Başbakan'ın özel hayatı kimseyi bağlamaz, çok konuşmayın!

Yayın Tarihi: 08/11/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Evet bir süreden beridir Başbakan Özgürgün eşinden ayrılma süreci içindedir. Bunu tüm memleket zaten biliyor, biliyor bilmesine de bundan kime ne? Başbakan da günün sonunda herkes gibi bir yurttaştır ve özel hayatı vardır. Bunun hunharca gazete manşetlerinde malzeme yapılması hiç ahlaki değil. Bunu yapanların da özel hayatı başka gazetelerde anlatılsa onların hoşuna gitmezdi diye düşünüyorum. Demem o ki herkesin özel hayatı da evlenmesi de boşanması da kendine. Hiç kimseyi ırgalamaz ve kimseyi ilgilendirmez.

Anayasa yurttaşların özel hayatının gizliliğini koruma altına alır. Ama bizim memlekette pek böyle şeylere bakılmıyor anlaşılan.

ANAYASA Madde 19 (1). Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Adli kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar saklıdır.

Seçim çalışmalarının başlamasıyla birlikte hem seçim propagandası hem de hakaretler de başladı. Malum konu; bir süreden beridir Başbakan Hüseyin Ögürgün'ün özel hayatı gündeme taşınıyor ya da taşınmaya çalışılıyor. Gazetecilikte işte biz buna bel atı vurma diyoruz ki bu memlekette birçok insanın belinin altı kirlidir. Yani bel altı konuşmaya başlayacak olursak çok insan rezil olur bu memlekette. Peki doğru olan bu mu? Tabii ki hayır.
TDP'den aday olan Av. Boysan Bora'nın açıklamalarını hiç doğru bulmadığımı söylemek isterim. Bu düşüncem hedefteki kişinin Başbakan olması değil herhangi bir KKTC yurttaşı olmasıdır. Anayasa yurttaşların özel hayatının gizliliğini koruma altına alır. Ama bizim memlekette pek böyle şeylere bakılmıyor anlaşılan.

Alın size Anayasa'nın ilgili maddesi işte.

Özel Hayatın Gizliliği
Madde 19
(1) Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Adli kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar saklıdır.
(2) Yasanın açıkça gösterdiği durumlarda, usulüne göre verilmiş mahkeme veya yargıç kararı olmadıkça, ulusal güvenlik ve kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan durumlarda da, yasa ile yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz.

Yargı böyle şeylere izin vermemeli

Bakınız anayasanın ilgili maddesi açıkça bu durumu ortaya koyuyor. Bir yurttaşın boşanma davası kamuya malzeme yapılıyor. Başbakan'ın ivedilikle yargıya başvurması gerekir. Belki bu iş büyümesin diye başbakan sessiz kalacaktır ama kalmamalı. Yargı da bu konuda gerekli uyarıları yapması. Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik'in bu konularda hassas ve duyarlı olacağını düşünüyorum.

Evet bir süreden beridir Başbakan Özgürgün eşinden ayrılma süreci içindedir. Bunu tüm memleket zaten biliyor, biliyor bilmesine de bundan kime ne? Başbakan da günün sonunda herkes gibi bir yurttaştır ve özel hayatı vardır. Bunun hunharca gazete manşetlerinde malzeme yapılması hiç ahlaki değil. Bunu yapanların da özel hayatı başka gazetelerde anlatılsa onların hoşuna gitmezdi diye düşünüyorum.

Demem o ki herkesin özel hayatı da evlenmesi de boşanması da kendine. Hiç kimseyi ırgalamaz ve kimseyi ilgilendirmez.

Ama yazının başında da ifade ettiğim gibi; nasıl ki hiçbir vasfı bulunmayan bir inşaat işçisinin özel hayatı kendine aitse ve bunu kamuya mal etmek gibi bir hakkımız yoksa aynı koşullar herhangi bir bakan ve başbakan için de geçerlidir.

Başbakan eğer görevini kötüye kullanmışsa ya da bazı haksız kazançlar elde etmişse bunu çıkar belgeleriyle ortaya korsunuz ve yargılanmasını sağlarsınız ama böyle bir durum yok.

Ya da başbakan ülkeyi kötü yönetiyorsa çıkar bunu en sert şekilde eleştirirsiniz. Bunlar başka şeyler bir insanın boşanmasını gündeme taşımak başka bir şey.

Vatandaş bu tür şeylere prim vermez

Toplum bunlara prim vermez. Yani bu durum bir avukat tarafından hem de bir siyasi partiden aday olan biri tarafından yapılırsa bu durum daha da elem vericidir. Adınız gibi emin olun ki sokaktaki insan zerre kadar bu tür durumlarla ilgilenmez.

Amaç intikam almaksa o daha da çirkin bir durumdur ki Yargı böyle bir duruma hiç izin vermemelidir, yargı süreci hala devam eden bir meselenin kamuya taşınması ne kadar doğrudur.

Olacak iş mi Allah aşkına, şimdi çıkayım ben de ve filancanın sevgilisi filandır ya da filanca şöyledir diyeyim. Ne haddime ki?

Bunlar doğru şeyler değil.

Öyle insanların özel hayatını biliyoruz ki biz gazeteciler akıllara zarar ama yazmıyoruz, zira ayıp ve yanlış.

***

Avkıran Alanlı aday oluyor

Demokrat Parti İskele Milletvekili ve Meclis Başkan Yardımcısı Avkıran Alanlı'nın bir süre önce yeniden aday olmayacağı bilgisi yayılmıştı. Ancak Demokrat Parti içindeki güvenilir kaynaklarımdan aldığım bilgilere göre Hüseyin Alanlı yeniden aday olmayı ciddi ciddi düşünme moduna geçmiş ve bu yönde pozitif bir karar almaya hazırlanıyor. Hem DP'nin hem de İskele bölgesinin Alanlı'nın aday olması konusunda kendisine baskı yaptığını öğrendim. Aday olmanız bence de yerinde bir karar olur Hüseyin bey.

***

Hüdaoğlu'nun adaylığı sevinçle karşılandı

TDP Lefkoşa'daki adaylıkları için flaş isimler bulmaya başladı. Lefkoşa'nın tanınmış iki doktoru Suphi Hüdaoğlu ile Halil Hızal TDP'den aday oluyor. Toplum tarafından sevilen bu iki isim elbette ki TDP'ye ciddi bir ivme getirecek ama oy potansiyeli belli olan TDP'nin Lefkoşa'dan çıkaracağı aday sayısına göre de bazı isimler üzülecek diye düşünüyorum. Kim bilir Suphi beyin kazanması yakın gelecekte başka önemli gelişmeleri de beraberinde getirecektir. Hayırlısı diyelim şimdilik.

***

Günün Sözü

İyi bir kadınla iyi bir erkek birlikte değildir. Çünkü kadınlar, kötü erkeklere aşık olup iyi erkeklerle dertleşir.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları