Çelebi: "Hakkımız yendi, davacıyız"

Yayın Tarihi: 19/08/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Çelebi: "Netice de bizim hakkımız olan bir araç hibesini İçişleri Bakanlığı kişisel tavır koyarak başka belediyeler veremez, vermemelidir. Dikmen Belediyesi çok geniş bir kitleye hizmet götürüyor. Öyle anlıyorum ki bir partizanlık olayıyla karşı karşıyayız yine. Kaymakamlığıyla, Bakanlığıyla bize takmış durumdalar bunu anlıyorum. En doğal hakkımız olan yargı sürecini yakın zamanda başlatıyoruz. Zaten bu konuyu tüm kamuoyuyla paylaşacağız. Bu basit bir olay değildir, hak gaspıdır"

Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi ile dostluğumuz çok eski yıllara dayanır. Beni tanıyanların bir kısmı Dikmen'de büyüdüğümü bilir. Her yazımda bunu belirtme ihtiyacı hissediyorum çünkü Dikmen'den yetişip ülke gündemine yön veren gazetecilerden biri olmam yalnız beni değil Dikmenlileri de oldukça ilgilendirir ve sevindirir. Dikmen'e her gittiğimde bu ilgiyi ve sevgiyi insanlardan görürüm. Köye gittiğimde diyeceğim ama Dikmen köy olmaktan çoktan çıkmış kelime anlamıyla dağın güneyinde otorite olmuş bir kent haline gelmiş durumda. Dikmen'in nereden nereye geldiğini en iyi bilenlerden biri olduğum için her fırsatta Dikmenli olduğumu belirtme ihtiyacı hissederim.

Uzun bir aradan sonra Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi'ye kahve içmek için uğradım. Yüksel Başkan her zamanki şakacı ve mizah duygusu üslubuyla karşıladı beni ve oturup kahve içtik. "Haberin olsun İçişleri Bakanlığı'nı dava ediyorum" diyerek başladı söze. İçişleri Bakanlığı'nın iyi işler yapmaya çalıştığını söyleyip sorunun ne olduğunu sordum.

Yüksel Başkan'a bir dokunup bin ah işittim desem yeridir. Çelebi "Ne kadar zorda bir belediye olduğumuzu söylemeye sanırım gerek yok. Tüm kaynaklarımızı Dikmen halkına ve bağlı köylerimize hizmet etmek için kullanıyoruz. En yapılmayacak en olmaz denilen işleri çok kısa zamanda başardık ve yatırımlarımız da devam ediyor. Her belediyede olduğu gibi bizim de araç sıkıntımız var ve birçoğu eski. Bazen gün oluyor bir araç değil mi işte o araç sizin için çok önemli oluyor. Çünkü vatandaş sizi hizmet edesiniz diye seçti mazeret üretiniz diye değil. Bir süre önce Avrupa Birliği yalnızca bizi değil; tüm belediyeleri inceledi ve belediyelere verilmek üzere dört adet çöp kamyonu hibe etti İçişleri Bakanlığı'na. Bu hibeyi de yaparken raporunda Dikmen Belediyesi'ne de bir tane verilmelidir diye yazılı tavsiyede bulundu. Diğer üç kamyon için de başka belediyeler için tavsiyede bulundu. Gelin görün ki İçişleri Bakanlığı sizin ihtiyacınız yoktur diyerek bize verilmesi raporla tavsiye edilen çöp kamyonunu başka belediyeye verdi. Tüm mevkidaşalarım halka hizmet götürme noktasında ciddi zorluklar yaşıyor bunu biliyorum. Ancak bize verilmesi konusunda raporunda tavsiyede bulunulmasına karşın ve bizim de ihtiyacımız olmasına karşın söz konusu çöp kamyonunun başka bir belediyeye verilmesi kabul edilemez. Konuyu çözmek için İçişleri Bakanı Sn. Kutlu Evren'i aradımsa da terslendim ve senin ihtiyacın yoktur cevabı aldım. Olacak gibi değil. Çöp kamyonu deyip geçmeyin; vatandaşın çöpünü toplamak zorundasınız, bu basit bir olay gibi gözükse de basit değil ki. Bu raporla birlikte İçişleri Bakanlığı'nı mahkemeye vereceğiz ve hakkımızı arayacağız. Neticede bizim hakkımız olan bir araç hibesini İçişleri Bakanlığı kişisel tavır koyarak başka belediyelere veremez, vermemelidir. Dikmen Belediyesi çok geniş bir kitleye hizmet götürüyor. Öyle anlıyorum ki bir partizanlık olayıyla karşı karşıyayız yine. Kaymakamlığıyla, Bakanlığıyla bize takmış durumdalar bunu anlıyorum. En doğal hakkımız olan yargı sürecini yakın zamanda başlatıyoruz. Zaten bu konuyu tüm kamuoyuyla paylaşacağız. Bu basit bir olay değildir, hak gaspıdır" dedi.

İçişleri Bakanlığı'nın tabii ki cevap hakları bakidir. Onu da köşemizde yayınlamaya hazırız.

Dikmen ne günlerden geçti

Sanırım en uygun ara başlık bu olurdu bu yazının devamına. Yahu Allah aşkına gerek Dikmen'de gerek Kırnı'da gerek Taşkent'te ne vardı ki 10 sene öncesine kadar. Ben söyleyeyim size davar pisliğinden başka hiçbir şey yoktu. Gerçekten yoktu. Bu saydığım köylere girdiğinizde sizi bir davar kokusu sarardı ki sormayın, düşman başına bir koku.

Adam asfalt dökmüş, kaldırım yapmış, park bahçe yapmış, su bağlamış, getirmiş ama bazılarına yaranamamış anladığım kadarıyla.

Şimdi bu yazıda başkan şunu yaptı bunu yaptı diye uzun uzun yazmanın anlamı yok. Belediye başkanıdır yapacak, görevi ama Yüksel Başkan'dan öncesine kadar kimse bir şey yapmamış usta.

Buradaki asıl mesele vizyonunuz ve niyetinizdir. Yüksel Başkan'da bu en üst düzeyde var. Makam arabasını değiştirdiğinde kendisini sitemlemiş ve "başka araba bulamadın ve pickup arabayı mı aldın, insan bir Mercedes alır" demiştim… "Mercedes'le köylerin en ücra yerinde yaşayanlara ulaşamam, benim işim yalnız Dikmen'de düz yolda değil; bize bağlı köylere, yardım isteyen evlere bu arabayla gidiyorum gardaş" demişti.

İnsanlar Çelebi'yi seviyorlar

Dikmen'i gezerken Yüksel Başkan'a köylülerin gelip seslenişini gördüm, çocukların gelip başkan diye sarılmalarına tanık oldum, içimden kendi kendime bu adam olmuş, pişmiş dedim. Uzun bir köy yürüyüşü oldu. Başkanın yüzünde insanların kendisine göstermiş olduğu sevgi ve saygıdan bir şeyleri başarmış olmanın mutluğu vardı, sanırım bir insan ancak başka insanları da mutlu ettiğinde bu yüz ifadesi oluyor.

Açıkçası bu ziyaret benim için iyi bir gözlem yazısı doğurdu. Elime bir liste alıp Yüksel Başkan neler yapmış neler diye yazabilirdim ama o tür bir yazı sadece bir propaganda yazısı olurdu.

Dikmen'e zaman zaman gidiyorum, Dikmen kendini çoktan aşmış, başkanın sihirli elleri değil; alın teri akmış zamanın davar kokan topraklarına.

Dikmen'den ayrılmadan köyün fırınından ortalığı bir ekmek kokusu sarmış ki sormayın, ekmeğimi de koltuğumun altına alıp Lefkoşa'nın yolunu tuttum.

Uyduğunda gel dedi köylüm ben ayrılırken, uyduğunda gel; içimden "gelirsem kalmaya gelirim artık" dedim.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem. Seninki gül oluyor aralarında..

CEMAL SÜREYYA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.