Daha çok vurun Sucuoğlu'na

Yayın Tarihi: 08/09/16 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ile her konuştuğumuzda ülke genelindeki hastanelerin içler acısı durumunu dinledim ama her konuştuğumuzda. Sohbet arasında "Sizden önceki bakanlar hiçbir şey mi yapmadılar?" diye sorduğumda "Herkes kendince bir şeyler yapmaya çalışmıştır, boş geç ben önüme bakıyorum ama hastaneler dökülüyor" cevabını almışımdır. Bu tür sohbetler hem canlı yayında hem de özel yaptığımız kahve sohbetlerinde hep tekrarlanmıştır.

Yani anlayacağınız kendinden önce görev almış ve ne yazık ki sağlık sistemini düzeltmek için pek de fazla bir şey yapma gayreti içinde olmamış eski mevkidaşlarını eleştirmeyi hep reddetmiştir Faiz Bey.

Hatta kendisine "Siz bu yenilikleri yapıyorsunuz, bugüne kadar yapılmayanları da eleştirin dediğimde"; "Eleştirmek bize bir şey kazandırmaz, şu an görevde benim ve yapılmayanı yapmak benim görevim" demiştir.

Böylesine mütevazı, alçak gönüllü ve bir o kadar heyecanlı bir Sağlık Bakanıdır Sucuoğlu.

Hastaneyi lağım bastı ha?

Neresinden başlayalım yazmaya. Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay bu durumu Facebook üzerinden paylaştı ve eleştirdi. Garipsedim eleştirisini. Bir partinin genel başkanı olarak Kıbrıs konusu gibi önemli mevzu ile ilgili ortaya ciddi tespitler koyuyor, mektuplar yazıyor. Son derece güzel. Zaman zaman da hükümeti eleştiriyor, bu da güzel. Peki yok mu bu partinin sağlıkla ilgili bir üyesi eleştiri yapsın. Demek ki yok, Halkın Partisi'nin birinci ilginç eksikliklerinden biri. Zaten canlı yayınlara ya Kudret Hoca çıkıyor ya da sosyal ortamlarda gaf işlemekle ün yapmış genel sekreterleri.

Bir genel başkan bu kadar basit bir konu için sosyal medyayı karıştırmaz. Diyeceksiniz ki şaka bir konu mu "lağım bastı onkoloji bölümünü" hiç olur mu şaka bir konu olsun. Yani devlet hastanesini lağım basmış bir parti eleştiri getirmesin mi bu konuya, getirsin tabi de "doğal döngüsü içinde sağlam görünen ve ihmalden kaynaklanmayan bir boru patlaması için de" tek başına iktidar adayı olan bir parti başkanına düşmez böyle basit konuları eleştirmek.

Bu benim bakış açım, ben böyle görüyorum. Ben beklerdim ki Halkın Partisi'nin sağlık konularıyla ilgili bir ferdi açıklama yapsın. Bunu garipsedim.

Bakan mı patlattı kanalizasyon borusunu yoksa hastane çalışanları mı? Kim bilebilir ki bu borunun patlayacağını, yani bu bir ihmal sonucu olmadı ki. Dersiniz ki "kardeşim hastanenin klimaları bozuk niye tamir etmiyorsun" gayet yerinde bir eleştiri; "dersiniz ki kardeşim hastanenin jeneratörleri bozuk bu ne biçim bir iş" gayet yerinde ama hastanenin lağım borusunu patladı, ihmalden patlamadı ki bu boru. Değişseydiler patlamazdı diyenler olacak, sağlam duran boruyu kim niye değişsin derim.

Yani her açıklamasında tek başına iktidarı hedefleyen bir partinin başkanının ciddi konularda eleştiri getirmesiydi doğru olan. Mesela sağlık sistemini eleştirebilirdi.

Halkın Partisi'nin sağlıkla ilgili reform niteliğinde herhangi bir açıklamasını hala görmedim, tarımla ilgili, ekonomiyle ilgili göremedim. Bunları konuşmuyor kimse Halkın Partisi'nde. Küçük dokunuşlar küçük nüanslar sadece.

Tek başına iktidara oynuyor bu parti! Tek kişilik kadroyla mı peki? Heyecanını yitirdiğini görüyorum adeta. Dev tespitler, dev dokunuşlar yok.

Kudret Hocadan daha büyük serzenişler beklerken boru patladı diyor hocam. Bu memlekette de birçoğunun tuvaleti tıkanıyor, ne yapalım peki?

Faiz Sucuoğlu'nun şu an reform niteliğinde attığı adımlar var, CTP döneminde unutulan bir sağlık sisteminden bahsediyoruz. Bir genel başkanın bile yapacağı bir eleştiri konusu değildir bence. Sağlıktan sorumlu genel başkan yardımcısı çıkar ve tüm eksiklikleri sayar, kamuoyu oluşturur örneğin.

Genel başkan makamındaki kişi kuşlara kedilere açıklama yapmaz, o partinin ilgili genel başkan yardımcısı ya da genel sekreter yardımcısı yapar bu tür eleştirileri.

Hal böyle olunca da tek adam görüntüsü çıkıyor Halkın Partisi'nde. Kusura bakmayın ama öyle.

Böyle siyaset olmaz hocam

Bir de yeri gelmişken Kudret Hocanın "Ya tek başına iktidar olur görev yaparız ya da koalisyon kurmayız muhalefette kalırız" açıklamasını çok yadırgadım. Bu nasıl bir açıklamadır böyle, bu nasıl kamuoyuna baskı şeklidir? Olur mu öyle şey? Yani halk ya sizi tek başına iktidar yapar ya da siz muhalefette kalır ve sadece eleştirirsiniz. Neden peki?

Çünkü diğer partiler kirli ama sizin partiniz temiz. Olur mu böyle bir yaklaşım? Halkın Partisi gül bahçesinde solmasın orada hep saklansın diye mi kurulmuş bir parti yoksa? Ben böyle bir partiye oy vermem.

Koalisyon gerekirse koalisyon kurarsınız ve ülkenize hizmet edersiniz. Ortağınız rüşvet yemeğe kalkarsa da deşifre eder erken seçime yürürsünüz. Yani şimdi Halkın Partisi birinci parti çıktı ama oyu tek başına hükümet kurmaya yetmiyor diye kirli gördükleri UBP-DP'ye ülkeyi mahkum edeceklerini mi söylüyor; öyle mi? Ben öyle anladım. Peki Halkın Partisi'ne oy verip onu birinci parti yapan ve ülkeyi yönetmesini isteyen seçmenine ihanet olmayacak mı bu tavır?

Yoksa Hitler'in, savaşı kaybedeceğinde "Alman halkı iyi savaşmadı, onlar yüzünden Berlin düşüyor ceza olarak ölsünler" örneğini mi reva görüyor Kudret Hoca?

Böyle siyaset böyle manifesto olmaz hocam. Çok ama çok yanlış bir yoldasınız.

Ya bizi tek başına iktidar yaparsınız ya da çekin aklınız başınıza gelsin demektir bu. Siz halka bunu mu reva görüyorsunuz?

Eğer buysa düşünceniz çıkmayın bu sahneye.

Kudret Özersay'ı ben farklı bir yere koyarım, zekasına güvenirim, dürüstlüğüne, temizliğine güvenirim, bu nedenle vizyon noksanı diğer partilerden ayrı bir yere koyarım ama hocanın bakış açısı ve siyaset yapma mantığı buysa yazık derim.

Bir de bu partide başka kimseler yok mu? Nerede bu partinin diğer yöneticileri, neden gazetelerde yok bu insanlar? Neden TV kanallarında göremiyoruz? Bu çok önemli bir eksiklik.

Hocanın gücüne gitmesin bu yazdıklarım, ama yanlış yürüyor.

CTP sağlık fukarası

Gelelim CTP'ye. Yayın organı verdi veriştirdi Sağlık Bakanı'na. Usta, en azından bu bakan doktorları tehdit etmiyor, en azından gıcık kaptığı doktorları sürmüyor oradan oraya, adı menfaate karışmıyor. En önemlisi yeni hastane yapımının sözünü Türkiye'den aldı ve yeni hastane için girişim başlattı. Doktor takviyesini, hemşire istihdamını artırdı. Yıllardır tamir edilmeyen hastane trafosunu yaptırdı, yıllardır bozuk klimaları yaptırdı. Görevini yapıyor sonuçta, Faiz Beyin övünmek gibi bir hakkı yok. Sağlık Bakanı ve yapacak. Ondan önceki bakanlar döneminde tüm sağlık sistemini lağım bastı şimdi o temizliyor. Kimse yazmıyor bunu ama. Doktorlar tehdit edildiğinde kimse bu tehditleri yazmadı, doktorlar sürgün yedinde kimse yazmadı bunları. E bunun da adı particilik oldu.

Bu ülkede değişmeyen mesele şu; topluma hep biz bittik, mahvolduk, işimiz hikayemesajı veriliyor. Yapılan iyi şeylerin üstü kapatıldığı gibi yapılmayanı eleştirmek yerine olmayanı söylemenin propagandası yapılıyor.

Kendi kendimizi adam yerine koymadığımızda biri laf edince asilik ruhumuz kabarıyor. Bizde siyaset üç para işte.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

O da senin gibi sevdi mi dediler. - İşte cevap veremediğim tek şey buydu...

Eğer bunu bilmiyorsan vazgeç dediler. - ''Vazgeçecek olsaydım sevmezdim'' dedim…

Can Yücel

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları