Tufan Hoca'yı kararlı gördüm; peki ya sonrası?

• Tabii burada en önemli soru olarak aklıma şu geliyor; CTP eğer ikinci parti çıkarsa ve son çıkardığı 21 vekilden ciddi bir gerileme yaşarsa Tufan Hoca genel başkanlığa devam edecek mi? Bana göre devam etmesi gerekir; zira CTP ne kadar kötü sonuç alırsa alsın durumu Tufan Hoca'nın görevi teslim aldığı günkü kadar kötü olmamış olacak. Siyasette ilkeli olmak çok önemli bir davranıştır. KKTC siyasetinde ise bu, kaybetmek anlamına geliyor.

UBP ve DP ile hükümet kurmayacak partilere CTP de eklendi. Tabii siyasettir bu, ne olur ne kalır bilemeyiz ama bu konuyu biraz inceleyelim istedim bugün. İlk önce Halkın Partisi'nden başlayalım. Daha önce de birçok kez kaleme aldık; Halkın Partisi'nin halihazırda kuruluş amacı bu ülkeyi yönetmek değil. Bunun sebebini de daha önce yazmıştık. Halkın Partisi halkın önüne "ya beni tek başına iktidara taşırsınız ya da ben koalisyona girmem" açıklamasını yapmıştı. Özetle HP'nin seçimlerle ilgili politikası bu. Neticede tek başına iktidar gelmeleri mümkün değil; bu nedenle hiçbir partiyle koalisyon kurmam demeleri de son derece normal. Kirlenmeden Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olacak Kudret Hocamız. Ne diyelim yolu açık olsun. Olmasın diyen de yok zaten.

Öte yandan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'dan da bir açıklama geldi. Açıklamasında UBP ve DP ile hükümet kurmayacağını, böyle bir gündem oluşursa da Parti Meclisi'ndeki oyunun 'hayır' olacağını açıkladı. Biraz da tesadüf üzeri önceki akşam bir ortamda bir araya geldik. Neden böyle bir açıklama yaptığını sordum ve yanlış olduğunu ima ettim. Belli ki bu konuda biraz gergindi ve "Bu iki partiyle hiçbir şekilde hükümet kurmayacağım, istemiyorum" dedi. Hakkıdır kurmak istemeyebilir tabii. Sonuçta her iki partiden de CTP ciddi mağduriyetler yaşadı.

Ama Tufan Hoca'nın bu yaklaşımı CTP'yi ya bir erken seçim olana ya da normal seçim zamanı gelinceye dek muhalefette tutacak anlamına geliyor. Bunu biraz açalım. Tabii neticede CTP'nin parti meclisi var ve parti meclisi, CTP'deki en güçlü organ. Tufan Hoca'nın bu yorumunu iyice değerlendirelim ve artılarından çok eksilerini masaya yatıralım. Zira tek bir artısı var. Onu da en son yazarız.

EKSİ 1: "CTP BİR MÜDDET YA DA UZUNCA BİR SÜRE MUHALEFETTE KALACAK"

CTP birinci parti çıkacaktır demek isterdim ama bu seçimlerde bu pek olası gözükmüyor. Çünkü UBP hükümeti, hükümet olmanın avantajlarını sonuna kadar kullandı. Vatandaşlıktan tutun arsa dağıtımına ve de birçok konuya kadar. Ahlaki ya da gayriahlaki ama bunlar yapıldı ve ortada önemli bir gerçek var ki bu ülkenin seçmeninin önemli bir kısmı menfaatine düşkün bir seçmen. Bu nedenle UBP'yi yeniden iktidara taşıyacak.

UBP yeniden iktidara gelmesi halinde ülkeyi iyi ya da kötü yönetecek ama menfaat dağıtmaya da devam edecek. Buna alışkın olan halk da UBP'yi seçmeye devam edecek. Tâ ki çok önemli bir kriz yaşansın. Farkındaysanız bu ülkede artık ciddi krizler olmuyor. Yani bu demek oluyor ki olası bir patlama ya da halk yangını yaşanmayacak ve CTP, halkın UBP'ye doğacak nefretinden yeniden tek başına iktidara gelemeyecek.

Tufan Hoca'nın UBP ya da DP ile hükümet kurmayacak oluşu, CTP'yi hatırı sayılı bir süre muhalefette tutarak küçülmesine ve zayıflamasına neden olabilir. Zira CTP'nin artık BG'si yok. Halihazırda orijinal ayarlarına dönecek olan CTP, bir diğer deyişle küçülecek anlamına geliyor.

Halbuki CTP büyük ortak olmak koşuluyla hangi parti ile koalisyon kurarsa kursun dominant olmayı başarmıştır bugüne kadar. Yani CTP'nin büyük ortak olduğu her hükümette CTP'nin sözü geçmiştir ağırlıklı olarak. Buna en yakın örnek CTP-UBP hükümetidir. O hükümette neredeyse UBP'nin esamisi bile okunmuyordu. Baş aktör CTP'ydi.

Demem o ki CTP, muhalefette kalmayı tercih ederek aslında mümkün mertebe vizyonunu ve halka hizmet etme imkanını da reddetmiş olacak. CTP gül bahçesinde saklanacak bir gül değil diye düşünüyorum. Hele hele muhalefette kalarak halkın onay verdiği bir partiye muhalefet etme argümanı da mantıklı olmayacak gibime geliyor.

Ben şartlar oluşması halinde CTP'nin hükümette olmasını ve bu ülkeye hizmet etmesini savunanlardanım.

EKSİ 2: "CTP PARTİ MECLİSİ, BAŞKANA RAĞMEN EVET DERSE"

Diyelim ki sanıldığı gibi olmadı ve Demokrat Parti 7 vekil çıkardı. CTP de 21 vekil çıkardı. Ortada net bir şekilde CTP-DP koalisyon hükümeti imkanı var. Ve diyelim ki diğer partilerin de vekil sayıları iki partili bir koalisyona yetmiyor. Konu CTP Parti Meclisi'ne gitti ve Tufan Hoca Genel Başkan olarak hayır dedi. Parti Meclisi de 'evet kuracaksın' dedi ve kuruldu. Bu durum da ayrı bir imaj sorunu yaratacak. Bir genel başkan hayır dedikten sonra partisi evet nasıl der? Gerçi bunu önceki akşam Tufan Hoca'ya da sordum; "Bizde ilk defa yaşanmış durumlar değil" diye yanıtladı. Başkanı olduğum parti istemediğim bir şeyi bana nasıl yaptıracak? En kötü ihtimal buna da parti disiplini der çıkarız işin içinden diyebilir birileri. Ama ben Tufan Hoca'yı tanırım. Kişiliği oturmuş, makam mevki sevdalısı bir adam değildir. Yani dünyası menfaat dünyası değildir. İlkeleri var. Kim bilir istifa etmesi gündeme de gelebilir.

Tabii bir bakarsınız CTP ikinci parti çıkmasına karşın koalisyon kuracak başka partiler çıkar; ya da üç partili koalisyon doğar sonra yine erken seçim gündeme gelir.

Tufan Erhürman'ın bu yaklaşımına saygım sonsuz. Sonuçta böyle değerli bir adamın ilkeli siyaset yapmasına ancak şapka çıkarılabilir ama bunun CTP'ye ciddi zararları da olacaktır şüphesiz. Zira aynı menfaat kaygısı CTP'nin de belli gruplarında var. Kimse ak kaşık değil. Bunu Tufan Hoca için söylemiyorum kesinlikle.
Tabii burada en önemli soru olarak aklıma şu geliyor; CTP eğer ikinci parti çıkarsa ve son çıkardığı 21 vekilden ciddi bir gerileme yaşarsa Tufan Hoca genel başkanlığa devam edecek mi? Bana göre devam etmesi gerekir; zira CTP ne kadar kötü sonuç alırsa alsın durumu Tufan Hoca'nın görevi teslim aldığı günkü kadar kötü olmamış olacak.

Siyasette ilkeli olmak çok önemli bir davranıştır. KKTC siyasetinde ise bu kaybetmek anlamına geliyor.

***************

Günün Sözü
Asla aşk acısı çeken birine aşık olmayın. O kişi yaralıdır ve yara bandı olarak sizi kullanır.
Pablo Neruda