Güzelyurt Hastanesi ihalesi Kofalı'nın…

Yayın Tarihi: 20/01/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • İş adamı Ali Kofalı ile de kısa bir konuşma yaptık. Kofalı böylesine önemli bir projenin kendisi için prestij meselesi olduğunu ve bunu yapmaktan gurur duyduğunu anlattı bana. Benim önümde de Ali Kofalı'ya ihaleyi kazandı belgesi imzalı onaylı bir şekilde verildi.
  • Gelelim sonuca. Ortada kapı gibi Yüksek Mahkeme kararı var, Yüksek Mahkeme bu kadar önemli bir mesele ile ilgili kararı son derece süratli ve açık bir şekilde çözerek noktalamış ve diğer devlet kurumlarına da ışık tutarak örnek olmuştur.

Kuralları doğru şekilde uygulayan bir İhale Komisyonu Başkanı var; ihaleyi de Ali Kofalı hakkıyla kazandı. Umarım en iyi en sağlam şekilde bu hastaneyi ülkemize kazandırırlar.

Güzelyurt Hastane ihalesinin perde gerisi başlıklı yazımdan ötürü İhale Komisyonu Başkanı Çelebi Ilık beni aradı ve konuştuk. Çelebi Ilık'ı uzun yıllardır tanırım. Düzgün ve iyi bir karaktere sahip olduğunu bilirim. Ilık'la bizim dostluğumuz eskiye çok eskiye kötü gün dostluğuna dayanır.

Konu son derece ciddi bir konu. Havada rüşvet iddiaları uçuşuyor; bu konuyla ilgili müteahhitler birbirine girmiş durumda. Ilık'la telefonda kısa bir konuşma yaptık ve dün buluşmak üzere sözleştik. Makamına vardığımda ihaleyi kazanan müteahhit firmanın direktörü Ali Kofalı da ordaydı. İlk kez karşılaştık ve tanıştık.

Tabii yeri gelmişken belirtmekte fayda var. Çelebi Ilık İhale Komisyonu Başkanı sıfatıyla benimle Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş'tan izin alarak görüştü ve birazdan anlatacaklarımı bana anlattı.

Ilık'la yaptığımız bu söyleşi son derece yerinde ve doğru bir söyleşi oldu. Geçtiğimiz gün kaleme aldığım konuların eksik olduğunu ve anlatılanların da yanlış olduğunu öğrenmiş oldum. Gazeteci kaynağını açıklamaz.

Konuya girecek olursak.

Sağlık Bakanlığı Güzelyurt'a bir hastane yapılması için ihale açılmasını talep etti. Teknik kavram çok ben siz okurlarımın anlayacağı dilden basitçe yazıyorum; İhale Komisyonu Başkanlığı yasal mevzuat ne ise aynen onu uyguladı. Yasada bu tür büyük ihalelerde tek defada ibaresi var. Ilık'ın elindeki en büyük kanıt bu. Ilık yasa ne ise onu uyguladı ve tüm yazışmaları kuralına göre uyguladı. Bunların hepsini belgeleriyle ben gördüm.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı tek defa ibaresinin toplamda olması konusunda bir zeyilname yayınladı. Bunun üzerine İhale Komisyonu Başkanlığı bu zeyilnamenin uygun olmadığını ve yasal mevzuatın tüzükte yer aldığı gibi 16500 metrekare gibi büyük yapıların tek defada yapabileceğini belirten uyarı yazısını Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına gönderdi. İhaleye son başvuru tarihi 28 Aralık 2016'ydı.

Bayındırlık Bakanlığı geri dönmeye gecikti

Geçen günkü yazımda İhale Komisyonunun neden son gün düzeltme yapıp Ulaştırma Bakanlığına yazı gönderdiğini ve Ulaştırma Bakanlığının da son bir gün kala tekrar yeni bir zeyilname yapıp tek defaya döndüğünü sorgulamıştım.

Bana anlatılanlar ışığında İhale Komisyonu Başkanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığını bir gün kala uyarmış ve bakanlık da bu yanlıştan son andan dönmüş ancak onca ihale başvurusu otomatik olarak iptal olmuş ve bu kaos oluşmuştu.

Olay öyle değilmiş işte.

Ilık bana tüm belgeleri göstererek süreci anlattı.

İhale Komisyonu uyardı, Ulaştırma Bakanlığı dikkate almadı mı?

Bana anlatılanlardan sonra fotoğrafın rengi değişti ve benim aklımda başka soru işaretleri oluştu. 23 Aralık 2016 tarihinde İhale Komisyonu, Ulaştırma Bakanlığını uyaran bir yazı göndermesine ve yasal mevzuatı hatırlatmasına rağmen Ulaştırma Bakanlığı bir türlü geri dönmedi ve son gün yani 28 Aralık'tan bir gün önce 27 Aralık tarihinde geri dönüş yaparak bir zeyilname yayınlandı. Yasal mevzuat neyse ona dönülmüş oldu.

Bundan da şu anlaşılıyor ki her ne sebepten kaynaklanıyor bilemeyiz ama müteahhitler Ulaştırma Bakanlığının gecikmesinden dolayı mağdur oldu. Burada İhale Komisyonunun bir suçu yok.

Sağlık Bakanlığının ihale iptali

Ilık ile yaptığımız konuşmada bana "Biz bu ihaleye kuralına göre çıktık. 28 Aralık'tan sonra da itiraz olup olmadığını öğrenmek için ihaleyi kazanan firmanın kazandığını ilan edip astık. Son itiraz süresi 5 Ocak 2017'ydi. 3 Ocak 2017 tarihinde Sağlık Bakanlığından bir yazı geldi ve ihalenin iptal edilmesi istendi. Sağlık Bakanlığının böyle bir hakkı yok çünkü itiraz hakkı sadece ihale şartlarına uyan diğer firma tarafından yapılabilirdi. Burada Tosunoğlu İnşaat'tan bahsediyor. İhaleyi iptal ettim ve Sağlık Bakanlığına gönderdiğim yazıda aynı fikirde olmadığımı, bu görüşe katılmadığımı da yazdım. Olay mahkeme taşındı ve Yüksek Mahkeme önceki gün kararını verdi. Mahkeme, Sağlık Bakanlığının 3 Ocak tarihli iptal kararını iptal ettiğini açıkladı ve ihaleyi kazanan Ali Kofalı'ya haklarını iade etti. İşte bu mahkeme kararı (mahkeme kararını da gördüm). Sonuç olarak İhale Komisyonu olarak yasal mevzuat ne ise onu uyguladık ve mahkeme de bizi haklı buldu. Biz komisyon olarak hiçbir yanlı ve yanlış karar üretmedik. Yasa ne ise onu uyguladık. 10 ayda 210 milyonluk ihaleye çıktım tek bir mahkemem olmadı, 2017'de bu konuyla ilgili mahkemeye gittim onda da mahkeme İhale Komisyonunu haklı buldu. Hiçbir şaibeye, hiçbir yasa dışılığa izin verme çanak tutma tavrımız olamaz. Bu asla söz konusu değildir" şeklinde uzun uzun anlattı.

İş adamı Ali Kofalı ile de kısa bir konuşma yaptık. Kofalı böylesine önemli bir projenin kendisi için prestij meselesi olduğunu ve bunu yapmaktan gurur duyduğunu anlattı bana. Benim önümde de Ali Kofalı'ya ihaleyi kazandı belgesi imzalı onaylı bir şekilde verildi.

Gelelim sonuca. Ortada kapı gibi Yüksek Mahkeme kararı var, Yüksek Mahkeme bu kadar önemli bir mesele ile ilgili kararı son derece süratli ve açık bir şekilde çözerek noktalamış ve diğer devlet kurumlarına da ışık tutarak örnek olmuştur.

Kuralları doğru şekilde uygulayan bir İhale Komisyonu Başkanı var; ihaleyi de Ali Kofalı hakkıyla kazandı. Umarım en iyi en sağlam şekilde bu hastaneyi ülkemize kazandırırlar.

İlgili mahkeme kararının Sağlık Bakanlığına ulaştırıldığının da belgesini yine Çelebi Ilık bana gösterdi.

**************

Günün Sözü

DostIar üç kısımdır: Birincisi, kendisine sürekIi ihtiyaç duyuIan yemeğe benzer; işte bu akıIIı kimsedir. İkincisi (bazı vakitIer insanı yakaIayan) dert gibidir; bu da ahmak kimsedir. Üçüncüsü ise (derdi tedavi eden) iIaç gibidir; bu da mütefekkir kimsedir.

Caferi Sadık

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.