Üye Eroğlu'nu dinlemedi

Yayın Tarihi: 20/11/17 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

* 230 bin olan seçmen sayısının tamamının sandık başına gitmeyeceğini biliyoruz. Genelde %70-75 arası seçmen sandığa gidiyor. Bu da demek oluyor ki yaklaşık 170 bin seçmen oy kullanacak. UBP'nin ortalama oyunu %34 koyarsak; yaklaşık 58 bin kişinin UBP'ye oy vereceğini yani mühür vuracağını iddia edebiliriz. Dışarıdan gelecek binlerce karma oyunda adayların sıralamasını daha net belirleyeceğini ve bu karma oylarda çok popüler, adı kirlenmemiş isimlerin daha ön plana çıkacağını iddia edebiliriz.

* Bu ön seçimden bir sonuç çıkarmak daha mümkün. UBP oyları içerisinde yaşadığı onca olumsuz olaya karşın Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün halen UBP seçmeninin üzerinde etkisi devam ediyor. Başbakan kabinesiyle her ne kadar ters düşmüş olsa dahi mesele var olma yok olma noktasına endekslendiğinde Tahsin Ertuğruloğlu haricinde Başbakan kabinesiyle çok sıkı bir iş birliği içinde diyebiliriz.

* Bu iş birliği seçimlere ne ölçüde yansıyacak işte orası biraz karışık. Zira kabinenin hemen hemen hepsinin genel başkanlık hayli var. İşte bu durum Özgürgün'ün aleyhine çalışan en önemli sorun.


UBP'nin aday belirleme seçimini ya da genel kurullarını İngiliz Kraliyet Ailesi'nin evlilik törenlerine benzetiyorum. Hayli şaşalı ve kalabalık geçiyor. En nihayet beklenen gün geldi ve UBP'li üyeler sandık başına gidip aday adaylarını seçip sıraladılar. Açıkçası çok da sürpriz bir fotoğraf çıkmadı karşımıza. Fakat aday belirleme seçiminin perde gerisinde yaşananlar tam da bizim memlekete göre entrikalar. Tabii bu seçimin şanslıları da vardı. Onlar da şüphesiz genel Başkanın kontenjana koyup kurtardığı isimlerdi.

Yine aday olup da kazanma potansiyeli olanların da aday adaylıkta kaybetmesi yine kontenjan adaylarının yerleştirilmesi ile sağlandı. Buna en bariz örnek olarak İskele bölgesinde Hamit Bakırcı ile Turgay Avcı'yı ifade edebiliriz. Her iki isim de sıralamayı geçebilseydi vekil seçilebilme ihtimalleri yüksekti.

UBP kolay bir parti değil. Bu partide siyaset yapmaya çalışmak hele hiç kolay değil.

UBP'nin üye sayısı abartıldığı kadar değilmiş

Yaklaşık olarak yedi bin UBP üyesi oy kullandı. UBP'nin öyle sanıldığı gibi 9-10 bin üyesi yokmuş demek ki. Kağıt üzerinde olması bir şey ifade etmiyormuş demek ki. Burada bir başka önemli nokta daha var ki, katılan 7 bin üye tam anlamıyla her bölgeye oy vermedi. Bu da bize gösteriyor ki; yüksek oy alan adayların adamları bu ön seçime uğraşlar sonucunda getirtilip oy kullanmaları sağlandı. Yani adaylar elbette ki doğal olarak ama parti disiplininden uzak bir biçimde ağırlıklı olarak kendi bölgelerine oy kullanmayı tercih ettiler.

UBP aday seçimi genel seçime bir ışık tutmaz

Aday sıralama seçimi olmazdan önce hayli abartıldı. O kadar bir abartıldı ki burada hangi sırada çıkacak olursa olsun bir aday genel seçimlerde de o sıralamada olma ihtimali var. Dahası eğer sıralamaya üst sıralarda girerse kesin milletvekili seçilme ihtimali var. 7 bini aşkın üyenin oy verdiği seçimde, Lefkoşa'yı baz olacak olursak ve en fazla oy alan Dr. Faiz Sucuoğlu'nu örnek verecek olursak şunu ifade edebiliriz ki 4784 oy alan Sucuoğlu, diğer yandan yaklaşık 2250 kişinin de oyunu almadı. Yani iki bini aşkın üye oy vermedi. Sanki de bu seçimde 7 bin değil 5 bin üye oy vermiş gibi oldu.

Faiz beyi örnek olsun diye verdim. Faiz beyin çok başarılı bir siyasetçi olduğunu hepimiz biliyoruz ama yeni oy verme sisteminde her ne kadar Sucuoğlu'nun seçilmesi garanti olsa dahi UBP üyelerinin oyları bunu garanti etmiyor. Anlatmaya çalıştığım bu.

Örneğin Girne bölgesine bakalım. İçişleri Bakanı Kutlu Evren; 4146 oy alarak Girne bölgesinin birincisi oldu. Hepimiz biliyoruz ki Evren'in UBP içinde Girne bölgesinde birinci çıkması ülke genelinde yapılacak seçimlerde ille ki seçileceği ya da birinci çıkacağı anlamına gelmiyor.

Yani demem o ki UBP üyelerinin oyları yaklaşık 230 bin seçmenin içerisinde devede ancak kulak olabilecek kadar az. Bir diğer deyişle ülke genelinin sadece % 3.04'ünü yansıtıyor. Takdir edersiniz ki bu bir kıstas olamaz sadece tahmin olabilir.

Eroğlu antipatisi hala devam ediyor

Oy verme işlemi gerçekleşene kadar Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun bu ön seçimi ciddi anlamda etkileyebileceği iddiası ortaya atıldı. Hatta tüm adaylar bir bir Derviş beyi ziyaret ettiler ve adeta yağ çektiler ama sonuca baktığımızda Derviş beyin dün yaşanan ön seçime pek de bir etkisinin olmadığını anlamış olduk.

Yine örnek verecek olursak Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst'ün liste dışı kalması için yoğun bir çaba sarf edildi. Son zamanlarda Derviş bey ile Dürüst'ün arasının kötü olduğunu biliyoruz. Kemal Dürüst'e Eroğlu tarafından operasyon yapılacağı yayıldı ve Derviş beye destek vermeyenler anında Dürüst'e destek verdiler; böylelikle de Güzelyurt bölgesinde seçimi ikinci sırada tamamlamış oldu.

Duyduğuma göre Başbakan Özgürgün kabinesini tam koruma altına aldı. Aksi takdirde Kutlu Evren, Nazım Çavuşoğlu, Sunat Atun birinci, Kemal Dürüst ikinci çıkamazdı. Bu ekibinin tamamının Derviş bey ile pek de sıcak ilişkiler içinde olduğunu söyleyemeyiz.

Seçime nasıl yansıyacak?

Gelelim en önemli soruya. UBP ön seçiminde yaşanan bu sıralamalar genel seçime nasıl yansıyacak? Yazının başında da ifade ettiğim gibi 7 bin üye genel seçmen sayısının sadece % 3,04'nü temsil ediyor. Seçimi birinci ve ikinci sırada tamamlayan adayların yanı sıra 3-4-5-6. Sıralarda tamamlayan adaylarında seçim kazanma ihtimallerinin yüksek olduğunu unutmayın. Çünkü genel seçimlerde UBP'li olmayan ama UBP'ye sempati duyan, ya da karma kullanacak olup bakanlar dışında başka isimlere yoğunlaşacak olan binlerce seçmen var.

230 bin olan seçmen sayısının tamamının sandık başına gitmeyeceğini biliyoruz. Genelde %70-75 arası seçmen sandığa gidiyor. Bu da demek oluyor ki yaklaşık 170 bin seçmen oy kullanacak. UBP'nin ortalama oyunu %34 koyarsak; yaklaşık 58 bin kişinin UBP'ye oy vereceğini yani mühür vuracağını iddia edebiliriz. Dışarıdan gelecek binlerce karma oyunda adayların sıralamasını daha net belirleyeceğini ve bu karma oylarda çok popüler, adı kirlenmemiş isimlerin daha ön plana çıkacağını iddia edebiliriz.

Demem o ki kimse birinci ya da ikinci çıktı diye zil takıp oynamasın.

Örneğin kontenjanların ille ki seçim kazanacağını ön görmemiz beklenemez. Genel de kontenjan adayları seçim kaybeden kişiler olur. Tabii bu sefer UBP'nin kontenjan adaylarının çoğu güçlü isimler. Bu durum da bize sonucunu kestiremeyeceğimiz bir seçim yaşayacağımızı anlatıyor.

Başbakan partiye hala hakim

Bu ön seçimden bir sonuç çıkarmak daha mümkün. UBP oyları içerisinde yaşadığı onca olumsuz olaya karşın Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün halen UBP seçmeninin üzerinde etkisi devam ediyor. Başbakan kabinesiyle her ne kadar ters düşmüş olsa dahi mesele var olma yok olma noktasına endekslendiğinde Tahsin Ertuğruloğlu haricinde Başbakan kabinesiyle çok sıkı bir işbirliği içinde diyebiliriz.

Bu işbirliği seçimlere ne ölçüde yansıyacak işte orası biraz karışık. Zira kabinenin hemen hemen hepsinin genel başkanlık hayli var. İşte bu durum Özgürgün'ün aleyhine çalışan en önemli sorun.

Demiyorum ki Özgürgün seçilmeyecek ama bu yönde kendisine operasyon yapılacağına adım gibi eminim.

Sonuç olarak UBP üyelerine hakim olmak önemli ama bu kapının dışında oy verecek ortalama 51 bin UBP'li seçmen daha var .

Aklınızda olsun…

***

Günün Sözü

Demokrasilerde halk, tüm yanlışları denedikten sonra doğru olanı bulur.

Wİnston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları