Ertuğruloğlu'na Ankara rüzgarı esiyor

Yayın Tarihi: 11/10/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Cumhurbaşkanı Akıncı'yı eleştirilerin de kısmen haklı olduğu konular var. Maronitlerle ilgili göstermiş olduğu tepkilerde de haklılık yanı var. Örneğin Genel Yayın Yönetmenimiz Rasıh Reşat dün çok güzel bir yazı kaleme aldı. Reşat yazısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner ile Ertuğruloğlu'nun Maronit konusunu aslında küçük birkaç hamle ile bizim lehimize ve Rumların aleyhine çevirebileceğini anlattı. Son derece de makul bir yazı ve mantıklı bazı öneriler getirdi.
  • Bu sorunun cevabı net olarak evet değil. Gönlünde var mı Tahsin beyin evet var. Ama Tahsin beyin gönlünde olanla başka yerlerin gönlünde olanlar farklı olabilir. Her şey 2018 seçimlerine bağlı. Kim ne derse desin Tahsin beyi hem kabinede hem milletvekilleri arasında destekleyenler var. Zaman ne gösterecek bekleyip görmek lazım.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nun geçtiğimiz hafta bitimine yakın yapmış olduğu basın toplantısının yankıları bugün daha çok yer buldu. Meclis'in dünkü oturumunda Ertuğruloğlu'na adeta herkes yüklendi. Malum araya hafta sonu girdi. Aslında Ertuğruloğlu'nun basın toplantısıyla ilgili dün ben de bir yazı kaleme alacaktım ama Ticaret Odası ile ilgili yazımı ertelemek yerine bugünkü yazıyı ertelemeyi tercih ettim. Ertuğruloğlu'nun basın toplantısının geneline şöyle bir bakalım. Hem içinde hem de zihinlerin ardında ne içeriyor. Bir kere yeri gelmişken şunu söylemekte fayda. UBP içindeki bazı kesimler Ertuğruloğlu'nun Cumhurbaşkanı Akıncı'yı sert bir dille eleştirmesinden rahatsız oldu. Ne kadar ilginçtir ki Başbakanlık Özel Kalem Müdürü sevgili dostum Sami Osmanlı; Bakan Ertuğruloğlu'nun basın toplantısını bir kesit olarak Facebook sayfasından paylaştı. Yakın geçmişe kadar Bakan Ertuğruloğlu ile Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün aralarının limoni olduğunu gözlemlemiştik. Bu paylaşım en azından Özgürgün ile Ertuğruloğlu'nun arasındaki buzların biraz eridiğini düşünmeme neden oldu.

Ertuğruloğlu'nu bu yazımızda sadece bir boyutuyla ele almayacağız. Benim yakinen sevdiğim ve değer verdiğim bir politikacıdır. Dünya görüşlerimiz çok uyuşmasa da benim nazarımda değerli düzgün bir adam olmuştur. Fevri çıkışlarını hiçbir zaman benimsemedim ama en nihayet bu da Tahsin beyin kendi yapısı ve üslubu diyelim.

Öncelikle basın toplantısıyla yola çıkalım.

Lan kelimesi ve söylenen onca önemli konu

Şimdi Tahsin bey diyecek ki o kadar laf ettim herkes de bu lan kelimesine taktı. Taktı çünkü halihazırda Tahsin beyin şahin bir politikacı olmasından dolayı zaman zaman yaptığı sert çıkışları içerisinde pek çok haklılık içerse dahi toplum tarafından tepkiyle karşılanabiliyor.

Lan kelimesi belki Tahsin beyin ağzından bir anda çıkıverdi yoksa Ertuğruloğlu böyle kelimeleri kullanan biri değil. Bu kadar yıldır tanırım çok düzgün diyeceğiniz bazı bakanların ağzından çok duymuşumdur ama Tahsin beyin ağzından hiç duymadım.

Cumhurbaşkanı Akıncı'yı eleştirilerinde kısmen haklı olduğu konular var. Maronitlerle ilgili göstermiş olduğu tepkilerde de haklılık yanı var. Örneğin Genel Yayın Yönetmenimiz Rasıh Reşat dün çok güzel bir yazı kaleme aldı. Reşat yazısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner ile Ertuğruloğlu'nun Maronit konusunu aslında küçük birkaç hamle ile bizim lehimize ve Rumların aleyhine çevirebileceğini anlattı. Son derece de makul bir yazı ve mantıklı bazı öneriler getirdi.

Tabii Rumlar aleyhte propaganda için azınlık Maronitleri kullanıyor, Maronitlerin de işine geliyor bu durum. Siz sanıyor musunuz ki Maronitler mağdurdur? Ekmek elden su gölden misali Rum tarafından aldıkları yardımlarla yaşıyorlar, çalışıyorlar. Halihazırda Cumhurbaşkanı Akıncı'nın da çabalarıyla mal-mülk problemleri de çözülüyor ki Akıncı'nın attığı son derece önemli adımlardan biriydi bence bu konu.

Tabii Akıncı ile Ertuğruloğlu'nu yani bu ikilinin aynı düşünmesini bekleyemeyiz. Siyasi görüşleri de farklı halihazırda. Akıncı'nın tavrı daha yapıcı, daha sakin daha uzlaşıcı; Ertuğruloğlu'nun tavrı ise daha sert daha milliyetçi.

Hal böyle olunca da sık sık her iki siyasinin çatıştığını görüyoruz.

Tahsin beyin burada dikkat etmesi gereken en önemli konu ise eleştiri yaptığı kişinin bu ülkenin Devlet Başkanı olduğunu unutmaması gerektiğidir. Yani eleştiriler ağır bir saldırıya dönüşmemeli. Zaten kimse Tahsin beyden çözüm konusunda Akıncı gibi davranmasını beklemiyor.

Burada asıl sorun aslında şu. Rumlar hiçbir şekilde çözüm istemiyor. Biz Türkleri de Maronitler gibi azınlık gördükleri için devleti de yönetimini de paylaşmak istemiyorlar.

Cumhurbaşkanı Akıncı bunu daha yumuşak ve daha yapıcı onarmaya çalışırken ki onarılmayacak durumda olduğunu zaten Akıncı'nın kendisi de söylüyor; Tahsin bey doğrudan kestirip atıyor ve "Adamlar zaten bizi istemiyor kapatın artık bu çözüm işini" cümlesini sert bir şekilde ifade ediyor.

Böyle olunca da Ertuğruloğlu çözüm düşmanı Akıncı çözümcü oluyor. Ama fazla sert olmak Kıbrıslı Türk seçmenin ilgisini çekmiyor.

Tabii Ertuğruloğlu'nun aklının bir yerinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı yattığı da artık herkesçe bilinen bir gerçek.

Tahsin beyin bir başka yapması gereken de Rumların bizi istemediği ve aslında kolay kolay bir çözüm olmayacağı gerçeğini daha yapıcı şekilde halka anlatması gerektiği gerçeğidir.

Demem o ki herkesin istediğini istediği gibi söyleyebildiği ülkemizde siyasiler tezlerini ortaya koyarken sivrilerek değil ikna ederek bunu yapmalı.

Ertuğruloğlu Cumhurbaşkanlığına aday mı?

Bu sorunun cevabı net olarak evet değil. Gönlünde var mı Tahsin beyin evet var. Ama Tahsin beyin gönlünde olanla başka yerlerin gönlünde olanlar farklı olabilir. Her şey 2018 seçimlerine bağlı. Kim ne ders edesin Tahsin beyi hem kabinede hem milletvekilleri arasında destekleyenler var. Zaman ne gösterecek bekleyip görmek lazım.

Aslında çok şeyler yazardım buraya ama her şeyin bir zamanı var deyip bırakıyorum.

*************

Altıner'e devam et baskısı

KITREB Başkanı İbrahim Altıner. Kendisi yakın dostum. Soy isim benzerliğimiz de var. Son derece başarılı bir rehber olmasının yanı sıra Rehberler Birliği Başkanlığını da oldukça iyi götürüyor. Yakında gerçekleşecek KITREB Genel Kurulu'nda artık görevi bırakmayı düşündüğünü öğrendim. Fakat duyduğuma göre Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile KITREB üyeleri devam etmesi yönünde Altıner'e ciddi baskı yapıyorlarmış. Belki bir dönem daha fena olmaz Başkan. Son durumu sormak için aradımsa da ulaşamadım, belki bir kahve vacip oldu.

***********

Günün Sözü

Yalnızların anlayamadığı tek şey bu; tek başına özgürlük ne işe yarayacak…

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.