Ankara, hükümetten rahatsız

Yayın Tarihi: 04/04/17 07:30
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Büyükelçi Kanbay'ın tepkisini son derece yerinde ve doğru buluyorum. Neden biliyor musunuz? Çünkü Ankara hükümeti, buradaki Büyükelçiliği vasıtasıyla buraya tam bir refah dağıtıyor. Bunu yazınca da okuyunca da canımız sıkılıyor belki ama bu da gerçek. Maaşları ödeyemedik ver Ankara, suyumuz bitti ver Ankara, yol yapılacak, hastane yapılacak, köy yolu dökülecek ver Ankara. Adamlar da veriyor, neme lazım ama bizim siyasilerde de iş yok anlayacağınız. Bu kadar çaba, bu kadar proje, heba olmamalı. Hükümet üstüne düşeni yapmalı. Bilhassa Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün bu konuda ağırlığını koyması lazım.
  • Bildiğiniz gibi dün kısa süreliğine de olsa mesai saatleri değişti. Peki ne zamana kadar? Mayıs başına kadar böyle olacak mesailer; 16:15'te paydos. Mayıs ayında ne olacağını biliyor musunuz peki? 07:30-14:00. Memur öğlen ikide evine gidecek. Yahu Allah aşkına hangi akla hizmettir bu? Memurun veriminden hiçbir şekilde yararlanılmayacak. Bizim memlekette memur dediğimiz yapı en iyi maaşı çeken yapıysa, neden üç kuruşa serbest meslekte çalışanlar 8-17 çalışıyor da memur 7:30-14:00 çalışacak? Bunun adaleti nerede?

Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay'ın yaptığı bir açıklama gündeme damgasını vurdu. Gazeteler manşetlere taşıdı ama gazeteci arkadaşlar çok da üzerine düşmediler. Büyükelçi Kanbay son derece efendi ve ölçülü üslup kullanan bir büyükelçi, ancak açıklamalarında ifade ettiği bir cümle Ankara hükümetinin gidişattan pek de memnun olmadığını anlatıyor bize. Kanbay, "Bu şekilde lakayıt uygulamalarla biz bu adada bırakın suyu; hiçbir şeyi yönetemeyiz" dedi. http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/216703/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Belli ki KKTC'ye su geldi ama sorunları ile birlikte geldi. Söz konusu suyun gelme aşamasında defalarca kez yazdık çizdik; bu su geliyor ama bu suyla ilgili ne yapılacak, nasıl kullanılacak, suyu taşıyacak yer altı şebekeleri tamam mı? Hep bunları defalarca kez yazdık. Ama herkes suyun kaç para olacağıyla ilgilendi. Batacaktık bitecektik. Ne battık ne de bittik.

Halihazırda zaten küçük belediyelerin tamamı TC Yardım Heyeti'nin kapısında sabahlıyor. Belediyeler birçok ihtiyacını yardım heyetinden aldığı yardımlarla gideriyor. Anlayacağınız, batmış olan ve batmakta olan tüm belediyelerin yine elinden Türkiye Elçiliği tutuyor, UBP hükümeti değil. Kimse alınması ama Büyükelçi Kanbay nezdinde AK Parti hükümetinin desteği bu ülkeye her zaman olduğu gibi tam ve devamlı.

Ankara, Tarım Bakanlığı'na sitemkar

Yeri gelmişken söylemekte fayda var. Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş adaya yaptığı son ve uzun ziyarette Tarım Bakanlığı'nın pasifliğinden yakınmıştı. KKTC'nin doğu bölgesine gitmeyen, ulaşmayan su konusunu dile getirmişti. İşte geçtiğimiz hafta Büyükelçi Kanbay da bundan yakındı, belki isim vermedi ama adresi gösterdi.

"Kanbay, bu isale hatlarının akıllı sisteme bağlı olduğunu bu nedenle de herhangi bir zararın bilgisini hemen alabildiklerini anlatarak, bugün eline ulaşan raporda doğu bölgelerine su ulaştıran hatta tahribat olduğunu bunun da o bölgelerdeki insanları mağdur ettiğini kaydetti. Hem yerel yönetimlerden hem de şebekeleri olan kuruluşlardan zeminde yaptıkları çalışmalarda su şebekesinin planlarına özen göstermelerini isteyen Kanbay, "Devlet Su İşleri kendi döşediği su şebekesinin bilgilerini birkaç kez ilgili makamlara verdi. Ama bu dosyalar raflara atılıp hiç bakılmıyorsa ya da ilgililere ulaştırılmıyorsa bu bir eksiklik ve zafiyettir, bir an önce giderilmesi gerekir diye konuştu." http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/216703/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Son cümlesinden yola çıkarsak hem yerel yönetimlere yani İçişleri Bakanlığı'na hem de su konusunda Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı'na gönderme yapıyor; dosyalar raflara atılıp hiç bakılmıyorsa sözü bence son derece önemli.

Bakanlar kulak arkası yapmamalı!

Büyükelçi Kanbay'ın tepkisini son derece yerinde ve doğru buluyorum. Neden biliyor musunuz? Çünkü Ankara hükümeti, buradaki Büyükelçiliği vasıtasıyla buraya tam bir refah dağıtıyor. Bunu yazınca da okuyunca da canımız sıkılıyor belki ama bu da gerçek. Maaşları ödeyemedik ver Ankara, suyumuz bitti ver Ankara, yol yapılacak, hastane yapılacak, köy yolu dökülecek ver Ankara. Adamlar da veriyor, neme lazım ama bizim siyasilerde de iş yok anlayacağınız.

Bu kadar çaba, bu kadar proje, heba olmamalı. Hükümet üstüne düşeni yapmalı. Bilhassa Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün bu konuda ağırlığını koyması lazım.

Bizim memlekette zaman zaman hayrımıza işler yapılıyor ama inanın ki onlarda bile Ankara'nın zorlamaları var.

Seçimlere tam bir yıl var ve hükümetin ülkede kronikleşmiş ve çözülmesi zor görünen sorunları çözmek için yeteri kadar zamanı var, zamanı var ama niyeti yok işte onu da Büyükelçi'nin açıklamalarından anlıyoruz.

Bu ülkeye yazık ediliyor beyler, kimse kusura bakmasın.

Mesai saatleri protokole aykırı

Bildiğiniz gibi dün kısa süreliğine de olsa mesai saatleri değişti. Peki ne zaman kadar? Mayıs başına kadar böyle olacak mesailer; 16:15'te paydos. Mayıs ayında ne olacağını biliyor musunuz peki? 07:30-14:00. Memur öğlen ikide evine gidecek. Yahu Allah aşkına hangi akla hizmettir bu? Memurun veriminden hiçbir şekilde yararlanılmayacak. Bizim memlekette memur dediğimiz yapı en iyi maaşı çeken yapıysa, neden üç kuruşa serbest meslekte çalışanlar 8-17 çalışıyor da memur 7:30-14:00 çalışacak?

Bunun adaleti nerede?

Bu durum değişecek, yeni mesai saatlerine sevinen memurlar varsa boşuna sevinmesin. Çünkü bu uygulama Mali Protokol'e de uymuyor. Hükümet bunu paşa paşa değişecek. Ben de buraya not ettim.

Herhangi bir dağıtım şirketinde araç kullanan garip vatandaş sıcağın içinde dümen sallayacak ama klima altındaki memur saat iki olunca eve gidecek.

Olmaz üstadım; Allah götürmez.

Sonuç itibarıyla protokolü imzalayıp buna uymayan, projeleri uygulama noktasında isteksiz duran ve bazı bakanlarının adı rüşvetle anılan bir hükümetimiz var. Bakalım nereye varacak bu işin sonu...

**************

Remzi Gardiyanoğlu'nun zor günü

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu'nun kıymetli babası hakkın rahmetine kavuştu. Hepimiz üzüntüyle öğrendik bu durumu. Son zamanlarda doktorlar arasındaki eşitsizliğin giderilmesi yönünde son derece başarılı çalışmalar yapan ve bu ülkede aydın doktorlar sınıfına koyabileceğimiz Dr. Gardiyanoğlu'na sabırlar diliyorum. Babası eminim ki böyle değerli bir evlat yetiştirdiği için huzur içinde uyuyacaktır.

**************

Günün Sözü

Aynı kağıdın arka ve on yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen…

Aziz Nesin

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.