Anayasa'da "146-90" karmaşası...

Yayın Tarihi: 20/06/16 08:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+
  • MADDE 90 (5) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası andlaşmalar yasa hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkemeye başvurulamaz.
  • MADDE 146 (1) Cumhurbaşkanı, bir yasayı veya herhangi bir yasanın herhangi belli bir kuralını veya Cumhuriyet Meclisinin herhangi bir kararını yayımlamadan önce, bu Anayasanın herhangi bir kuralına aykırı veya ona uygun olup olmadığı konusunda görüşünü bildirmek üzere Anayasa Mahkemesine sunabilir.

Hukukçu bir dostumla tartışıyoruz. Ben diyorum ki Cumhurbaşkanı bu yasayı Anayasa mahkemesine gönderme hakkına sahip, o da diyor ki Anayasa'nın 90. Maddesi açık bir şekilde buna yasak koyuyor. Yani Cumhurbaşkanı Anayasa mahkemesinden bu konuda görüş talep edemez. Açtım KKTC Anayasasını ve baktım. Anayasa gerçekten de bunu açık bir şekilde ifade ediyor. CTP genel Sekreteri Tufan Erhürman'a Kıbrıs Postası haber merkezi bu konuyu sordu ve Tufan hoca bu konuda birazda karışık bir açıklama yaptı ve dünya'dan örnekler verdi. Yine de Cumhurbaşkanı Akıncı'nın Anayasa'nın 146. Maddesine göre hakkı olduğunu savundu.

İşte ilgili yasalar

Uluslararası Andlaşmaları Uygun Bulma

Madde 90

(1) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle veya uluslararası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması Cumhuriyet Meclisinin onaylamayı bir yasa ile uygun bulmasına bağlıdır.

(2) Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet maliyesi bakımından yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve yurttaşların yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak koşuluyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde, bu andlaşmalar, yayımlanmalarından başlayarak bir ay içinde Cumhuriyet Meclisinin bilgisine sunulur.

(3) Uluslararası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile yasanın verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Cumhuriyet Meclisince uygun bulunması zorunluluğu yoktur; ancak bu şekilde yapılan ekonomik ve ticari andlaşmalarla gerçek kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.

(4) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yasalarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında, (1). fıkra kuralları uygulanır.

(5) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası andlaşmalar yasa hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkemeye başvurulamaz.

Anayasa'nın bu maddesine göre Uluslararası bir antlaşma olan Koordinasyon ofisiyasası Anayasa mahkemesine gönderilemez. Gönderilse de Anayasa mahkemesi bu yasayı denetleye bilir mi? Ben hukukçu değil, ahkam kesecek de değilim ama böyle de bir gerçek var burada.

Yasaların Anayasaya Aykırılığı Konusu

Madde 146

(1) Cumhurbaşkanı, bir yasayı veya herhangi bir yasanın herhangi belli bir kuralını veya Cumhuriyet Meclisinin herhangi bir kararını yayımlamadan önce, bu Anayasanın herhangi bir kuralına aykırı veya ona uygun olup olmadığı konusunda görüşünü bildirmek üzere Anayasa Mahkemesine sunabilir.

(2) Anayasa Mahkemesi, bu maddenin (1). fıkrası gereğince kendisine sunulan her konuyu inceler ve Cumhurbaşkanı ve Cumhuriyet Meclisi adına ileri sürülen iddiaları dinledikten sonra, konu hakkındaki görüşünü en geç kırkbeş gün içinde karara bağlar ve bunu Cumhurbaşkanına yazılı olarak bildirir.

(3) Anayasa Mahkemesi böyle bir yasa, karar veya onun herhangi bir kuralının bu Anayasanın herhangi bir kuralına aykırı olduğu veya ona uygun olmadığı görüşünde ise, sözkonusu yasa, karar veya kural Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanmaz ve gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine geri gönderilir.

(4) Bu şekilde geri gönderilen yasa, karar veya kural hakkında 94. maddenin geri gönderme ile ilgili kuralları uygulanmaz.

Gelin görün ki yine Anayasa da Cumhurbaşkanına herhangi bir yasa ile ilgili Anayasa mahkemesine gönderme ve görüş alma hakkı tanıyor. Peki hangisi doğru. Anayasa kendi kendisiyle çelişiyor mu?

Bunun bir benzeri Türkiye de yaşandı. Tufan hoca da zaten bunu örnek verdi. Cumhurbaşkanı bunu anayasa mahkemesine gönderebilir, olay son derece açık Madde 146'ya göre bu hakkı var. Ama Anayasa mahkemesi Madde 90'a göre bunu görüşebilir mi? Daha doğrusu bu yasayı denetleyebilir mi?

Tabii bu soruların cevabı elbette ki Anayasa Mahkemesi verecek. Ama düz bir vatandaşa bir gazeteci olarak bunu anlattığımızda sadece arafta kalır ve neyin ne olduğunu anlayamaz.

Bunu bekleyip göreceğiz. Kim bilir belki de yeniden Anayasa'nın revize edilmesi en erken zamanda gündeme gelmeli.

MECLİS'E DÜZENLEME VE DİSİPLİN ŞART !

Yeri gelmişken bu konuyu da irdelemek lazım. Cuma gününe yazacaktım ama kısmet olmadı. Koordinasyon ofisiyle ilgili mecliste uzun süren konuşmalar oldu geçtiğimiz hafta. Yasanın geçmemesi için hem muhalefet partileri hem de meclisin dışındaki gençler protestolar yaptı. Bu arada koordinasyon yasasına ben de karşıyım, bunu yeri gelmişken söyleyim ancak gençlerin Meclis oturumuna girip vekillere köpek diye sövmesi ve Meclis salonunda pankart açması artık kabul edilebilir bir şey değil. Bunun CTP ile ya da barış söyle meclis ile bir alakası yok. Meclis Başkanı Sibel Siber'in artık mecliste bazı alışıla gelmiş ve hiçbir demokrasinin tavan yaptığı ülkelerde bile olmayan uygulamaları kaldırması gerekiyor. Dünyanın hangi ülkesinde meclis oturumunun olduğu yere vatandaşlar girer ve izler? Ya da eylem yapar ya da pankart açar? Yok böyle bir dünya.

Bu yaşananlar bizim ne kadar küçük düşündüğümüzü ve hala birçok şeyi ne kadar da birincil olarak yaşadığımızı anlatıyor aslında bize. Böyle meclis olmaz dostlar.

İlgili yasası varsa yasayla, meclis içi düzenleme yetkisi varsa Meclis başkanının yetkiyle bunu ivedi olarak düzenlemesi gerekir.

Vay CTP de bunu yapacaktı söylemlerine kimse kapılmasın, bu devlet ciddiyeti ile alakalı bir durum.

MECLİS TEHLİKE ALTINDA

Gençler girdi ve pankart açtılar Meclis oturumu sırasında. Sövmeler saymalar, bunun adı protesto oldu. Meclis başkanı anında oturuma ara verdi tamam hu yerinde bir tavır belki ama ya bu gençlerin arasına bir PKK'lı karışsa ve bir bomba fırlatsa vekillerin üzerine ne olacak?

Ya bu gençlerin arasına birileri bir grup sızdırsa ve meclise girip vekiller darp edilse?

Türkiye karşıtı gruplar her ülke de olduğu gibi Kıbrıs'ta da var. Bakın KKTC'de demiyorum. Yahu bizim koordinasyon ofisi tartışmamız Edon'u ya da Akel'i ne ilgilendiriyor ki bu işe ortak olup "bizde bu ofisi istemiyoruz" diye pankart açıyorlar?

Bir gazeteci olarak benim aklıma KKTC'de yapılan eylemleri Güney organize ediyor düşüncesi geliyor ister istemez. Safça protestosunu yapanlar da var düşmanca yapanlar da var. Bir eylem esnasında kimse bunun ayrımına varamaz ki.

Bizim memlekette herkes depreks içiyor ya o nedenle hiçbir kötü olay olmaz, peki olduğunda yaşanacakların sonucunu kim verecek. Yaralanan vekillerin dayak yiyen eylemcilerin ve sarsılan Meclis ve Devlet otoritesinin hesabını kim verecek?

Kimse !!

MECLİS SALONUNA SADECE GAZETECİLER ALINMALI

Vekillerin hemen yanı başında olacaksa gazeteciler oturup izleyip haberini yapacak. Zaten meclis salonu beş yüz kişilik oturma potansiyeline sahip değil ki otursun da vatandaş olup biteni izlesin.

Gazetecisi girer sendika temsilcisi girer takip eder en fazla, o kadar. Başkaları değil. Bunun demokrasi ile değil doğrudan anarşi ile bağlantısı var. Meclis salonu ya da bahçesi eylem yapma yeri değil ki.

MECLİS BAŞKANLIĞI DÜZENLEME YAPABİLİR Mİ?

Bu son derece önemli bir sorun.Başkanımız günün sonunda CTP'li bir vekil ve CTP disiplinine bağlı bir vekil. Çok değerli, ve önemli biri Sibel hanım. Bu ülkenin bana göre olmazsa olmaz siyasetçilerinden biri. Koordinasyon ofisi yasasını her ne kadar CTP imzalamış olsa dahi şu an bu anlaşmanın onaylanmasına ve yürürlüğe girmesine karşılar. Bu nedenle eylemcilerin Meclis salonunda eylem yapmasını yasaklayabilirler mi bilemem, daha doğrusu sanmam.

Ancak kimse unutmamalı ki yıllar önce bu meclis eylemciler tarafından basıldı ve çevik kuvvet müdahale etti. Daha da önemlisi Kıbrıs eski Kıbrıs değil. PKK bu bölgede daha etkin, İşid daha etkin, hızla bir çözüme gidiliyor ortamını bozmak isteyen Türk ve Rumlar var. Meclis fitilin ateşlenebileceği en basit merkezlerden biri.

Aman dikkat !!!

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Taşın mı testiye, testinin mi taşa çarptığının önemi yoktur, her iki durumda da oIan testiye oIur.

İNGİLİZ ATA SÖZÜ

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.