Amerika, Gülen'i vermez

Yayın Tarihi: 19/07/16 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Eğri oturalım doğru konuşalım. Hoca efendi neden İngiltere de ya da Almanya da ya da dünyanın bir başka ülkesinde yaşamak yerine Amerika'yı tercih etmiştir. Örneğin bu İsrail de olabilirdi ama İsrail olması farklı dedikodulara neden olurdu. Bu nedenle özgürlükler ülkesi Amerika'da yaşıyordur hoca efendi. Kimse kusura bakmasın ama bu mesele derin bir meseledir. İsrail-ABD-Cemaat üçgeni meselesidir. Bu nedenle Amerika, Türkiye ses kaydı sunsa bile "montajdır o biz inceledik" der gene de vermez. Bu nedenle kimse bu konuda umutlanmasın.

Şu da bir gerçek ki hem Türkiye'de hem KKTC'de cemaat üyesi çok insan var. Hoca efendiye tapıyor bu insanlar adeta, yani bunun belki de yaşlı ya da genç olmakla bir alakası yok. Bildiğiniz gibi Türkiye'den KKTC'ye seyahat edecek olanlar artık kimlikle gelemeyecekler ülkemize. Bu bir tür tedbir. Üstad sen bu tedbiri çok önceden alacaktın. Cemaat üyesi olan binlerce Türkiye yurttaşı olduğu iddia ediliyor.

Amerika Dışişleri Bakanı Kerry'nin Fetullah Gülen ile ilgili açıklamasını okudum dün. Kerry diyor ki "bugüne kadar hiç resmi olarak istenmedi ki değerlendirelim. Kanıtlarıyla birlikte dosyayı gönderin ispatlarsanız Gülen'i size verelim". Evet Amerika Dışişleri Bakanının açıklaması bu.

Top şimdi Türkiye'de; Türkiye'nin bunu ispatlaması lazım. Nasıl ispatlayacak peki?

Eskilerden kalma meşhur bir söz vardır; minareyi çalacak olan kılıfını hazırlar. Darbe yapacak olan bir kimse, ya da türlü eylemler yapacak olan bir zat bunu borazanla duyura duyura yapmayacağına göre, bu konuda kanıt bulmak kolay değil bence. Bu da yetmez zaten bu tür devlet adamını devirme, itibarsızlaştırma girişimleri mümkün mertebe gizli yapılır.

Örneğin somut kanıt isteyen Kerry'e şu sorular sorulabilir; Rus uçağını Türk jetleri kimin verdiği gazla düşürdü? Suriye'ye Türkiye'yi kim bulaştırdı? İlk başlarda İşid'i kim desteklettirdi ?

İşte sadece saydığım bu birkaç sorunun cevabı size kimi hatırlatıyorsa bu darbe girişiminin arkasındaki de odur. Buna sadece ne Fetullah Hoca diyebiliriz ne de Amerika.

ABD, NEDEN GÜLENİ VERMEZ?

Eğri oturalım doğru konuşalım. Hoca efendi neden İngiltere de ya da Almanya da ya da dünyanın bir başka ülkesinde yaşamak yerine Amerika'yı tercih etmiştir. Örneğin bu İsrail de olabilirdi ama İsrail olması farklı dedikodulara neden olurdu. Bu nedenle özgürlükler ülkesi Amerika'da yaşıyordur hoca efendi.

Kimse kusura bakmasın ama bu mesele derin bir meseledir. İsrail-ABD-Cemaat üçgeni meselesidir. Bu nedenle Amerika, Türkiye ses kaydı sunsa bile "montajdır o biz inceledik" der gene de vermez. Bu nedenle kimse bu konuda umutlanmasın.

Hoca efendiyle ilgili daha önce hiç yazı yazma ihtiyacı duymadım ancak Türkiye'de son beş yıldır yaşanan her sorunun ucu Fetullah hocaya dayanıyor. Aklımda almıyor yaşça ileri bir seviyede bulunan birinin hala Türkiye'nin düzeniyle, huzuruyla oynama hevesini.

TÜRKİYE VE KKTC'DE HAYRANI ÇOK

Şu da bir gerçek ki hem Türkiye'de hem KKTC'de cemaat üyesi çok insan var. Hoca efendiye tapıyor bu insanlar adeta, yani bunun belki de yaşlı ya da genç olmakla bir alakası yok.

Bildiğiniz gibi Türkiye'den KKTC'ye seyahat edecek olanlar artık kimlikle gelemeyecekler ülkemize. Bu bir tür tedbir.

Üstad sen bu tedbiri çok önceden alacaktın. Cemaat üyesi olan binlerce Türkiye yurttaşı olduğu iddia ediliyor. Yani sözüm ona KKTC başka bir devlet güya; hepimiz biliyoruz ki burası başka bir devlet olamadı, ta ki çözüm olsun olmayacak da bu nedenle KKTC'de de işler sıkı tutulmalı.

PİŞMAN OLMUŞLAR MIDIR?

Bir başka şekilde örnek verelim. Adama bakıyorsun adam Orgeneral olmuş, omzu yıldız dolu ama darbe peşinde. Hem de Ağustos ayında emekli çıkacak, yüklü bir maaş, ölünceye kadar saygı ve hürmet görecek, sade vatandaşın erişemeyeceği imkanlara erişecek. Düşünebiliyor musunuz? Adam orgeneral yahu; kalk sen darbe yap, üstelik de başarılı olma ihtimali düşük bir darbe operasyonu olduğunu birkaç gün sonra net olarak anlıyorsunuz.

Değdi mi diye sormak lazım. Koca koca generallerin polis sorgusundan sonraki hallerini hep birlikte gördük. Açıkçası ben üzüldüm, bunu gizlemeyeceğim, hepsinin yüzündeki pişmanlık ve ağlama duygusu son derece hakim, izledikçe kendi kendime sordum değdi mi bu yaptıklarınız diye.

Yüksek rütbeli bir asker kolay yetişmiyor, devlet bu insanlara hem yatırım yapıyor hem güveniyor ve gün geliyor ki asker yerine yılan beslemiş meğerse.

Sonuç olarak Türkiye itibarsızlaştırıldı, asker itibarsızlaştırıldı bunu yapmayı başardı yapmak isteyenler; halk hem devletine hem liderine sahip çıktı.

Ne yazık ki bunlar sadece bir başlangıç. Ankara işleri sıkı tutmalı…

******************

AVCILAR, TARSAN ÇİFTLİĞİNDEN ŞİKAYETÇİ

Çatalköy Avcılık Atıcılık Birliği Başkanı Ahmet Gök başta olmak üzere hafta sonu hem Arapköy'den hem de Çatalköy'den bazı avcı ve çevreciler beni aradı. Dertleri büyüktü. Arapköy'de bulunan su göletlerinin hızla kuruduğunu anlattılar bana. Birlik Başkanı Gök "Direktörlüğünü İşadamı Ünal Çağıner'in yürüttüğü Tarsan Çiftliği, Arapköy'de bulunan iki göleti de kullanıyor. Bu göletlerin biri ne yazık ki bu işletmel tarafından kurutuldu, şimdi de diğer göletin suyu tamamen bitirilmek üzere. Tarsan Çiftliği yetkilileri ile görüştük. Su çekimini durduracaklarını bize yaklaşık 50 gün önce söylemelerine rağmen göletin suyu çekilmeye devam ediliyor. İster Tarsan Çiftliği olsun ister başka bir kurum olsun yasal çerçevede su kullanımına biz karşı değiliz. Ancak bir göletin içindeki suyu çekme limitleriniz vardır. Kurutulan gölet kurutulmadan önce defalarca kez uyardık ama dinletemedik. Şimdi aynı işletme ikinci göleti kurutmak için uğraşıyor ve yapılan su çekimleri göletin içerisinde kalması gereken limitlerin çok altına düştü. Konuyu mahkemeye taşıyacağımızı sizin aracılığınızla duyurmak istiyoruz. Mesele avcılığın yayılmasından öte susuzluk çeken bir doğanın içinde doğal yaşamın sağlıklı bir şekilde devam etmesine fırsat yaratmaktır. İkinci göletin de kuruyacak olmasından sonra doğadaki hayvanlar nereden su bulup içecek. Bakınız göletlerin hiçbir şekilde kurumaması lazım, eğer bir gölet kurursa gelecek yıllarda yeniden su tutması çok zorlaşır. Bu son derece önemli ancak ne yazık ki bunu önemsenmiyor. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Sn Nazım Çavuşoğlu'nun bu konuya ivedi olarak eğilmesini istiyoruz. Aynı zamanda İçişleri Bakanımız Kutlu Evren'in de kendine bağlı kaymakamlığa talimat vererek bu su çekimini talep ediyoruz. İlgili işletme göletlerimizi kurutmaya devam ederse konuyu hızla yargıya taşıyacağız. Siyasiler artık doğaya verilen bu zarara dur demeli" dedi.

Tabii göletlerin varlığından ziyade içinin dolu olması önemli. İşadamı Sn Ünal Çağıner'i tanıdığımı düşünürüm ve Ünal bey değerli bir turizmci olmanın yanı sıra iyi de bir doğa dostudur. Umarım ikinci göletin kurumasının önüne geçersiniz Ünal bey…

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama…Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,

Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana…

Câhit Sıtkı Tarancı

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları