DP, Denktaş'ı dinledi
UBP, kartlarını cömert bir şekilde Demokrat Parti'ye açtı. Maliye Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı DP'nin emrine verilmeye hazır. Hem de bu iki bakanın altı daire dolu. Oldukça zengin iki bakanlık verilmeye hazır, ilaveten bir bakanlık daha verilebilir ama bu çok güçlü olmayacak, sözüm ona Eğitim Bakanlığı veya Dışişleri Bakanlığı. Yeter ki Demokrat Parti UBP koalisyonuna evet desin.
Örneğin dörtlü koalisyonda Demokrat Parti'ye Maliye Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı reva görülmüş. Daha doğrusu DP, Maliye ile Turizm'i istemiş ama alamamış. O zaman Maliye ile Tarım Bakanlığı olsun demişler. Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Tarım Bakanı Kenan Akın. Bu durum da Fikri Ataoğlu'nu rahatsız etmiş haliyle. 'Ya Turizm Bakanlığı olur ya da bu iş olmaz' noktasına kadar gelinmiş. Hatta Serdar Bey'in 'gerekirse ben bakanlık almam' demesinin asıl nedeni sanırım bu.
Serdar Denktaş kesinlikle üçlü koalisyonu kurmak istemiyor. Bu konuda partisiyle ciddi gerginliği var. Denktaş'ın partisine karşı "eğer üçlü koalisyonda ısrar ederseniz istifa ederim" dediğini yine DP'lilerden duyduk. Tabii işin bir başka boyutu daha var, günlerdir oldukça uyumlu bir dörtlü koalisyon çalışması yapıldı. Dört partinin liderleri basına karşı gayet güzel yumuşak mesajlar verdiler ve öyle bir fotoğraf çıktı ki ortaya dörtlü koalisyon kurulacak ve öyle de oldu. DP içinde UBP diyenler olmasına karşın Demokrat Parti, Denktaş'ı dinledi.
Bölgemizde savaşlar, ölüm, korku, anlaşmalar, açılımlar devam eder dursun bizim memlekette herkes oturdu koalisyonun ne olacağını konuşuyor. Her gittiğim yerde insanlar istisnasız bu soruyu soruyorlar bana "Nedir son durum? Dörtlü mü üçlü mü?". Arayanlar soranlar sonu yok. Herkes merak ediyor, acaba ne olacak. Serdar Denktaş içinde klasik bir söylem gelişmiş "gene dört ayağının üstüne düştü, kilit parti oldu, görün adamın ne şansı var"
Evet bir de bu çıktı şimdi. Şanslı mı şansız mı o da ayrı konu
Netice itibarıyla dün gece Demokrat Parti ne olacağına ne yapacaklarına karar verdiler. Yazımı bu kararın çıkmasına kadar bekletemediğim için sonucun ne olacağını kestirsem dahi net olarak söylemek oldukça zor. Ama umarım artık bir hükümet kurulur ve herşey normale döner.
Gerçekten tüm partiler kabak tadı verdi. Zaten üçlü de kurulsa dörtlü de kurulsa ömrü birkaç yıldan fazla olmayacak. Bunu bilmeyen mi var !
Tabii bizim işimiz bıkmadan usanmadan bu konuları değerlendirmek. Bilgiler de yağmur gibi yağınca yazmamak olmuyor.
İnsanların bana hükümetle ilgili sordukları sorulardan bizim memleketin gündeminin ne Afrin harekatı, ne savaş, ne Kıbrıs konusu olmadığını net olarak anlıyorum. Hele hele markete gittiğimde sebze reyonunda adamın biri "Gökhaaanbeeeyynoldu şimdi?" diye sordu mu ve ben başladım mı anlatmaya, inanın ki yurdum insanı elma armut seçmeyi bırakıp beni dinliyor.
Yapacak bir şey yok. Küçük toplum, siyaset ve menfaat.
Evet gelelim son durumu değerlendirmeye. Demokrat Parti'nin dün geceki parti meclisi toplantısında dörtlü koalisyona evet dedi ve UBP'yi reddetti. Hayırlısı olsun diyelim. Uzun uzun konuşacak konularımız olacak. Ama onun öncesinde dün akşama kadar olan süreci bir değerlendirelim.
UBP bol keseden teklifler yaptı..Üç bakanlık
UBP, kartlarını cömert bir şekilde Demokrat Parti'ye açtı. Maliye Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı DP'nin emrine verilmeye hazır. Hem de bu iki bakanın altı daire dolu. Oldukça zengin iki bakanlık verilmeye hazır, ilaveten bir bakanlık daha verilebilir ama bu çok güçlü olmayacak, sözüm ona Eğitim Bakanlığı veya Dışişleri Bakanlığı. Yeter ki Demokrat Parti UBP koalisyonuna evet desin.
Dahası, yerel seçimlerde ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tam işbirliği. Bu tekliflerin hepsi de kulağa hoş geliyor.
UBP'nin bol keseden yaptığı teklifler Serdar Denktaş'ın kafasını karıştırdı karıştırmasına ama DP Parti meclisini adeta teslim aldı. Demokrat Parti içinde dörtlü koalisyonu dahi destekleyenler şimdi üçlü koalisyonu destekliyorlar ve adım gibi eminim dün geceki parti meclisi toplantısında hayli tartışma ve gerginlik yaşanmıştır.
Dörtlü koalisyon "Dangada bişşa koalisyonu"
Eski Kıbrıslı bir deyimdir bilenler bilir dangada bişşa. Sanırım ne şiş yansın ne kebap tarzında bir söylemdir. Dörtlü koalisyonun özellikle bakanlıklarının oluşumundaki prensip bir güçlü bir zayıf bakanlık tarzında yapılmış. Aldığım bilgiler o yönde. Örneğin dörtlü koalisyonda Demokrat Parti'ye Maliye Bakanlığın ile Tarım Bakanlığı reva görülmüş. Daha doğrusu DP, Maliye ile Turizmi istemiş ama alamamış. O zaman Maliye ile Tarım Bakanlığı olsun demişler. Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Tarım Bakanı Kenan Akın. Bu durumda Fikri Ataoğlunu rahatsız etmiş haliyle. Ya Turizm Bakanlığı olur ya da bu iş olmaz noktasına kadar gelinmiş. Hatta Serdar beyin gerekirse ben bakanlık almam demesinin asıl nedeni sanırım bu.
En nihayet dörtlü koalisyonda içi tam anlamıyla boşaltılmış bir Turizm Bakanlığı'nın Demokrat Partiye verilmesine razı gelinmiş.
Öte yandan Ulusal Birlik Partisi, ağzına kadar tıka pasa dolu bir Turizm Bakanlığı teklif edince ve buna Maliye Bakanlığı da eklenince artı bir bakanlık şıkkı, seçimlerde işbirliği; DP'de bir anda işler karıştı ve sağda birlik sloganları atılmaya başlandı.
Ama bir sorun var !
DENKTAŞ üçlü koalisyonu istemiyordu !
Serdar Denktaş kesinlikle üçlü koalisyonu kurmak istemiyor. Bu konuda partisiyle ciddi gerginliği var. Denktaş'ın partisine karşı "eğer üçlü koalisyonda ısrar ederseniz istifa ederim" dediğini yine DP'lilerden duyduk.
Tabii işin bir başka boyutu daha var, günlerdir oldukça uyumlu bir dörtlü koalisyon çalışması yapıldı. Dört partinin liderleri basına karşı gayet güzel yumuşak mesajlar verdiler ve öyle bir fotoğraf çıktı ki ortaya dörtlü koalisyon kurulacak.
Koalisyon görüşmeleri başladığında UBP'nin büyük bir meyve tabağıyla DP'ye geleceğini ve ciddi teklifler sunacağını ve DP'nin bunları kabul edebileceğini yazmıştım. İşte yine aynı noktadayız.
Fakat bir genel başkanın gönlünde yatan neyse unutmayın partisi ona riayet eder..
*************
Günün Sözü
Gel sevgilim gel, benim dünyama gel çok zaman var içimde yerini hazırladım.
Attila İlhan
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.