Yıldırımın sözleri yanlış anlaşılıyordu ki...

Yayın Tarihi: 02/06/16 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Başbakan Binali Yıldırım'ın ve kabinesinin zannımca bildiği ama üzerine yoğunlaşması gereken önemli bir gerçek var. Bu da Ankara ile Lefkoşa'nın ilişkilerinin iyi olmadığıdır. İlişkiler su ve mali protokol konusunda bozulmuştur. Şu an ki hükümetin evet efendimci tavrı mali sıkıntıları gidermeye yönelik olsa dahi toplumun geneli bunu tasvip etmiyor ve bu ilk seçimde fatura edilebilir. Bir kere bu ilişkiler düzeltilmeli. Ankara ile Lefkoşa'nın ilişkileri iki devlet düzeyinde olmalı, bu lafta kalmamalı. Şu an böyle değil.
  • En azından bize karşı daha duygusal davranan biri Sn Türkeş. Ama şu da önemli ki Sn Türkeş ne kadar yoğun olursa olsun en azından ayda bir KKTC'ye gelmeli. Ankara'nın bu yaklaşımı iki ülke arasındaki ilişkileri bozmak isteyenleri de bertaraf edecektir. Gözden ırak olan gönülden de uzak oluru boşuna söylememişler. Bu nedenle umarım Tuğrul bey daha sık gider gelir ve daha çok yatırımın olmasını sağlar. Pozitif anlamda da bunu denetlemiş olur.

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım başbakan olur olmaz ilk yurt dışı ziyaretini dün ülkemize yaptı. Ulaştırma bakanı olduğu dönemde yine dönemin Ulaştırma Bakanı Ersan Saner ile birlikte kendilerini Kıbrıs Genç TV'de konuk almıştım. Çok değerli bir siyasetçi olmasının yanı sıra babacan da biridir aynı zamanda. Sn Davutoğlu'nun değerini teslim etmekle birlikte Sn Davutoğlu'nun yerine kötü bir seçenek olmamıştır.

Hatta hatta Sn Davutoğlu başbakan olmazdan önce yine Sn Yıldırım'ın adı yüksek sesle konuşulmuştu. O günün şartları Sn Davutoğlu'ndan yanaydı.

Yıldırım'ın ziyareti ve söyledikleri, anlattıkları pek de alışılmışın dışında sözlerdeğildi aslında. Türkiye'nin KKTC'ye verdiğiönemi hepimiz biliyoruz ancak şu an ki hükümeti saymazsakUBP-DP dışındaki partiler Ankara'daki hükümetlerle ilkesel anlamda sorun yaşayabiliyor.

İki ülkenin ilişkilerinin daha sağlık yürüyebilmesi için Başbakan Yıldırım'ın hiç şüphe yok ki ılımlı ve anlayışlı bir politika sergilemesi gerekiyor. Açıkçası ben öyle olacağına da inanıyorum. Kıbrıslı Türkleri seven bir kimliği var, en azından bir siyasetçi olduğu kadar bir mühendis ve bir işadamıdır Binali bey.

Yani bir ülkenin hele hele bizim gibi küçük ülkelerin nasıl ekonomik refaha kavuşturulacağını iyi bilir.

YILDIRIMIN SÖZLERİ YANLIŞ ANLAŞILDI

Türkiye Cumhurbaşkanı Sn Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemlerde KKTC için sıkça kullandığı bir deyim vardı "Türkiye için ne varsa KKTC içinde aynısı olacaktır". Tabii Tayyip bey bunu her zaman iyi anlamda kullanmıştır. Yani yol, hastane, okul, kalkınma gibi gelişmelerin Türkiye de olduğu gibi KKTC'de de yapılacak olması şeklindeydi. Dönemin başbakan yardımcısı Beşir Atalay da aynı cümleleri bir slogan halinde kullanmıştır. Ve gelin görün ki Türkiye bu sloganı tam anlamıyla olmasa da KKTC için gerçekleştirmiştir.

Yatırımlar, hizmetler her zaman KKTC'ye cömertçe yapılmıştır. Bu sloganı yeni Başbakan olarakBinali bey de kullandı. "Türkiye de ne varsa KKTC'de de olacaktır". Bu söz öyle bir yanlış anlaşıldı ki sormayın. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dahi Binali beyin sık kullanılan "Türkiye de ne varsa KKTC'de de olacaktır" sloganını yorumlama ihtiyacı hissetti ve dünkü Saraydaki kabulünde bu sözü iyi yönden almalıyız diye bir ifade kullandı.

TÜRKİYE GÜÇLÜ AMA KAYGI VERİCİ

Eğri oturup doğru konuşacak olursak şu an Türkiye de her ne kadar güçlü bir hükümet ve irade varsa da bir o kadar da karışık ve kaygı verici bir durum vardır. Terör bunların en başında geliyor. Ne yazık ki Türkiye güvenli bir ülke değil. Bu gerçeği istesek de gizleyemeyiz. Türkiye'nin içinde bulunduğu karışık durum, demokrasinin yara aldığı algısı ve konuşma özgürlüğünün kısıtlandığı tartışmaları had safhada. İşte Binali bey "Türkiye de ne varsa KKTC'de de olacaktır" deyince herkesin aklına bu yazdıklarım gelmiş olacak ki birçok insan "Allah korusun bizi" demiştir.

Elbette ki Sn Başbakan yatırım ve sosyal refahın artması anlamında kullanmıştır bu sloganı, öyle de olacağına ben inanıyorum hiç kimse bundan endişe etmesin ama bu söz bu sefer yerine oturmadı ne yazık ki. Zira Tayyip beyin Başbakan olduğu Türkiye eski günlerde kalmıştır.

Önceki yazılarımda da yazdım yine söylemekte fayda var; Tayyip bey keşke başbakan olarak kalsaydı. Çok daha iyi olurdu Türkiye için. Umarım erken zamanda başkanlık sistemi gündeme gelir, yasalaşır ve Tayyip bey başkan olur. Doğrusu budur.

Sn Erdoğan'ı eleştirisel anlamda pek çok konuda eleştirebiliriz ama bilinmesi gereken bir gerçek de şudur ki Türkiye artık kolay yönetilebilen bir ülke değildir. İçte çok düşmanı vardır ve şu an bu ülkeyi yönetebilecek tek isim Sn Erdoğan'dan başkası değildir.

Erdoğan'ı ister sevin ister sevmeyin gerçek budur. Sn Erdoğan'ın Reisi Cumhur oluşu her ne kadar AK partiye hakim dahi olsa yetkilerini kısıtlamıştır. Umarım başkanlık sitemine bir an önce geçilir.

ANKARA'NIN DA EV ÖDEVLERİ VAR

Başbakan Binali Yıldırım'ın ve kabinesinin zannımca bildiği ama üzerine yoğunlaşması gereken önemli bir gerçek var. Bu da Ankara ile Lefkoşa'nın ilişkilerinin iyi olmadığıdır. İlişkiler su ve mali protokol konusunda bozulmuştur. Şu an ki hükümetin evet efendimci tavrı mali sıkıntıları gidermeye yönelik olsa dahi toplumun geneli bunu tasvip etmiyor ve bu ilk seçimde fatura edilebilir.Bir kere bu ilişkiler düzeltilmeli.

Ankara ile Lefkoşa'nın ilişkileri iki devlet düzeyinde olmalı, bu lafta kalmamalı. Şu an böyle değil. Ankara'nın bürokratı Lefkoşa'nın bakanı ile muhatap oluyor. Bu yanlıştır. Bir de bu bürokratlar, bizim bakanlarımızı birşeyden anlamaz yerine koymaktan vazgeçmeli. Bunlar yaşanıyor, duyuyoruz.

Büyükelçi noktasında şu an sakin bir dönem yaşanıyor. Ya yeni olduğundan ya da tarzı olmadığından Sn Kanbay tam bir diplomat gibi davranıyor. Umarım bu ilişkiler hep böyle kalır. Sn Kanbay ile ilgili toplum içindeki genel algı entelektüel ve pozitif biri olduğu yönünde. İki ülke arasındaki ilişkiler için iyi bir seçim olmuş bence.

TÜRKEŞ DAHA SIK GELMELİ

Kıbrıs işlerinden de sorumlu bakanın bir Kıbrıslı Türk olması bu ülke için son derece iyi bir avantaj. En azından bize karşı daha duygusal davranan biri Sn Türkeş. Ama şu da önemli ki Sn Türkeş ne kadar yoğun olursa olsun en azından ayda bir KKTC'ye gelmeli. Ankara'nın bu yaklaşımı iki ülke arasındaki ilişkileri bozmak isteyenleri de bertaraf edecektir. Gözden ırak olan gönülden de uzak oluru boşuna söylememişler. Bu nedenle umarım Tuğrul bey daha sık gider gelir ve daha çok yatırımın olmasını sağlar. Pozitif anlamda da bunu denetlemiş olur.

Bu ülkenin okula ve hastaneye ihtiyacı var ve bir şansımız var dostlar Türkiye bu yardımı yapacak tek dost ülke. Bu avantajı bizim siyasilerimiz de doğru kullanmalı.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, 'Ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum…

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları