Çözüm için bir deneme daha…

Yayın Tarihi: 06/06/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Bu nedenle içimize ne kadar Rum geleceğinden çok ne kadar toprak vereceğimiz daha önemli. Yine Rum basınında çıkan haberlere göre belli köylerin adı zikrediliyor ancak bu ne kadar doğrudur onu da net olarak bilmiyoruz. Adı zikredilen köyler ise "Değirmenlik, Güzelyurt, Paşaköy, Vadili, Akdoğan ve Türkmenköy…" Bu köylere 90 bin de Rum yerleştirilecek. Rum basının iddiası bu yönde. Ne kadar doğrudur bunu bilmiyoruz.

Malum konu garantileri ise üç devlet oturup kendi anlaşacak. Fakat tüm konular aşılsa bile Türk tarafı olarak Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi olmaksızın herhangi bir anlaşmaya evet dememiz söz konusu değil. İşte bu noktada tüm konularda anlaşılsa bile Rum tarafı eğer ki bir çözüm istemiyorsa garantileri kabul etmeyecek ve görüşme masası sonuçsuz kalacak.

BM Özel Danışmanı Eide'nin dün akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısının ayrıntılarını süreci daha iyi anlayabilmek için mutlaka okuyun derim. Eide basında çıkan tüm haritaların yalan olduğunu, dışarıya harita verilmediğini ve görüşmelerin hem çok iyi hem de sonuç verici gittiğini açıkladı. İllaki bir referandum tarihi çıkmayabileceğini ancak siyasi bir başarı çerçevesinin de çıkabileceğini, umutlu olduğunu ve bu konferanstan olur da hiçbir sonuç alınamazsa başka konferans da olmayacağını söyledi. Bu durum da bize çözüme hem yakın olduğumuzu hem de BM'nin bu sorunu bitirme konusunda çok kararlı olduğunu anlatıyor.

New York'taki liderler buluşması yeniden çözüm umutlarını yeşertti. Mademki Rum kamuoyu Anastasiadis'e yüklenmeye başladı çözüm lehine gelişmeler başladı demektir. Öyle görünüyor ki liderler Cenevre'ye de gidecekler. Kıbrıs müzakerelerinde görüşmeler her ne kadar çok bilinmeyenli devam ediyor olsa dahi yapılan yorumları dinlediğimizde ve dışarıya sızan bilgilere baktığımızda olası bir çözüme yakın olduğumuz hissi yeniden doğuyor. Tabii çok çetrefilli bir süreç. Çözüm bekleyen konular belli.

DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK

Aslında çok önemli bir konu dönüşümlü başkanlık. Nüfus orantısın baktığımızda pek bir eşitlikten bahsedemesek de Türk tarafının en olmazsa olmazlarından biri de dönüşümlü başkanlık. Nüfus orantısına baktığımızda Rum tarafı bizim dört katımız. Ancak ada üzerinde iki eşit egemen devletten bahsediyorsak elbette ki eşit oranda bir hak sahibi olmamız gerekiyor. Yani Türklerin nüfusu az diye ülkeyi başkanlık statüsünde yönetme ve temsil etme hakkının elinden alınması gibi bir durum söz konusu olamaz. Dönüşümlü başkanlıktan vazgeçmek demek siyasi eşitlikten vazgeçmek anlamına geliyor ki bu durum biz Kıbrıslı Türkleri azınlık yapar.

Aslında Rum tarafı dönüşümlü başkanlık konusunda taviz vermeye hazır. Sadece bunu elinde iyi bir koz olarak kullanmaya çalışıyor ve bunda da başarılı oluyor. Biz Türklerin önem verdiği bir konu bu "azınlık olmamak, söz sahibi olmak ve Rumlarla onların dörtte bir oranında bir nüfusa sahip olmamıza karşın aynı oranda temsiliyet alabilmek." Bu bizim için çok önemli.

Günün sonunda adada bir çözüm olacaksa zaten, bir devleti bir yönetimi paylaşacaksak Rumlar için başkanlığı paylaşmak da son derece doğal. Ancak bu durum bizim için çok önemli ya, Rumlar da bunu onlar için önemli olan toprak ve nüfus konusunda kendi lehlerinde kullanmak istiyorlar.

Bunu Rum liderin yazılı olarak da taahhüt etmesi gerekiyor. Türk tarafı olarak bizlerde Rumların uzlaşmaz olduğunu ve çözüme uzak olduklarını bildiğimiz için elimizden ne kaçırmaya ne kadar taviz vermeye hazırız onu görmek istiyorlar.

Cumhurbaşkanı Akıncı da birçok konuda son derece hassas ve dikkatli davranıyor zira Anastasiadis bu konuda hiç de samimi değil.

Bakalım bu konu nereye varacak. Zira dün gece toprak ve harita konusu da masaya yatırılacaktı. En azından elimizde olan güvenilir bilgiler bu yönde.

TOPRAK KONUSUNDA NE DURUMDAYIZ VE NÜFUS?

Burada Rumların iki şartı var, daha doğrusu iki teklifi var. Ya Kuzey devletçiğine daha az Rum gelecek ve daha çok toprak vereceğiz ya da daha çok Rum gelecek ve daha az toprak vereceğiz. Eğer daha az toprak vermek istiyorsak yaklaşık olarak 90 bin Rum Kuzey'e yerleşecek. Tabii bu rakamlarda da tartışmalar var çünkü duygusal bağlılık konusu hala tartışılıyor. Kaç Rum hayatta, kaçı öldü kaçı kaldı ya da ne kadarı geri dönmek ister bunlar tartışma konusu.

Bana göre daha az toprak verilerek daha çok Rum'un gelmesi kabul edilmeli. Zira siz daha çok toprak verip daha az Rum gelmesini kabul etseniz de etmeseniz de sonuçta Kuzey devleti de Avrupa Birliği toprağı olacağından isteyen Rum ya da AB vatandaşı gelip Kıbrıs Türk devletinden toprak ya da mal satın alabilecek. Tabii ki bu konuda da kısıtlamalar var. Ama günün sonunda bu olabilecek.

Hepimiz biliyoruz ki biz Kıbrıslı Türkler malımızı satmaya dünden razıyız, yeter ki parayı görelim. Bu da işin başka acı gerçeği.

Bu nedenle içimize ne kadar Rum geleceğinden çok ne kadar toprak vereceğimiz daha önemli. Yine Rum basınında çıkan haberlere göre belli köylerin adı zikrediliyor ancak bu ne kadar doğrudur onu da net olarak bilmiyoruz. Adı zikredilen köyler ise "Değirmenlik, Güzelyurt, Paşaköy, Vadili, Akdoğan ve Türkmenköy…"

Bu köylere 90 bin de Rum yerleştirilecek. Rum basının iddiası bu yönde. Ne kadar doğrudur bunu bilmiyoruz.

Malum konu garantileri ise üç devlet oturup kendi anlaşacak. Fakat tüm konular aşılsa bile Türk tarafı olarak Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi olmaksızın herhangi bir anlaşmaya evet dememiz söz konusu değil.

İşte bu noktada tüm konularda anlaşılsa bile Rum tarafı eğer ki bir çözüm istemiyorsa garantileri kabul etmeyecek ve görüşme masası sonuçsuz kalacak.

Bunun olma ihtimali son derece yüksek, bunu da söylemek lazım. Zaten dönüşümlü başkanlıktan taviz vermeye hazır olan Rumların, toprak harita konusunda ne koparabileceklerini görmek istemelerinin ve bu konuda en başından beri ısrarcı olmalarının altında yatan düşüncenin de bu olduğunu gözlemledik bugüne kadar.

Sonuç olarak çözüm bulma çabaları yeniden ortaya konuluyor. Öyle tahmin ediyorum ki dananın kuyruğu bu sefer kopacak ama olumlu ya da olumsuz sonuçlanacak olması her iki kesim tarafından da önem arz ediyor

*************

Günün Sözü

Aşk; k?rşınd?kini bulunm?z Hint kum?şı s?nm?nl?, sersemin teki olduğunu ?nl?m?n ?r?sınd? geçen z?m?ndır.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.