Akıncı temkinli... Nikos rahat!

Yayın Tarihi: 28/06/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Liderlere baktığımızda ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı pek umutlu görmezken, Rum lider Nikos Anastasidis'i ise 2018 başında gerçekleşecek seçimlere hayli iyi malzemelerle gireceğini düşündüğünü görüyorum. Zira bu zirve olumsuz geçerse bu durum her zaman olduğu gibi en çok Rum tarafının işine yarayacak. Masada ne olacak diye sormayın zira masada her şey ama her şey olacak.
  • 2017 Ocak ayında Cenevre'de düzenlenen "Kıbrıs konferansında" bu sefer sahneye Yunanistan Dışişleri Bakanı Koçiyas çıktı ve Nikos'un konferansın yapılmasını engellemek için yaptığı muzırlıkların bir başka versiyonunu konferans başarılı olmasın diye Koçiyas sergiledi. Bakalım Rum lider bu sefer yine Atina kozunu oynayacak mı?

Liderler Crans Montana'ya vardı ve müzakereler bugün başlıyor. Eide'nin açıklamalarından son derece temkinli olduğunu anlıyoruz. Birçok kesim çözüm için pozitif konuşmaya çalışırken aslında ben çok umutlu değilim. Zira her ne kadar bu zirve bir son olmayacak olsa dahi olumsuzlukla sonuçlanması Kıbrıs sorununda oldukça uzun bir ara verilmesine neden olacak.

Liderlere baktığımızda ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı pek umutlu görmezken, Rum lider Nikos Anastasidis'i ise 2018 başında gerçekleşecek seçimlere hayli iyi malzemelerle gireceğini düşündüğünü görüyorum.

Zira bu zirve olumsuz geçerse bu durum her zaman olduğu gibi en çok Rum tarafının işine yarayacak.

Masada ne olacak diye sormayın zira masada her şey ama her şey olacak.

Dönüşümlü başkanlık

Aslında çok önemli bir konu dönüşümlü başkanlık. Nüfus orantısın baktığımızda pek bir eşitlikten bahsedemesek de Türk tarafının en olmazsa olmazlarından biri de dönüşümlü başkanlık. Nüfus orantısına baktığımızda Rum tarafı bizim dört katımız. Ancak ada üzerinde iki eşit egemen devletten bahsediyorsak elbette ki eşit oranda bir hak sahibi olmamız gerekiyor. Yani Türklerin nüfusu az diye ülkeyi başkanlık statüsünde yönetme ve temsil etme hakkının elinden alınması gibi bir durum söz konusu olamaz. Dönüşümlü başkanlıktan vazgeçmek demek siyasi eşitlikten vazgeçmek anlamına geliyor ki bu durum biz Kıbrıslı Türkleri azınlık yapar.

Aslında Rum tarafı dönüşümlü başkanlık konusunda taviz vermeye hazır. Sadece bunu elinde iyi bir koz olarak kullanmaya çalışıyor ve bunda da başarılı oluyor. Biz Türklerin önem verdiği bir konu bu "azınlık olmamak, söz sahibi olmak ve Rumlarla onların dörtte bir oranında bir nüfusa sahip olmamıza karşın aynı oranda temsiliyet alabilmek." Bu bizim için çok önemli.

Her ne kadar Rum tarafı bu konuda sözlü olur vermiş olsa da bu işi yokuşa sürmeye her zaman hazırlar. Çünkü asıl sorun siyasi eşitliği paylaşmak istememeleri.

Günün sonunda adada bir çözüm olacaksa zaten, bir devleti bir yönetimi paylaşacaksak Rumlar için başkanlığı paylaşmak da son derece doğal. Ancak bu durum bizim için çok nemli ya, Rumlar da bunu onlar için önemli olan toprak ve nüfus konusunda kendi lehlerinde kullanmak istiyorlar.

Toprak konusunda ne durumdayız ve nüfus?

Burada Rumların iki şartı var, daha doğrusu iki teklifi var. Ya kuzey devletçiğine daha az Rum gelecek ve daha çok toprak vereceğiz ya da daha çok Rum gelecek ve daha az toprak vereceğiz. Eğer daha az toprak vermek istiyorsak yaklaşık olarak 90 bin Rum Kuzey'e yerleşecek. Tabii bu rakamlarda da tartışmalar var çünkü duygusal bağlılık konusu hala tartışılıyor. Kaç Rum hayatta, kaçı öldü kaçı kaldı ya da ne kadarı geri dönmek ister bunlar tartışma konusu.

Bana göre daha az toprak verilerek daha çok Rum'un gelmesi kabul edilmeli. Zira siz daha çok toprak verip daha az Rum gelmesini kabul etseniz de etmeseniz de sonuçta Kuzey devleti de Avrupa Birliği toprağı olacağından isteyen Rum ya da AB vatandaşı gelip Kıbrıs Türk devletinden toprak ya da mal satın alabilecek. Tabii ki bu konuda da kısıtlamalar var. Ama günün sonunda bu olabilecek.

Hepimiz biliyoruz ki biz Kıbrıslı Türkler malımızı satmaya dünden razıyız, yeter ki parayı görelim. Bu da işin başka acı gerçeği.

Garantiler

Malum konu garantileri ise üç devlet oturup kendi anlaşacak. Fakat tüm konular aşılsa bile Türk tarafı olarak Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi olmaksızın herhangi bir anlaşmaya evet dememiz söz konusu değil.

İşte bu noktada tüm konularda anlaşılsa bile Rum tarafı eğer ki bir çözüm istemiyorsa garantileri kabul etmeyecek ve görüşme masası sonuçsuz kalacak.

Bunun olma ihtimali son derece yüksek, bunu da söylemek lazım. Ama garantiler ve asker konusunda bazı açılımlar olacağını da artık biliyoruz. Aslında bu konunun çözülmesi çok da zor değil ama Rumların yaklaşımı son derece önemli. Eğer çözüm niyetleri yoksa işi yokuşa sürmek onlar için son derece kolay olacak. Bir diğer taraftan da bu sefer farklı zorluklarla karşılaşacaklarını düşünüyorum.

İki liderin yanı sıra üç garantör ülkenin olduğu bir ortamda ancak bu görüşülebilir. Güvenlik ve garantiler başlığı bir yandan görüşülürken, diğer yandan liderler arasında diğer bütün başlıkların paralel bir biçimde ve birbiriyle bağlantılı görüşülüp sonuçlandırılması gerekiyor.

Türk tarafı buna hazır gözüküyor. Maalesef Rum tarafı ne zaman konu bu son aşamaya gelse ya konferansı yaptırmamak ya ertelemek ya da erken kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Mont Pelerin 1'de konferans tarihi saptanacaktı, Nikos hazır değilim diyerek ara istedi. Mont Pelerin 2'de yine konferans tarihi saptanacaktı, konferans tarihi saptanmasın diye olmadık uç taleplerde bulundu Akıncı'nın sözcüsü Barış Burcu bunu maksimalist talepler olarak nitelendirmişti o zaman, zaman Barış Burcu'yu haklı çıkardı, çünkü BM'nin devreye girmesi ile 1 Aralık'ta Rum tarafı bütün maksimalist taleplerini geri çekmek zorunda kalarak, 2017 Ocak ayında konferansın toplanmasına onay vermek zorunda kalmışlardı.

2017 Ocak ayında Cenevre'de düzenlenen "Kıbrıs konferansında" bu sefer sahneye Yunanistan Dışişleri Bakanı Koçiyas çıktı ve Nikos'un konferansın yapılmasını engellemek için yaptığı muzırlıkların bir başka versiyonunu konferans başarılı olmasın diye Koçiyas sergiledi.

Bakalım Rum lider bu sefer yine Atina kozunu oynayacak mı?

*************

Günün Sözü

Aşk; k?rşınd?kini bulunm?z Hint kum?şı s?nm?nl?, sersemin teki olduğunu ?nl?m?n ?r?sınd? geçen z?m?ndır.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları