Talat'tan Harmancı'ya darbe girişimi!

Yayın Tarihi: 10/06/16 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Su konusu artık can sıktı. Güzelyurt'a ne zaman gitsem hani reklam olmaması açısından isim vermiyorum; gözüme hep bir market ile bir restoran takılır ve kendi kendime derim ki "yani bu restoran ile bu marketi kaldırsalar koca Güzelyurt'ta hiçbir şey kalmaz". Öyledir de. Siyasiler gerekli değeri vermedikleri için Güzelyurt hiçbir zaman gelişemedi. Bahçeleri kurudu, suyu kurudu ve insanları da kurumaya başladı. Güzelyurt'a göçmen gelen insanlarımızın büyük bir çoğunluğu Baf'lıdır bildiğim kadarıyla ve bu insanlar adeta bir cenneti bırakıp geldiler. Gözünü sevdiğim Asil Nadir varken herşey daha iyiydi ama Asil bey de gidince herşey tamamen bitti. Sonra bu bitiş ülkenin dört bir yanına dağıldı.

Ada ülkesiyiz. Yapabileceklerimiz belli. Turizm, eğitim ve tarım. Hade diyelim eğitim tamam ki tamam değil. Geriye ne kalıyor Turizm ve onu destekleyen tarım. Bu iki ayak hem ambargolardan hem beceriksizlikten hem de yoksunluktan yıllardır gelişmedi.

Sonra bir gün Türkiye diye bir ülke gelin size su satayım dedi. Büyük veli nimet. Biz de sudan eser yok. Hükümetlerin kuraklık parası diye bir ödeneği var Allah aşkına aklınızı başınıza toplayın. Bizim memlekete yağmur dahi uğramıyor öyle musibet bir memleketiz. Memleketi yöneten partilerin bazısı evet dedi bazısı hayır dedi. Ama işin sonunda hiçbiri de bu suyu neden istemediğini ortaya koyamadı.

Çölün ortasındayız bir avuç bedevi misali yürüyoruz. Bavurimizin içinde su bitti bitiyor. Bir cafe bulmuşuz. Cafe'de soğuk su var ama şişesi 2,30 lira ama biz biliyoruz ki bu su eğer çölü aşabilsek 0,20 kuruş. Ya parasını ödeyip içeceğiz ya da öleceğiz. Çölü aşmayı da deneyebiliriz ama öyle bir niyetimiz hiçbir zaman olmadı.

Kaldı ki burası bir ada, ihtiyacımız var bu suya işte. Pazarlığınızı yaparsanız fiyatı aşağı çekebildiğiniz kadar çekersiniz ve bu suyu alırsınız. Mesele budur. Başka bir izahı yok bunun. Birazda mahkumuz bu suya ama mahkum değilmişiz gibi yapıp pazarlık yapalım, bu da anlaşılabilir.

Bizim su sıkıntımız var, suyumuz yok efendiler bizim ve yanı başımızda her ayağımız takıldığında barra çektiğimiz bir ülke bize su getirdi. Alıp kullanmak yerine ağlıyoruz.

Ödeyeceksin kardeşim, makul parası neyse ödeyeceksin. Lüks arabaya ödediğin gibi, pahalı elbiselere ödediğin gibi, zevklerine para harcadığın gibi bu suyu da ödeyeceksin.

CTP İLE TDP'Yİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL?

Çarşıyız herşeye karşıyız. CTP ile TDP tam da bu deyime uydu. Türkiye'den mi geliyor karşı bu iki parti. Sabaha kadar tartışırlar sizinle. Kitap dolusu söz de söylerler. Anlamak mümkün değil bu iki partiyi. Emin olun bu su Atina'dan Güney'e gelse ve bize satmak isteseler alırdık. Pahalı da olsa müzakere eder alırdık. Ah da adı barış suyu mu olur, Tanrıların kutsal suyu mu olur, herşey olurdu ve biz alırdık. El malı tatlı ya. Alırdık beyler. Kimse kusura bakmasın ama alırdık.

Türkiye'den mi geldi, akarken içinde cumhuriyet altını getirse almıyoruz işte.

Bunun hiçbir izahı yok. Olamaz da. Bu halkın içilebilir kaliteli suya ihtiyacı var. Bu suyu alacak parası da var ve almak istiyor. Hükümetin görevi en ucuz haliyle susuzluk çeken bu ülkeye bu suyu getirmek.

HARMANCI SEÇİM KAYBEDER VELEV Kİ!

Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı için su konusu büyük negatif sonuçlar doğuracak. Bu sonuçlar Harmancı'ya seçim bile kaybeder velev ki bu sunun Lefkoşalı'ya ulaşmasının önündeki engelin CTP olduğunu yürüsün dursun anlatsın. TDP de bir kulp bulup suyun Lefkoşalı 'ya kazandırılması için olumlu duruş sergilemeli.

CTP'li belediye meclis üyelerinin niyetleri bariz ortada; Harmancı'yı Lefkoşalı'nın gözünde küçük düşürmek ve puan kaybetmesini sağlamak. Peki TDP'li belediye meclis üyelerinin niyeti nedir?

Eğer ki Harmancı, suyun Lefkoşa'ya geçici bir süre olsun gelmesini istiyorum sözlerinde samimiyse CTP haricindeki meclis üyelerinin desteğini almalı ve kendi de aktif rol üstlenmeli.

Lefkoşa Belediyesi'nin CTP'li meclis üyelerinin ve keza YKP'nin ve TDP'nin iki belediye meclis üyesinin Lefkoşalı'ları bu sudan mahrum etme hakkı yok. Bu isimler halk önünde zor duruma düşeceklerdir.

PERDE GERİSİNDE YİNE TALAT İDDİASI

Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Lefkoşa Belediyesi'nin CTP'li üyelerini CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'ın doğrudan bu tavrı koymaları için yönlendirdiği yönünde. Dahası iddiaya göre Talat'ın Ankara ile yaşadığı sıkıntılardan ötürü bir tür intikam alma girişimi olduğu söylendi bana. Ne kadar doğru değil bilemeyiz. Bu iddiayı güçlendiren bir başka gelişme ise CTP'li meclis üyelerinin Lefkoşa belediyesi dışındaki belediyelerde su konusuna negatif tavır koymadıkları gerçeğidir.

İDDİALAR BÜYÜK

İddiaya göre Talat oylama öncesinde CTP'li yedi belediye meclis üyesini telefoniyen arayarak bir süre önce gerçekleşen tüzük kurultayındaki yeni disiplin kurallarını hatırlatarak göz dağı verdi.

Yine kulislerde yapılan konuşmalarda Mağusa belediye meclis üyelerinin suyla ilgili oylamada tümünün olumlu oy kullanmasına karşın Lefkoşa'da olumsuz oy kullandığını bilinen bir gerçek. Tüm bu gelişmelerin Parti kararı olmadığını ve Harmancı üzerine oynanan bir oyun olduğuna dikkat çekiyor.

Anlayacağınız Talat'ın hem Harmancı'ya sonrasında da Lefkoşa halkına ciddi bir garezi olduğunu düşünmek durumunda kalıyoruz.

TARIM BAKANLIĞINA YAPILAN RESMİ YAZIŞMA

Bir hafta önce LTB Başkanı Harmancı, Tarım bakanlığına yazdığı yazıda belediye meclis oylamasında olumsuz bir sonuç çıkması halinde mevcut 0,25 kruş alınan suyun aynı fiyattan devam edip etmeyeceğini sormuştu. Tarım bakanlığının yanıtı ilginç oldu. "hayır 0,25 kuruştan devamı olmayacak ve yeni maliyet fiyatına çekileceği hatta üç lira olabileceği resmi bir yazı ile belirtildi.

HARMANCI'YA GEREKEN DESTEK YAPILMALI

Eğri oturalım doğru konuşalım. Bir süre önce Harmancı'ya Lefkoşa'nın hizmet alması yönünde yapmış olduğum eleştirilerimin arkasındayım. Günü saati geldiğinde aynı eleştirileri yine çekinmeden yaparım ancak su konusunda Harmancı, Lefkoşa halkını düşünüyor ve kaliteli suyun verilmesini istiyor. Kamu oyunun bunu doğru anlaması lazım. Lefkoşa'ya kaliteli suyun gelmesini istemeyen Harmancı değil CTP'li meclis üyeleri nezdinde anlıyoruz ki Sn Talat'tır.

Açıkçası TDP'li meclis üyeleri ile YKP'li meclis üyesinin iddialar doğruysa Talat'ın bu tavrına neden destek verdikleri düşündürücüdür. Daha da önemlisi her birinin ciddi değer olduklarına inandığım CTP'li meclis üyeleri parti disiplini adı altında Lefkoşalı'ya susuzluğu reva görmeleri nasıl izah edilebilir.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Kimseyi suçlama, suçlanacak biri varsa O da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, sen ise ona herşeyini verdin.

CEMAL SÜREYA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları