryer de var.

Bazı belediye başkanları ile karşılaşıyorum yollarda hiç aramadığımdan şikayet ediyorlar; arıyorum ama bakmıyorlar ki bu adamlar telefonlarına.

Bunu da umursuzlaştık ve her şeyden yakınır olduk örneğini verebilmek için kullandım.

Bizim su sıkıntımız var, suyumuz yok efendiler bizim ve yanı başımızda her ayağımız takıldığında barra çektiğimiz bir ülke bize su getirdi. Alıp kullanmak yerine ağlıyoruz.

Ödeyeceksin kardeşim, makul parası neyse ödeyeceksin. Lüks arabaya ödediğin gibi, pahalı elbiselere ödediğin gibi, zevklerine para harcadığın gibi bu suyu da ödeyeceksin.

Ağlamanın marifet olduğu bu memlekette, birazda şükredip iyiyi zorlamanın zamanı gelmedi mi?

****************

POLİS AĞIRLIĞINI KOYMADIKÇA

Lefke'de yaşanan kavgalar birçok üniversitede zaman zaman yaşanıyor. Kavgalara alıştığımız için olsa gerek çok da umurumuz olmuyor. Yaşanan şiddet olayları polisin asayişi sağlama konusunda ne kadar yetersiz kaldığını gösteriyor bize bir kez daha. Hükümetin bir an önce ciddi bir bütçe ayırıp polis teşkilatını güçlendirmesi gerekiyor. Öyle yüz polis almakla değil gerekirse beş yüz polis alarak, gerekirse bu tür ciddi olaylara müdahale edecek silah kullanma yetkisi olan bir ekip kurarak. Hükümetler devletin itibarını koruyacak polis teşkilatının hem gücünü hem caydırıcılığını artırması gerekiyor. Bizim siyasiler tembel olmasa inanın ki bilerek uyuyorlar diyeceğim…

**************

GENÇ TV'LİYSEN ÖZGÜRSÜN

Kıbrıs Genç TV'nin 19. Kuruluş yıl dönümü bugün Büyük Anadolu Otel'de kutlanacak. Uzun yıllardır bu kurumun bir temsilcisi olarak tüm izleyicilerimizi orada görmeyi arzu ediyorum. Meslek hayatım boyunca birçok televizyondan teklif almama rağmen tek bir dakika bile terk etmeyi düşünmediğim bir kurum oldu Genç TV. Bana göre kurumun herşeyi olan Ertan Birinci'nin biz gazeteciler üzerindeki emeği, sahiplenmesi ve verdiği değer ödemli bir bağlılık sağlamıştır her zaman kuruma karşı. Kıbrıs Genç TV gibi tüm televizyonların da önünde izlenme rekoruna sahip, en değerli programcıları ve haber, yayın ekibini bünyesinde koruyan kanalımızda ölünceye kadar izleyici ile buluşmayı temenni ediyorum Tanrı'dan. Ertan Birinci başta olmak üzere Tekin Birinci kardeşim ve tüm meslektaşlarımın doğum gününü kutluyorum.

Bir gazetecinin değer verdiği en önemli şey konuşma özgürlüğüdür ve eğer Genç TV'liyseniz masaya elinizi vurun, o yumruğun arkasında duran bir Ertan Birinci yanı başınızda bekliyor olacaktır. Seni selamlıyorum Usta iyi ki varsın…

******************

GÜNÜN SÖZÜ

Korkma bana âşık olmaktan ya da çekip gitmekten. Çünkü kalbimdeki hiçbir cesedi sahipsiz bırakmadım ben.

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları