DP yine ortada kalmasın...

Yayın Tarihi: 18/01/18 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

• Oturduğum yerden baktığımda yazılan senaryoyu da oyuncuları da görüyorum fakat filmin yönetmeninin haberi olmadan senaryo değişecek gibime geliyor !

Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün seçim süresince aleyhine gündeme getirilen çeşitli iddialara dün yanıt vermesi her ne kadar geç kalınmış açıklama olsa dahi yine de yerinde oldu. Yazımızda yer kalırsa bugün onu da değerlendiririz. Ama Başbakanın açıklamasından önce koalisyon ile ilgili gelişmelere değinelim.Dün güvenilir kaynaklardan bize gelen bilgilere göre dörtlü koalisyon konusunda neredeyse mutabakata varılmış durumda. CTP-HP-TDP birlikte bir koalisyon kurma konusunda anlaşmış durumda, söz konusu üç partiye ilaveten kaç gündür hem UBP hem de CTP ile yakın temasta olan Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş en nihayet dörtlü koalisyona girme konusunda anlaştı şeklinde önemli bir bilgi bize ulaştı.

Kaç gündür köşemde Demokrat Parti'nin dörtlü koalisyona daha yakın olduğunu sizlerle paylaşmıştım. Elbette ki bunu yazmamda önemli sebepler mevcut. Her ne kadar perde gerisinde UBP'nin de içinde olacağı bir koalisyon modeli üzerinde çalışılıyor olsa dahi, söz konusu dört partili koalisyonun oluşması için KKTC sınırları içerisinde bulunan kıymetli bir siyasi büyüğümüzün de olaya müdahil olması sonrasında Serdar Denktaş dörtlü koalisyona evet demiş durumda.

Her ne kadar bakanlıklar konusu tam olarak konuşuluyor olmasa da bazı bakanlıklar sayısal olarak zikrediliyor. Bunlar ilerleyen günlerin konusu olacak.

Şimdi gelelim en önemli kilit partilerden biri olan Halkın Partisi'nin UBP ile sorunu olmadığını açıklamasına karşın bir türlü UBP ile koalisyon kurmaya yanaşmamasının nedenlerine.

Daha düne kadar HP Genel Başkanı Kudret Özersay, yaptığı tüm açıklamalarda UBP ile bir sorunu olmadığını ama kişilerle temiz siyaset anlamında sorunları olduğunu açıkladı durdu.

Başbakan Özgürgün'ün dünkü basın açıklamasında mevduatlarına ilişkin net bir duruş sergilemesi ve her türlü soruya açık olduğunu, hiçbir sorgulamaya karşın bir sıkıntısının olmadığını ve gerek görmesi halinde haksız iddialara karşın yasal haklarını kullanacağı açıklamasını yapmasının ardından Halkın Partisi'nin UBP ile koalisyon kurmam, görüşmem demesinin bir anlamı kalmadı diye düşünüyorum.

Denktaş'ın kaygıları ve sıkıntılı süreç..

Demokrat Parti'nin UBP'den yana haklı korkuları ve endişeleri var. Demokrat Partili yetkililer olası bir UBP-DP-YDP koalisyonuna girmeleri halinde yeniden erken seçimin gündeme geleceğini ve UBP ile YDP'nin erken seçime giderek DP'yi ortada bırakacaklarına inanıyorlar. Yine DP'li yetkililer UBP'nin kendine danışmadan bunu yaptığını ve artık UBP'ye bu bağlamda güvenlerinin kalmadığını söylüyorlar. Haklı bir kaygı mı evet haklı bir kaygı. Fakat hem DP'nin hem de Serdar Denktaş'ın unutmaması gereken bir başka konu daha var; HP içinde ciddi bir ekip UBP ile koalisyon kurulması noktasında çok ciddi baskı yaratmış durumda, fakat HP Genel Başkanı Özersay belli ki Hüseyin Özgürgün'ün genel başkan olduğu bir parti ile koalisyon yapmayacak. Gün gelir de UBP bir başkan değişikliğine giderse söz konusu dörtlü koalisyondan ilk ayrılıp da UBP ile hükümet kuracak olanın Halkın Partisi olacağını unutmamalıdır. Zira HP'nin yapısı ne CTP ile ne de TDP ile uyuşmaz. Yani Demokrat Parti'nin ortada kalma riski her zaman var. UBP-HP koalisyonu bugün olmasa da yakın gelecekte mutlaka gerçekleşecek.

Denktaş gibi tecrübeli siyasilerin bilmesi gereken en önemli şeylerden biri de menfaatler farklı çalıştığı gün dörtlü koalisyon bir anda bozulabilir.

Denktaş'ın Cumhurbaşkanlığı hedefi yok mu?

Söz konusu dörtlü koalisyon yakın gelecekte gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimleri için de ilginç bir tehlike oluşturuyor aslında. Yapıya baktığınız zaman TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit hariç diğer üç parti başkanının potansiyel cumhurbaşkanı adayı olacağını biliyoruz. Tufan Hoca, Kudret Hoca ve Serdar beyin cumhurbaşkanlığına aday olacağını biliyoruz. TDP'nin adayı yine Mustafa Akıncı olacaktır muhtemelen. Böyle bir durumda UBP desteğini alamayacak olan Denktaş'ın cumhurbaşkanı olma şansı da ortadan kalkmış olacak.

Halbuki olası UBP-DP-YDP koalisyonunda olası bir mutabakat sonrasında UBP-DP'nin ortak cumhurbaşkanı adayı Serdar Denktaş olabilirdi. Söz konusu dörtlü koalisyonun ardından Denktaş'ın bu şansı da ortadan kalkmış olacak.

Talat usül bozulsun istiyor ama !

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Cumhurbaşkanı Akıncı'ya çağrı yaparak hükümeti kurma görevini UBP yerine CTP'ye vermesi gerektiğini söyledi. Buna gerekçe olarak da CTP-HP-TDP-DP koalisyonunun kurulması mümkün bir koalisyon olduğunu söyledi. Doğrudur, bu koalisyon hatta belki de kurulacak. Örneğin pazartesine kadar UBP-HP kurulmazsa ya da UBP-DP-YDP kurulmazsa. Değil mi? Bu verdiğim örnekler de hala kurulmaya müsait hükümet modelleri. Pazartesi, Salıya kadar neler olur neler. Sn Talat'ın bunu iyi bilmesi lazım. Tabii Talat bu kadar net ve rahat bir çağrı yaptığına göre kim bilir koalisyon çalışmalarını belki de bizzat kendisi yönetiyordur; olamaz mı?

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın da açıklamaları Talat'ın bu çağrısını yerine getireceğine benziyor.

Tabii ortada iki mesele var. Birincisi Cumhurbaşkanının hükümeti kurma konusunda Anayasa'dan aldığı yetki. Yani Akıncı uygun gördüğü 50 vekilden herhangi birine hükümeti kurma yetkisini verebilir. Yani bu en doğal hakkı ve yetkisi.

Ama ortada bir de teamüller var ki bunu yanılmıyorsam ilk kez ve bir kez Merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bozmuştu. Yine bir seçimde UBP birinci gelmişti ama Denktaş bey hükümeti kurma görevini Serdar beyin de içinde bulunduğu DP'ye vererek DP-CTP hükümetinin kurulmasını sağlamıştı. Sonra o hükümet üç kez daha bozulup kurulmuştu.

Yanılmıyorsam Sn Talat da o hükümette eğitim bakanıydı. Yani tarih tekerrürden ibarettir derler galiba yine öyle olacak.

Genelde Cumhurbaşkanı en yüksek oyu alan parti başkanına hükümeti kurma görevini verir. Şu an ki tabloda UBP ile CTP arasında 9 vekil fark var. 21 nerde 12 nerde? Halk adeta CTP'ye evin yolunu göstermiş. Gerçek bu ! ama bir gerçek daha var, o demokrasi ve yasalar. Yani UBP dışında 27 oluşumlu bir koalisyon varsa Cumhurbaşkanı bu yönde de hükümet kurma yetkisi verebilir.

Ama Cumhurbaşkanı yasal hakkı olmasına karşın politize olmuş olur. Umarım Akıncı bu hataya düşmez. Tüm medya üstüne çullanacaktır. Buna da en çok o koltuk da gözü olanlar sevinecektir. Akıncı buna çok dikkat etmeli ve oyuna gelmemelidir.

Demokrasi herkese eşit adaleti sağlayan yegane yönetimdir ama o adalet her zaman demokrasiyi korumayabilir. Yani yasalar bazen demokrasiye zarar da verebilir.

Son söz olarak; ben oturduğum yerden baktığımda yazılan senaryoyu da oyuncuları da görüyorum fakat filmin yönetmeninin haberi olmadan senaryo değişecek gibime geliyor !!
**************
Günün Sözü
Her siyasi parti, kendi yalanını yutarken ölür.
John Arbuthnot

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.